Bölüm 4: Öleceksin...

136 13 6
                                    

"Hayır, odamdan çık, seni burada görmek istemiyorum. Gider misin?"

.................

Yeni bir güne yine nefes nefese kalmış olarak başlamıştım. Yeniden yatağımdan fırlayarak uyandım.

Bu rüyaların (kabus mu desem) benle alıp veremediği ne?

Rüyamda Lily'i görmüştüm.

Rüyamda...

Hayır rüyamda görmemiştim. Dün akşam onu gerçekten yatağımın üstünde görmüştüm.

Peki ya şimdi nerede? Üstünden bir gece geçmişti ve şu an yok.

Bu bebek benden bir şey mi istiyor? Ya da şizofren mi oluyorum? Hayır olmuyorum. Bu işte bir terslik var.

Annemin kahvaltı sofrasına çağıran bağırışlarıyla düşüncelerimden sıyrıldım ve aşağıya indim. Kulağımda bazı sesler çınlıyordu:

"Öleceksin.."

"Bunu başaramayacaksın"

"Sen de diğerleri gibi ölüme mahkumsun"

Ahh, neyi başaramayacağım ki? Hiçbir şey bilmiyorum.

Takılıp yere düşmemle çınlamalar da kesildi.

Düştüğüm yerin yanındaki masanın altında bir kağıt vardı.

Elime aldım. Bir adres yazıyordu. Adresi artık araştırma defterim olarak kullanacağım defterin arasına koydum.

Evet, öyle bir deftere ihtiyacım vardı çünkü bebeği bulduğum 3 gün öncesinden beri bir şeyler peşimi bırakmıyordu.

Ve eğer söz konusu bensem, bunu kimseye söylemeden kendim başaracaktım.

Yarın sabah ilk iş erkenden adresi bulmak olacaktı.

Bugün odamı yerleştirme diye salak bir işim vardı. Ve yarın giderken bebeği de alacaktım.

"O bebeği ben buraya getirmedim" diye annem ve babama çıkıştım.

İkisi de gözlerini kocaman açmış bana bakıyordu.

"Tatlım, unutmuş olabilirsin, sen getirmiş olmalısın, biz almadık onu" dedi babam. Bu sefer benim gözlerim açıldı.

Bana sanki deliymişim gibi bakıyorlardı. Ama o lanet bebeği ben almamıştım. Her ne ise o bebeğin sırrını çözmekte kararlıydım.

Kahvaltımı düşünmekten edemeden sofradan kalktım.

Odama gitmeliydim.

Sadece bakakalmıştım ve kendimi tutamayıp ağlamaya başladım.

"SEN ÖLECEKSİN"

"ÇOK AZ VAKTİN KALDI"

duvara kanla yazılmış olan yazılar çıldırmam için yeterliydi. Hiç bir şey bilmiyordum. Bana ne oluyordu böyle?

O sırada başım yatağa düştü, gözlerim istemsiz olarak kapandı ve her yer karardı.

"Yapman gereken tek şey var" dedi karanlıktan gelen bir ses.

"Söyle de yapayım o zaman" diye bağırdım.

"O kadar kolay değil, en zoru, yapman gerekeni bulman" dedi ve bağırarak gülmeye başladı.

Bir anda gözlerimi açtım. Yapmam gerekeni bulmanı tek yolu adresi bulmaktı. Sabırsızlıkla yarını bekliyordm. Duvara baktım. Yazı yoktu. Yine gecenin körüydü.

03.17

Telefonumun parlaması saati görmemi sağladı. 2 gecedir bu saati görmem ilginçti.

Hemen saati araştırma defterime karaladım ve taşınma yorgunluğundan yatağa yatıp uykuya daldım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 03, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

B.E.B.E.KHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin