2. Bölüm: Süpriz

265 30 12
                                    

Okul bitmişti ve şoförümüz kapıda bizi güzelim limuzin ile bekliyordu. Her zaman yaptığımızın aksine el ele tutuşmadan limuzinine bindik. Genelde eve giderken yaptığımız gibi bugün verilen ödevleri hatırlamaya çalışıp limuzindeki televizyonu seyrettik.

Adrienların evine varınca limuzinden çıkıp eve girdik. Saat dörttü. Annemin mesaisinin bitmesine dört buçuk saat vardı.

"Mari?"

"Efendim kanka?"

"Babam kolumu görürse çok kızar."

"Ne yapacağız?"

"Ben de onu soruyorum."

"Uzun kolluyla gezemez misin?"

"Kıyafetlerimi ben seçmiyorum ki. Nerede olduklarını da bilmiyorum."

"O zaman Nathalie'den sana bir hırka vermesini iste."

"Bu havada neden hırka istediğimi sorarsa?"

"Üşüdüm dersin."

"Ama o zaman ateşim çıktı sanar."

"Ateşini kontrol eder ve olmadığını fark eder. Yine de hırkayı verir."

"Peki denerim..."

"Bugün şu...olan şeyden kimseye bahsetmeyelim, olur mu?"

"Olur. Sen bilirsin."

"Tamam gel şimdi boyama yapalım."

"Yapalım ☺️."

Çantalarımızdan boya kalemlerimizi çıkardık ve Nathalie'den boyama kitabı istedik.

Hep boyadığımız rengarek sayfalı kitabımızı koydu önümüze Nathalie. Bir sayfa açtık. Bir tarafta basketbol topu, bir tarafta patates vardı.

"Ben patatesi boyamak istiyorum."

"Adri, patatesin tek renk olduğunu biliyorsun değil mi?"

"Evet ama basketbol topu da iki renk zaten."

"Peki peki."

Topu boyamak için turuncu kalemimi aradım. Kalemkutumu didik didik etmeme rağmen bulamadım. Aslında Adrien'dan isteyebilirim ama biraz çekiniyorum...

O sırada Adrien turuncu kalemim olmadığını fark etmiş olacak ki bana kendi turuncusunu uzattı.

"T-Teşekkürler."

"Rica ederim."

Boyamalarımız bittikten sonra Nathalie yemek için ellerimizi yıkattı. 10 dakika sonra da babam geldi. Her akşam birlekte yaptığımız gibi bugün de birlikte yedik.

Yemekte en sevdiğimiz yemekler vardı. Annem bana ve Adrien'a birer tane tavuk butu verdi. Yanına da patates püresi koydu.

Yemek yedikten sonra her zamanki gibi ben biraz Adrien ile oynadım ve annemler sohbet etti. Sonra eve döndük.

Adrien

Mari ile biraz oyun oynadıktan sonra gittiler. Saat 20.30 olmuştu. Nathalie beni yatırmak için odama götürdü ve pijamalarımı giydirdi.

Yatağa girdim. Nathalie ışığımı söndürdü. Kapımı kapatıp gitti. Kalkıp masama doğru ilerledim. Masa lambamı açtım. Bir kağıt çıkarıp her çeşitten rengarenk kalemlerimi dizdim.

Çizebildiğim en güzel şekilde çizmeye başladım. Resmim bittikten sonra tuvalete girip ellerimi yıkadım ve yatağa geri yattım.

Yarın Marinette'in doğum günü... Acaba resmimi beğenir mi? Umarım hoşuna gider. Okuldaki herkesi tembihledim. Saklanıp süpriz yapana kadar kimse doğum gününü kutlamayacak. Böylece Mari unuttuk sanacak! Planımız suya düşmezse iyi olur.

Marinette

Eve dönünce dişlerimi fırçalayıp yattım.

Çok yoruldum yaa. Bir an önce uyumam lazım. Sahi, yarın doğum günüm. Acaba hatırlayacaklar mı...? Belki bana süpriz bile yaparlar! Çok eğlenceli olacak.

***

Multi Medya: Highway To Hell

❤💙💚

Küçüklük Arkadaşım - AdrinetteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin