Küllüğün gölgesinde dile getirilmiş çok aşk hikayesi var
İlk kadehleri mutluluğa kaldırılan sonra hüzünle toplanan rakı masalarını en iyi bilenler anlatır bu hikayeleri
Peki gözden süzülen tuzlusuyun tadı unutulur mu o tat
Gece başımızı yastığa koyarken aklımızda hep yarım kalan sevda türkümüz
Sabah geceden kalma acımıza günaydın dememiz gözlerimizi acıya açmamız
Hey aşk sen hani bulutların üzerinde gezdiriyordun beni şimdi ne oldu neden düştüm ben mutluluğumu geri ver.
Bazı şeyleri kabullenmekte güçlük çeken Cem bu olay karşısında suskunluğunu koruyor ancak işler kötüye gidiyordu.
Cem onu her zaman destekleyen bir arkadaşına sarıldı müzik o zamanlar Cem şarkı söylemeye çok meraklıydı aslında güzel bir seside vardı ancak imkanlar oldukça kısıtlı olduğu için kendini pek geliştiremiyordu ama vazgeçmiyor her fırsatta çalışıyordu akşam arkadaşlarıyla toplanıp kendi aralarında bir dinleti yapmak istiyordu çünkü bu durumda ancak bu şekilde nefes alabilirdi.
Peki Zehra? O ne yapıyordu tüm bunlar olurken
Zehra yurtta kaldığı için odasında bulunan arkadaşlarına bu durumu açtı ve onlardan yorum yapmalarını istedi ancak arkadaşları ne Cem i tanıyor ne Enesi ancak yorum yapmaktan çekinmediler
Faize: Madem bu durumdasınız ilişkiniz çok yeni ayrıl bence Cem den hem çok fazla yara almazsınız.
Hacer:Faizeye katılıyorum ancak Cem bunu kabullenemez gibi geliyor bana yani sen olsan ne yapardın Cemin yerine onu düşün bence Zehra.
Betül:Abi ne saçmalıyorsunuz ya senin Enesle hiç bir bağın kalmamalı Zehra senin bir ilişkin var ve bu çocuk seni seviyor belli Enes bitmiş işte hala neden direniyorsun sen Zehra yazık günah be çocuğa yapma Allah aşkına.
İyice kafası bulanan Zehra ne yapacak ne edecek nasıl çıkacak bu durumdan hiç bilmiyordu.
Cem i destekleyen en iyi yorum Betülden gelmişti ve aralarında kararlaştırıp sabah Cemle konuşacaklar bu konuyu ve yine oturup fikirlerini sunacaklardı ve gece bu dörtlü için bitmişti ancak Cem için yeni başlıyordu.
Cem dostlarıyla toplanmış sigaranın dumanına gizlediği hüznüyle şarkılara dalmış kendini o kadar kaptırmış ki artık kimseyi duymuyordu arkadaşları bunun farkına varmış ve birden susmuşlardı Cem durmadan devam ediyordu şarkı söylemeye ama farkında değildi arkadaşlarının sustuğunun
Cem birden dizlerinin üzerine çökerek hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı herkes şaşkın gözlerle ona bakıyor ne olduğunu anlamaya çalışıyordu biri fırlayıp tuttu Cemi sarıldı
Deniz: Kardeşim Cem ne oldu?
Cem gözlerinden yaşlarını silerek cevap verdi
Cem: Öyle birşeye düştüm ki ben bile bilmiyorum bunun ne olduğunu bana bir sigara daha verin.
Saat geç olmuş herkes bir bir Cemi terk etmiş yalnız başına bırakmışlardı onu Cem ufaktan evin yolunu tutmuş ama evde onu annesi beklemekte merakla nerede kadı bu çocuk diye söylenip söylenip bir o koltukta bir bu koltukta gezinen merak içinde olan bir anne.
Nihayet Cem eve ulaşmıştır anahtarı cebinden çıkarıp deliğine yerleştirmesiyle annesi kapıyı açmış ve hemen sorularını sormaya başlamış
Cem tepkisiz bir vaziyette iyi geceler dileyerek yatağına uzanmış lütfen beni rahatsız etmeyin iyiyim bir sorun yok diye eklemiş gözlerini kapatıp ağlamaya devam etmiş
Karşılaştığı bu durum onun oldukça zoruna gitmiş aslında en değerlim dediği insan onu ilk zorlukta saf dışı bırakmıştır çünkü.
Sabah olmuş ve okul yolunu tutmuştur her ikiside ilk karşılaşma dün sabah olduğu gibi kuru bir günaydınla geçmiştir.
Cem aklını fikrini alamıyor hala aklında Zehranın ona karşı olan tavrı.
Zehra şaşkın ve çaresizlik içinde ne yapacağını düşünüyor.
Tüm bunlar yaşanırken düşünceleri tenefüs zili bölüyor
Zehranın arkadaşları sınıfa geliyor Zehrayı alıp çıkıyorlar
Cem yine yalnız
Birden sınıfa Hacer giriyor ve Cem in yanına oturuyor
Hacer: Merhaba ben Hacer.
Cem Hacerin yüzüne bakıp
Cem: Merhaba ben de Cem memnun oldum
Hacer: Bak uzatmadan direk konuyo girmek istiyorum dün Zehrayla aranda geçenleri biliyorum şimdilik bu işe bir son mu versek yani şuan ikinizde sağlıklı düşünemiyorsunuz henüz ilişkiniz çok yeni şimdi biterse yara almazsınız belki ileride daha güzel günleriniz olur
Şaşkınlığını gizleyemeyen Cem ne yapacağını şaşırmış bir vaziyette cevap verir
Cem: Seni kırmak istemiyorum ama bu bizim ilşkimiz lütfen karışmayın lütfen diyorum
bakın iki insan arasında geçen bir olaya üçüncü kişi girerse iş boka sarar
ben bititrmek istemiyorum seviyorum ben Zehrayı bu günlerin geçeceğine inanıyorum elbette güzel günler bizi bekliyor bundan zerre şüphem yok ancak şu durumda Zehranın bana olan tavrı benim elimi kolumu bağladı sanki düşmanıymışım gibi benimle konuşmak istemedi ve oldukça zoruma gitti biz olmak için bir yola çıktık onunla onu anlayabilirim ben gelsin şu omzu görüyorsun dimi bu onun burada ağlasın kaçmasın benden diyerek sözlerini bitirip kalktı masadan koridora doğru ilerlemeye başladı.
Aldığı cevap karşında şaşkına dönen Hacer hemen kızların yanına giderek olanları anlattı
Zehra duyduklarına inanamıyor ve yine ağlıyordu birden koşmaya başladı Zehra heryerde Cem i arıyordu
Cemse erkekler tuvaletinde herşeyden habersiz sigarasını içiyordu bitirip çıktı Cem sınıfa girdi ve iki kolun boynuna sarıldığını gördü bu Zehraydı ağlayarak özür diliyordu
Cem Zehraya sarılarak kokusunu içine çekti hasret özlem aşk mutluluk hüzün kokuyordu Zehra.
Konuşmaya başladılar sonra
Zehra: Özür dilerim bu şekilde davranmamalıydım sana üzmemeliydim sen benim için çok değerlisin gerçekten
Cem: Tamam canım geçti gitti işte bak buradayız yine seninle birlikteyiz herşey güzel olacak merak etme diyerek sarılıp öptü Zehrayı.
Sihirli kelime HERŞEY GÜZEL OLACAK umut kırıntısı mevcut bu cümlede peki umut her zaman güzellikten yana mıdır?
