Gülün Ateşi.

bölüm# 5#

"Geldik.baka bilirsin yeni okuluna yada hapisanene"
"Pardon anlamadım"dedim.ya bu ne saçmalıyor,imalar falan.

Barmağını uzatarak arkamı gösterdi tabi arabanın içindeyken.Bende kafamı arkaya çevirdim.kocaman tabelayla Gelecek lisesi yazıyordu.Aslında dışı baya bir güzeldi.kocaman çam ağaçları vardı.ondan sonra üç tane salıncağı vardı ve tekerlekli salıncaklardı okulun orta yerinde küçük bir süs havuzu vardı içinde ise heykelden küçük ördekler.yani çok sevimli bir okul.en çok dikkatimi çeken şey ise okulun kocaman olması hatta bir ara kaybolurum falan diye düşünmedim değil yani.

Ben okula dalmışken arabanın önüne maviş geldi.ben okula bakarken inmiş olmalıydı.

"İnmeyi düşünmüyormusun?"
"Anlamadım"
"Anlasan şaşardım kızım.herelde okulun içini dışardan göre bilecek sihire sahip değilsin değilmi?"
Diyip kapımı açtı.
"Yardım lazımı"dedi.
"Niye ki?"
"Bileğin burkulmuştu yaa"
"Şu an gayet iyi durumdayım yani yürüye bilirim.teşekkür ederim."
"Teklif var ısrar yok.bu arada birşey değil"

Sağlam ayağımı arabanın dışına çıkarttım.Burkulmuş ayağımıda dışarıya çıkarttımki yine bileğim burkuldu o an ağzımda bir inilti kaçtı Bileğimin ağrısından.fakat saçma bir şekilde yere kapaklanmamıştım neden acaba?.Bu sorunun cevabını geç buldum desem yalan olur çünkü çok güçlü kolar belimi sarmıştı.

Acıdan kapattığım gözlerimi açtım ve bir çift maviş gözlerle karşılaştım.

Resmen çocuk süper kahraman ya.her yerden kurtarıyor beni.10 yaşında olsaydım mavişin bir örümcek adam olduğuna bile inana bilirdim.

Mavişlerini benim kahvelere dikmişti.o an kalbim deli gibi atmaya başladı.sanki göğsüm yerinden fırlayacakmış gibi.

"Neden kalbin bu kadar hızlı atıyor"dedi.ne yani kalbimin sesinimi duydu.tabiki duyar aptal.o kadar hızlı atarsa sahi benim kalbim neden bu kadar hızlı atıyor.

"Şey yani bileğim biraz acıdı diye"
Of ya dünyada başka yalanmı kalmadı melis.

"Tamam.öyle olsun"dedi.

İmalı bir ğülüş attıktan sonra.bir elini belime diğer elinide bacağıma yerleştirdikten sonra beni kaldırdı.

Beni kaldırınca kasları dahada belli oldu.Damarlarıda dışarıya çıkmıştı bu damarlar bile bir insana bu kadarmı yakışır.Ne saçmalıyorum ben acaba.

"Sınıfa böyle girecek değiliz herhalde".dedim.Bir kahkaha patlatı.
"Bunu göze alamam.zati birazcık birşeysin seni yemelerini istemem."dedi.Bir kahkaha daha patlatarak.
"Acaba sen beni şu an ne olarak görüyosun"
"Anlamadım."
"Dışardan tavuk veya köfte gibimi görünüyorum"
"Hayır.Dışarıdan çok güzel bir kız olarak görünüyosun."dedi.Bana göz atarak.Bende aval aval suraatına bakmaya başladım salak gibi.

İç sesim harekete geçti.

Ne öyle gerizekalı gibi çocuğa bakıyosun.Anlasana seni tavlamaya çalışıyor.
Hayır.Bir kere ben kimseye bakmıyorum.
Bakıyosun işte
Bakmıyorum
He he yaw öyledir
Bakmıyorum dedim.
Kesinlikle öyledir
"Kes sesini."diye bağırdım.
"Sen az önce bana kes sesinimi dedin.altı üstü güzel dedik evlenme teklifi etmedik yaa"
"Hayır sana söylemedim"
"Ciddimizin yoksa benim bilmediğim arkadaşlarınmı var.üç harfliler falan."
"Sen olduğun sürece üç harfli arkadaşlara gerek kalmıyor maviş"
"Maviş?"dedi.bana sorar gözlerle.Melis sende aptal gibisin yani çocuğa neden maviş diyorsun.
"Bırak beni"
"Eminmisin"
"Evet bırak beni!!!"
"Tamam sen bilirsin"dedi.

Aniden ellerini gevşetti.Düşmeme ramak kalmıştıki beni tuttu.Bende onun boynuna ellerimi geçirdim ve daha sıkı tutmaya başladım.Oda beni kendine çekti.şu an aramızdan bir sinek bile geçemez.çok yakınlaştık birbirimize resmen onun nefesini yüzümde hissediyordum.

"Bırakimi"
"Hayır beni asla bırakma"
"Merak etme seni asla bırakmıyıcam"dedi.imalı bir tonda.
"Ama şu an bırakmalıyım çünkü geldik"
"Geldikmi"
"Bizim küçük ilk yardım odamız" diyerek beni koltuğun üstüne bıraktı.Hangi ara buraya gelmiştik.Hiçbir fikrim yoktu.

Dolaptan bir buz torbası çıkarıp bileğimin üzerine koydu koyduğu an yerimden sıçradım.
"Ayyyyyiiayi"
"Çokmu acıyor"dedi.Gözlerinde anlamsız bir korku vardı sanki benim acımı hissediyormuş gibi ama bir o kadarda hissetmiyormuş gibi.anlamadım anlayacağınız.
30 dk sonra
Yarım saat boyunca bileğime buzu tutu.hiç sıkılmadan birkere bile of demeden.yarım saat boyunca bir kelime bile konuşmadık.
"İşimiz bitti.şişkinlikte baya bir indi.şu an durumun nasıl küçük hanım"
"Daha iyi.Teşşekkür ederim"
"Rica ederim.benim için zevkti"dedi.Ayağa kalktı bende ayağa kalktım.Gerçektende bileğim şu an çok iyiydi.elleri kesinlikle sihirli olmalıydı bizim mavişin.
"Bu arada ben Deniz şimşek yani maviş değil"dedi elini ban uzatarak.Bende elini sıkarak.
"Melis su "dedim.
"Tanıştığıma memnun oldum Melis"
"Bende tanıştığıma memnun oldum Deniz"dedim.
İkimizde gülümseyerek.

Yorum ve vote atmayı unuttmayalım okuyucular.Hadi bays...