Gülün Ateşi.

Bölüm# 4#

Şimdi ben ne yapıcam.bana arabayla uçan birinemi. Yoksa hiç anlamadığım şekilde bana el uzatan adamamı resmen adam havadan ışınlandı

Of ya ben şimdi ne yapıcam?

&
&
&
Bir müded simalarına baktıktan sonra.havada kalan ellime baktım ve ikiside havada asılı kalan ellime bakıyordu.

Allah kahretsinki ayağa kalkamıyorum.yanisi birine mecburum.Aslında son okuldan kovulduktan sonra erkeklere karşı güvenim kalmadı.

4.okulldan kovullma sebebim müdürün kızını okulun ortasında dövmemdi ama bu defa benim suçum yoktu yeminle.resmen kız sevgilimle sevgiliydi yaaa.çınarın mesajlaşmalarını gördükten sonra kızı okul ortasında dövüp

Çınarıda öldürüp,şaka şaka okadarda piskopat deyiliz herhalde.çınarıda dönme dolapta asılı bıraktım.bu onun en büyük fobisiydi.

Resmen onu öldürmekten beter ettim diye bilirim.hatta son sözü "beni öldür" demesiydi.Zati onu orda bırakıp çıktım görevli kurtarmıştı.sonra okulla gittiğimde okulldan kovulmuştum zatti.

Bu olaydan sonra erkek ve güven kelimesini aynı cümlede bile kullanmadım.

************

O kadar laftan sonra küçük beyinin ellini tutacak değilim herhalde.ve geriye tek seçenek kalıyor mavi gözlü.elimi birazdaha havaya kaldırdıktan sonra mavi gözlünün elini tutum.mavi gözlünün Yüzüne karşı baktığımda dudakları yana doğru kıvrılmış şekilde küçük beyine baktı.ve kullağına doğru eğilerek şu sözleri söyledi.

"Herşey benim,benim.hatta bu yoldan geçen"bana baktı ve sonra tekrar küçük beyine baktı ve sözüne devam etti.
"Bir kız olsa bile"hop hop bir elini tutuk diye seninmi olduk demek isterdim fakat gözüm küçük beyine takıldı

Küçük beyin ellini yumruk yaptı.elini kaldırdı tam mavişın gözüne yumruğu geçirecektiki arabaya vurdu.resmen o sesle kullaklarım duyma yeteneğini kaybetti diye bilirim.maviş bir kahkaha patlattıktan sonra.bana dönüp,sol eimi sıkı tutu kendine doğru birden çekti.sonra dağ gibi kolarının arasına alarak beni kucakladı.maşallah allah bir kas vermiş sen dersin kara murat ben derim barun sabti(hintli,oyuncu ve türkiyede bir garip aşk dizisinde başröl oynamıştır)

Küçük beyin bir süre bize baktıktan sonra arabasına binip gözden uzaklaştı.

"Bu kadarıda fazla ama ilki hadi ne ise.beni kucaklamak neyin nesi be adam"cevap vermedi.siyah bir arabanın önünde durduk.arabanın kapısını açıp beni bindirdi ön koltuğa.

"Seninle gelmek isteyen kim"yine cevap vermedi.
"Of cevap vermemen gitgide canımı sıkı-"daha sözümü bitirmeden kapıyı yüzüme çarptı öküz.kapıyı açmak için yeltendimki çık çuk sesi geldi.yani bizim maviş kapıyı kilitledi.buda şu anlama geliyor bizim mavişin ay pardon öküzün,küçük beyinden bir farkı yok.galiba bütün erkekler böyle.

Önce önüme dönüp "offd yaa acaba bu olanlar kabusmu"diye düşünürken arabanın açılma sesi geldi.kafamı sola doğru çevirdiğimde maviş vardı.

"Neden ben burdayım ve az önce sen nereye gittin "dememle mavişin elindeki kartı kaldırması bir oldu.
"Pardon anlamadım"
"Bildiğim kadarıyla araba sana çarpınca ellinden düşmüş. Bende gidip gettirdim."dedi.Ben nasıl bir apttalık yaptım eğer o kart kaybolsaydı ben o liseye giremezdim ve bende liseye giremiyince artık zekinin nikahına girerdim herhalde .ay düşüncesi bile kötü arkadaş.

"Şey kart için ve beni kaldırdığın içinde teşekkür ederim."dedim gözlerimi kaçırarak çünkü teşekkür etmeyi seven bir insan değilim ama şu durumdada teşekkür ettmeyecek kadarda öküz biri değilim.
"Birşey değil"dedikten sonra önüne döndü.
"Bileğim gayet iyi oldu.artık gide bilirim.kartı alim"dedim.elindeki kartı alıcaktımki geriye.çekti bir daha karta uzandığımda tekrar geriye çekti ve yüzümüz birbirine çok yakın resmen mavişin nefesini yüzümde hissedebiliyourum.birde erkeksi kokusu resmen beni benden aldı.

Çok fazla yakın olduğumuzu anladığımda kendimi geriye çektim ve eski pozisyonumu aldım.resmen göğsüm yerinden fırlayacakmış gibi atıyor.Nefesini düzene sok melis ha böyle işte kızım.

"Aynı yere gideceğimize göre sorun olacağını sanmıyorum"dedi.ben kafamla onay verdikten sonra maviş kemerini taktı.

Ney aynı yeremi gidiyoruz."Ne anlamadım yoksa sendemi bizim eve geliyosun"dedim.birden bizim maviş kahkahayı bastı.

"Ya niye gülüyosun sen demedinmi aynı yere gideceğimizi".gülerek bu sözleri söyledi.

"Aynı okul diyorum yani ev değil.ha beni evine davet edeceksen o ayrı"dedi.son cümlesinide bastırarak söyledi.

"Ne saçmalıyosun sen"dedim elimi yumruk yapıp mavişin omuzuna vurarak.

"Anladın sen"
"Ben evime gittmek istiyorum okula değil"
"Malesef küçük hanım bu dediğinizi yapamam.yani istikamet okullumuz "
"Okullumuzmu?"
"Tam bir şapşalsın.sabahtan beri ne anlatıyorum ben sana?".ne diyerek kafamı salladım.Maviş ya sabır dedikten sonra cebinden bir kart çıkardı.şaşırtıcı olan şey benim kartımla aynı olması.
"Kartın üzerini oku"dedi.
"Gelecek lisesi"
"Anladınmı şimdi"
"Hayır"
"Nasıl hayır.yoksa sen gideceğin okulumu bilmiyorsun"
"Hayır bilmiyorum.ne öyle bakıyorsun sende beş okuldan atılsan yeni okulun adını merak etmesin herhalde"
"Al sana benim gibi bir tane daha.Ben sana baştan söylim müdürün ellinden çook çekeceksin"
"Anlamadım"
"Zamanla anlarsın.Seni şu an tek anlaman gereken şey gelecek okuluna gidiyor olman"ufak çaplı bir çığlık attıktan sonra konuşmaya başladım.
"Yani aynı okulla gidiyoruz."dedim.
"Yarabin şükür.şimdi benimle geliyomusun yoksa yine geliyomusun"
"Sence"dedim.maviş zafer gülüşü attıktan sonra önüne dönüp arabayı çalıştırmaya başladı.

Yol boyunca ikimizde konuşmamıştık ama yol boyunca aklıma takılan sadece bir soru vardı.
Ben sana baştan söylim müdürün elinden çook çekeceğin var. Nedense bu cümle bana kötü birşeymiş gibi geliyodu aman ne ise yakında çıkar kokusu.

Selam vote ve yorum atmayı unutmayalım eleştirilere her şekilde açığım.