Sol yanımdaki boşluk hatırlatıyordu her salise annemi. Keşke hatırlamak zorunda kalmasaydım.
♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦
67 gün oldu. Tam 67 gündür evden çıkmıyordum. Doğru düzgün bir şey yemiyordum. Kimseyle konuşmuyordum. Tam 67 gündür annemin boşluğunda kaybolup gidiyordum. Burnumu sildiğim mendili rastgele fırlatıp yastığımı ters çevirdim. Diğer yüzü kurumuştur belki diye.
Kapının çalmasıyla sıkıntıyla nefesimi verip ayağa kalktım. Acıyan gözlerimi yumruk yaptığım ellerimle ovuşturdum. Büyük ihtimalle Şerife gelmişti. 67 gündür ondan başkası gelmiyordu çünkü.
Kapıyı açtığımda tahmin ettiğim gibi oldu. Şerife'nin içeri geçmesini beklemeden tekrar yatağıma gömülmeye gittim.
Şerife de karşımdaki sandalyeye oturdu.
"Bugün nasılsın canım?"
"Köt..."
"İyisin öyle mi? Partiye gidebilir misin?"
"Hay..."
"Demek gidebilirsin. Sonunda depresyondan çıktın yani. O zaman bu akşam sümüklü mendillerinden kurtulup yeni bir hayata başlıyorsun öyle mi?"
Şerife konuşmama izin vermiyordu. Çünkü vereceğim cevapları biliyordu.
67 gündür ezberlemiş olmalıydı."Şerife hayatımın annemsiz dönemine başlamayacağım. Partiye falan da gitmeyeceğim."
"Gitmezsen seni gebertirim."
"Bana uyar." dedim umursamazca. Kalkıp kollarını göğsünde birleştirdi. İleri geri giderken topuklu ayakkabılarının zeminde bıraktığı ses korkmama neden oluyordu. Eğer Şerife susuyorsa bu sessizlik, fırtına öncesi sessizlik demektir.
"Hemde Yankı'nın partisini kaçıracaksın. Yani Miraç'ın olduğu partiyi. Kızlara da gün doğar artık. Sende zombi kısmetlerini beklersin. Abiciğinle ben gidiyoruz çünkü."
Miraç da orada olacaktı. Kalbim hızlanmaya başlarken "umrumda değil Şerife" dedim. Ama umrumdaydı işte. Hem o ayaklı buzdolabı için değil abim için gideceğim. 67 gündür bu boşlukta kayboldum ama annem okuluma ve hayatıma devam etmemi isterdi. Depresyona girip ölmeyi beklemek değil.
"Tam da tahmin ettiğim gibi. Kalk bebişim. İnsana benze. Zombi görse zombiliğinden utanır."
Dediğine gözlerimi devirip banyoya ilerledim. Haklıydı. Hemde baya baya haklıydı. Bu tip bana ait olamazdı. Soluk ten, kıpkırmızı gözler, şişmiş göz altı torbaları, mor halkalar, kurumuş dudaklar, dağılmış saç... zombiden bir farkım kalmamıştı. Her zamanki gibi Şerife haklıydı.
Hemen duşa girip zorlu bir saç tarama savaşını bitirdikten sonra odama döndüm. Şerife çoktan üstünü giyinmişti hatta makyajını bile bitirmişti. Buz mavisi mini elbisesi ve yine aynı renkteki topuklu ayakkabılarıyla çok güzel görünüyordu. Beyaz tenine uygun makyajı ve dalgalandırdığı saçlarıyla hayatımda gördüğüm en güzel kız olabilirdi.
"Ben hazırım. Sıra sende the walking dead adayı."
Bana uzattığı siyah elbiseyi alıp giydim. Depresyonuma uygun bir renk seçmişti bari. Saçlarımı düzleştirip bordo rujumu sürdükten sonra uzattığı siyah topuklu ayakkabıları da giydim. Bel dekoltesi fazlaydı ve mini olması da beni rahatsız etmişti ama Şerife eğer itiraz edersem beni boğacakmış gibi bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMAÇ
Teen FictionBende Amaç uğruna feda edilmiş masumlardandım. Tek farkım zaten Amaç olmamdı.