Jimin: Bugün Tae neden ağlıyordu?
Kookie: Sana ne ağlıyorsa ilgilendirir mi?
Jimin: Hayır ama eve gelip omzumda ağladı. Bir şey mi oldu?
Kookie: Ayrıldık.
Jimin: Ne? Gerçekten mi?
Kookie: Evet. Sevinmiş olmalısın.
*Jimin okuduğu şeye oldukça şaşırmıştı. Hayır sevinmemişti belli ki Tae üzülmüştü bu durumda ve onun sırf ayrıldıkları için sevinmesi ona göre gaddarca bir şeydi. Jungkook nasıl böyle düşünebilirdi?*
Jimin: Hayır sevinmedim. İkiniz de üzülmüş olmalısınız.
Kookie: Üzülmedim. Zaten ayrılacaktık.
Jimin: Peki.
Kookie: Okulu hep asıyorsun. Sınıfta kalacaksın. Neden okula gelmiyorsun?
*Jimin yutkundu. Senle Tae'yi yan yana görmek canımı acıtıyor mu diyecekti?*
Jimin: Hiç, hiç sadece canım istemiyor.
Kookie: Başlatma canına! Yarından itibaren okula geliyorsun!
Jimin: Bilmiyorum canım istemiyor.
Kookie: Eğer gelmezsen evine gelip seni alacağım haberin olsun.
*Jimin gözlerini kırpıştırdı.*
Jimin: Tamam Jungkook ama benimle ilgilenme.
Kookie: Sana ne? İster ilgilenirim. İster ilgilenmem.
*Jimin, Jungkook'un böyle konuşması karşısında kalbinin hızla atmasını engelleyememişti. Kalbi yerine sığmıyor yerinden fırlayacakmış gibi hissediyordu.*
Jimin: Kapatmam gerek. Görüşürüz.
-Jimin çevrimdışı-
Kookie: Yine kaçıyorsun ama görüşeceğiz. Yarın okula geliyorsun Park Jimin.
İnşallah görüşürsünüz Jeon Jungkook.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love JiKooK [Texting]
Fanfic[Texting] Jimin: Seni seviyorum Jungkook. Kookie: Ders çalışmam gerek Jimin. Rahatsız etme. Jimin: Peki Jungkook ama ders çalıştığına inanmıyorum.