Kuzey 'e beni indirmesi için ne kadar bağırsam da etrafımızdaki insanların bakışlarını üzerimize toplamaktan başka bir işe yaramadı,en sonunda beni omuzundan yere indirdikten sonra arabaya tıkması bir oldu ,ona o kadar kızgındım ki yol boyu ona bağırıp çağırdım ve onun sadece istifini bozmadan arabayı kullanması beni daha çok sinirlendirmek den başka bir işe yaramıyordu
bende sonunda pes edip arkamı ona dönüp yolu izledim ama yol boyu dikkatimi neden böyle davrandığına odaklanmıştım ben onun nesiyim ? neden bana böyle davrandı ?evin önüne geldiğimizde bu sorulara ara verip arabadan hızlıca indim bay ukala da peşimden arabadan inip yanıma geldi ben onun suratına bakmak istemediğim için hızlandım ama o uzun bacaklarıyla iki adımda bana yetişip kolumdan tutup beni kendine çevirdi ve artık yol boyunca susup şimdide bana bağırıp çağıracağını düşünüp önce ben konuştum
"bana bunu niye yaptın bu yaptığın davranışla beni ne kadar küçük düşürdüğünün farkında mısın sen..." konuşmamı bölen şey boğazımın bağırmaktan acımasıydı, bunu fırsat bilip konuşmaya başladı benim aksime daha normal konuşuyordu
"eğer çocukluk yapmayıp ben dediğimde arabaya binseydin böyle bir şey yapmak zorunda kalmazdım küçük hanım,ayrıca bir daha bana bağırdığını duyarsam sonuçlarına katlanırsın " lafını bitirir bitirmez arabasına binip gitti ,bende mal gibi onun arkasından baka kaldım beni bu durumun içerisinden yeni adını öğrendiğim recep abi çıkardı "küçük hanım anahtarınız var mı babanız bırakacağını söyledi " elimdeki anahtarlara baktım anahtarları sallayarak " var recep abi babam verdi" sonra yavaş adımlarla ev yürüdüm, içeri girdiğimde koskoca evde tek başımaydım babamın hiç temizlikçisi yok mu acaba? bir an içime burukluk çöktü kocaman 5 sene onu yalnız bırakmıştım bu yüzden kendimi affedemezdim canım çok sıkılmıştı bu yüzden akşam için yemek yapmaya karar verdim ,bu konularda anneme çekmişim annemde çok iyi yemek yapar
Üzerimdeki kıyafetleri çıkarmaya odama çıktım altıma denizde giydiğim kısa şortumu üzerime yarim sporcu atletimi geçirdim ve mutlu adımlarla mutfağa girdim ,mutfak büyük ve ferahtı solonun aksine daha çok beyaz renk kullanılmıştı ,mutfak önlüğünü bulmakla işe başladım. işim bittiğinde masayı hazırladım 12 kişilik masada sadece babam ve ben oturacaktık
sadece ikimiz
masayı kurma işi bittiğinde yemeklerin altını kıstım,yemeklerle işim bittiğinde kapının kapanma sesini duydum ve koşarak solona çıktım babamı görünce sevinsem de yanındaki dört kişi beni şaşırtmıştı bunlar akarslan ailesiydi hepsi bana bir acayipmiş-im gibi bakınca kafamı üzerime çevirdim ve sonradan utancımla odama çıktım ,hemen üzerimdekiler den kurtulup banyoya gidim sıcak bir duş alıp saçlarımı kuruttum sıcak suyla yıkandığım için saçlarım çabuk kurumuştu, dolabımın kapaklarını açıp altıma siyah bir pantolon giyip üzerime benden bir iki beden büyük kısa kollu geçirip saçlarımı atkuyruğu yapıp aşağı indim babam ve misafirler koltuklara oturmuş koyu bir muhabbete dalmışlar gibi görünüyordu ,geldiğimi ilk fark eden açelya olmuştu ve koşarak bana sarıldı kulağıma eğilip "abimle nereden tanışıyorsunuz yoksa sevgili misiniz bana anlatmıyor hemen anlatman lazım çok heyecanlıyım" dedikleri karşısında şok olmuştum bana sevgili misiniz diye sormuştu halbuki ben onu iki veya üç kez görmüşümdür bende kulağına yakınlaşıp "sakin ol öyle bir şey yok sen yanlış anladın ayrıca senin abin olduğunu bilmiyordum " dedim ve kuzeyin bakışlarıyla karşılaştım gülümsüyordu ve çok tatlıydı açelyanın belli belirsiz bir şeyler demesiyle kendime gelmiştim.
Babamların yanına gittiğinde beni anca fark etmişlerdi ki babam " Aysera bu tekin amcan buda suna teyzen, tekin amcanın oğlu kuzey hatırlıyorsan bizim şirkette karşılaşmıştınız buda küçük kızları açelya ama sanırım sen tanıştın" babam herkesi tanıttıktan sonra suna ve tekin amcanın elini öptüm hepsinden özür dileyerek babamı yanına oturdum babamın kulağına yakınlaşıp "baba ben yemek yapıp sofrayı hazırladım istersen sofraya geçelim " babam onay verip misafirleri masaya davet etti ,herkes masaya yerleştikten sonra açelya yanıma geçip oturdu kuzey karşımda oturdu ben yemekleri servis edip yerime geçtim , masada kimse konuşmuyordu oysaki annemle beraber masada hep gülerdik suratım birden asıldı babamda bunu farketmiş ve hemen konu açmıştı
"Aysera buğun recep abin bana bir şeylerden bahsetti sanırım kuzeyle kavga etmişsiniz bu doğrumu" kafamı önce kuzeye sonra babam çevirdim ve evet anlamında salladım babam anlamış bir şekilde kafa sallayıp bir daha konuştu " Aslında en çok sen bağırmışsın kuzeye peki bu doğrumu" kafamı aynı şekilde tekrar salladım ama bu sefer gururla salladım ve suyumdan bir yudum aldım ki " o zaman kuzeyden özür dilemen i istiyorum " lafıyla ağzımda ki suyu kuzeyin suratına püskürtmem bir oldu "hayır" deyi vermiştim ama pişman oldum çünkü babam hiç beklemediğim bir şekilde sert bakıyordu bende yenilgiyi kabul edip kuzeye döndüm oda ayni şekilde sert bakıyordu gözlerimi devirip "kuzey özür dilerim " deyi verdim, babam gülerek "şimdi kuzeyi lavobaya götür ve benim kısa kollularım dan açılmamış olanı ver " babamı onaylayıp masadan kalktım sinirliydim babam beni küçük düşürmüştü kuzey arkamdan rahat adımlarla gelirken lavobanın önünde aniden durdum ve kenara çekildim kuzey yanımdan geçerek içeri girdi, kapının yan tarafında iki dakika kuzeyin çıkmasını bekledim
tam kapıya vuracaktım ki kapını açılmasıyla kuzeyin göğüsüne vurdum hemen yerimde doğrulup babamın giyinme odasına yürüdüm arkamdan sesiz ve sinsi şekildi yürüyordu duymasam da hissediyordum, babamın giyinme odasına girip kapıyı sonuna kadar açtım dolabın kapağını açıp paketi daha hiç açılmamış paketi elime aldım ve arkamı döndüm ,donup kalmıştım çünkü kuzeyin üstünde hiç bir şey yoktu ve bana bakıyordu utancımla kapıya doğru hızlandım yanından geçerken kolumdan tutup kapıya yasladı.
Bu beni ürkütmüştü aramızda sadece 5 mm olduğuna bahse girebilirdim aramızda çok az mesafe vardı buda yetmiyormuş gibi beni asil korkutan o ses gelmişti ,bildiğin kapıyı kilitlemişti kulağıma eğilip nefes alıp " aşağıda pek özrünü duyamadım bir daha tekrar et " ardından vakit kaybetmeden özür dileyip kaçmayı denesem de boşunaydı beni sıkı sıkı tutuyordu "bana bugün bağırdığı için senden intikamımı alıcam küçük hanım " sert suratının ardından alaycı bir şekilde güldü "sen öyle san nasıl olsa bir daha karşılaşmıyacağız " gülerek kafasını geri attı ve adem elmasını ortaya çıkardı öpmek için kavrulan içimi öfkemle dizginledim gülmesine son verip önümden çekildi elimdeki poşeti üzerine fırlatıp kapının kilidini açıp kapıyı açtım kendimi dışarı atacaktım ki arkadan seslenmesi beni sebepsiz yere durdurdu " bu arada az önceki lafını sana yediricem ,ama bu sürprizi babanın vermesini istiyorum " lafını bitirir bitirmez kendimi koridora attım ve kapıyı sertçe kapadım .
Babamların yanına salona hızlıca indim babamlar koltukta oturuyorlardı , ses çıkarmadan mutfağa gittim açelya bulaşıkları bulaşık makinasın a yerleştiriyordu benim arkamdan kuzey mutfağa girip önce bana dönüp sinsi bir gülüş attı bu gülüşüne hayran olsam da bu sefer yelkenleri suya indirmedim ve onun bakışlarına kafa tutum ama pek uzun sürmedi çünkü kuzey sert bakıyordu ,kafamı açelyanın olduğu tarafa çevirdim oda bana ne oluyor ne bu bakışlar dercesine bakıyordu kafamı sonra anlatırım dercesine hareket ettirdim onaylarcasına bakıp abisine döndü "buyur abi ne oldu ne istiyorsun " kuzey sert bakışlarına ara
verip kardeşine içeride sizi bekliyorlar deyip gitti bay ukala ve her zamanki tavırları ,gözlerimi devirdim açelya koluma girince bir anda salona çıktık kuzey babamın yanına oturmuş bir şeyler konuşuyordu açelya beni kolumdan tutup kanepeye çektiğinde bende oturmuş oldum .
Açelya ile yarın için program yaparken babam konuşmaya başladı "aysera " açelyayla birlikte babama kafamızı çevirdiğimizde her zamanki kuzey sert bakışlarının yerine intikam alırcasına bakıyordu bu bakışı bana yukarıda söyledikleri aklıma gelmişti, bu sürprizi babanın vermesini istiyorum demişti ama babam akşamdan beri hiç bir şey dememişti "efendim baba " endişeliydim acaba ne söyleyecekti yoksa kuzeyin dediği sürprizi mi söyleyecekti aklım çok karışıktı "kızım biliyorsun okulların açılmasına bir hafta kaldı ve sen burada okula gitmek istediğin için ben seni açelya ve kuzeyin okulu Yıldırım Mimarlık fakültesin 'e kayıt ettirdim bundan sonra açelya ve kuzeyle yan yana olacaksın " babam sözünü bitirdiğinde kalbimin durduğunu hissettim tabi mecazi anlamda ama bir anda şok oldum sanırım şok oluşum suratımdan da belliydi çünkü kuzey aniden bir kahkaha attı ve ardından açelyanın sevinç çığlıkları kulaklarımda çınladı üzülsem mi sevinsem mi bilemedim " ne oldu kızım istemiyor musun yoksa ?" afallayıp şaşkınca güldüm " yok baba ,isterim " bir yandan mutlu olmuştum çünkü kuzeyden hoşlanıyordum kendime hala itiraf edemesem de onu istiyordum...Bu bölüm hakkında düşünceleriniz nedir?
Siz kuzey ile Aysera arasındaki ilişki hakkında ne düşünüyorsunuz ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ VE AŞK
Teen Fiction"İçimizdeki ateş ne kadar can yakarsa , aşkımız o kadar alevlenir PRENSES"