Love Affair

18.

(Şu hikayede kullandığımız gifler=doların değeri)

Keyifli Okumalar!

Diana💎

Yorganı göğsüme kadar çekmiş, öylece yatağımda otururken elimdeki telefonun yansıttığı ışıkla idare etmek zorunda kalmıştım. Ha Neul mışıl mışıl uyuyor, ben ise gece yarısı olmasına rağmen oturup Taehyung ile mesajlaşıyordum.

Gece lambasını yakmayı akıl ettiğimde, oda biraz daha aydınlanırken gözlerimi kırpıştırdım. Ardından elimdeki telefonun titremesiyle hemen gelen mesaja baktım.

"Uykun gelmedi mi?"

Taehyung ile yaklaşık bir buçuk saattir öylece mesajlaşıyorduk. Hayır, adam akıllı sohbet ettiğimiz de söylenemezdi. Kısa cümleler ve kelimelerle uyumak yerine birbirimizle ilgileniyorduk yalnızca.

"Kaçırdın uykumu." diye mesaj yazdım sırıtırken.

Birkaç saniye sonra bana kocaman gülen bir emoji yolladı ve ardından, "Özür dilerim. Sadece aklımdan çıkmıyorsun. Seni yoklamak istemiştim." diye yanıtladı.

Neredeyse uyumak üzereyken bana mesaj atması üzerine gözlerimi aralamış ve telefonuma gömülmüştüm. Tüm uykum koştura koştura uzaklaşırken o vakitten beri Tae ile mesajlaşıyorduk.

"Senin uykun gelmedi mi peki?" diye sorduğumda yine telefonum titrerken hızlı bir cevap gelmişti.

"Hiç uğramadı bile."

Yüzümü büyük bir gülümseme kaplarken Taehyung bir mesaj daha gönderdi.

"Bahçeye inebilir misin?"

Bu sorusu üzerine biraz düşündüm. Kalbim yeniden hızlı hızlı atmaya başladığında onu gerçekten görmek istediğimi biliyordum.

"Sanırım inebilirim." diye yazıp gönderdikten sonra yavaşça yataktan kalktım.

Ha Neul'ü kontrol ettikten sonra oda kartımı masanın üzerinden alıp odanın kapısı açacaktım ki telefonumun titremesiyle duraksadım.

"Üstüne bir şey al."

Tae'nin bu hatırlatması üzerine kalın kapüşonlumu üzerime geçirip odadan sessizce çıktım. Bacaklarımın neredeyse tümünü açıkta bırakan şortumu değiştirmediğim için pişman olurken çoktan bloktan ayrılmak üzereydim.

Kapüşonumun uçlarını biraz daha şortumun altına indirmeye çalışırken sonunda bahçeye varmıştım. Taehyung hemen köşede uçuşan saçlarıyla beni bekliyordu. Gözlerimiz buluştuğunda gülümsedi ve elini kaldırdı. Tanrım, uçarak kucağına konasım vardı.

Hızlı hızlı yürüyerek yanına vardığımda soğuk havanın iliklerime işlemesini aldırmayarak gülümsedim.

Taehyung, "Gel buraya..." diyerek kollarını bana sarıp beni yanına çektiğinde ona uydum. Birlikte yürümeye başladığımızda gözleri çıplak bacaklarıma kaydı. "Böyle mi uyuyorsun sen?"

"Odamız sıcak..." dediğimde derin bir nefes aldı.

"Fakat burası soğuk." dedikten sonra biraz duraksadıktan sonra ekledi. "Gerçi biraz ısınmaya başladı sanki..." Elini boynuna götürüp hararetini dindirmek istercesine tişörtünün yakasını geriye çekerken gülmeye başladım.

"Taehyung..." dediğimde hala ağır ağır yürümeye devam ederken gözlerine baktım. "Hala inanamıyorum." diye eklediğimde duraksamıştı.

Onunla birlikte ben de durduğumda ellerini saçlarıma götürerek okşamaya başladı.