Keyifli okumalarr umarım beğenirsiniz❤
Yıl: 2016
Hafif bi rüzgar eserken saçlarım geriye doğru savruldu. İpek ve erkek arkadaşı Ali ile birlikte okuldan kaçmıştık ve bizim grubu bulmak için kumsala gelmiştik. Her cuma okulun son günü olduğu için buraya gelirdik. Sadece bugün biraz ekşın olsun diye okuldan kaçmıştık.
Irmak, Aleyna, Gizem ve Beyza olmak üzere dört kız yan yana kuma oturmuş ufak bir mesafeylede Alinin şuan yanlarına doğru gittiği İlyas ve Talu oturmuştu yan yana. Hepsinin rüzgarla birlikte saçları hareketlenirken denizi izliyorlardı. Bizi gördüklerinde selam vererek yanlarına oturduk. Ben Talunun yanına, İpek benim yanıma, Ali de Talunun yanındaki İlyasın yanına oturdu.
Talu bana dönüp gülümsediğinde bende gülümsedim. Gülümsemesi hep içimi ısıtırdı. Kolunu omzuma atıp oradan eliyle yanımdaki ipeğin yanağını sıktı. "Biri görmedi değil mi okuldan kaçarken?" dediğinde ona döndüm.
"Görmedi merak etme." dediğimde gülümseyerek bana döndü. "Merak etmemek mümkün mü ?" deyip cebinden iki çikolata çıkardı ve birini ipeğe birini de bana uzattı. Diğerleri görmesin diye saklayarak vermişti. İpek kaşlarını çattı.
"Hayırdır oğlum? Sen bize çikolata mı alırdın. Alman için her seferinde canımız çıkıyor ısrar edeceğiz diye." dediğinde Talu güldü. Bende gülüşünü izledim.
"Düşünün bakalım biraz. Neden aldım?" dediğinde düşündüm. Aklıma dank eden şeyle bağırdım.
"BUGÜN BİZİM GÜNÜMÜZ!" dediğimde herkes birden bana döndü.
Herkes kendi halinde konuşmaya devam ederken ipek konuştu. "Eveet! Bende hatırladım. Bugün sen bize çikolata alıp bizi barıştırmıştın." dediğinde ipeği onaylayıp Taluya döndüm.
"Yaa!" deyip Taluya sarıldım. İpek de benim üstümden sarıldığında üçümüz birden İlyas'ın üstüne oradan İlyas Aliye doğru düştü. Kızlar bize gülerek bakarken şuanki durumdan kurtulmak için ipek üstümden kalkınca Talunun üzerinden kalktım.
Taluya bakıp güldüm. "O değilde şuan sevgililer gününü unutmuş mazlum gibi hissediyorum" dediğimde Talu güldü ve saçlarımı karıştırıp anlıma vurdu. Kafam haliyle geriye doğru giderken ipeğin kafasıyla çarpıştı. İkimizde acıyla bağırıp kafalarımızı tuttuğumuzda herkes halimize kahkaha atıp gülüyordu. İpek ve ben de en son gülmeye başladık. Sonunda kahkahalarımız kesildiğinde ayağa kalktım ve denize doğru gittim.
"Ben ayaklarımı suya sokacağım." diyerek kalktığımda İpek bana baktı ve o da kalkıp yanıma geldi. Dudakları gülümsemek ister gibi yana kıvrıldığında bende gülümsedim. Yerden biraz kum alıp parmaklarının arasından süzülerek yere dökülmesini izledi. Kumla oynamayı seviyordu bunu biliyordum. Daha sonra ipek parmak uçlarını çoktan suya değdirmişken dibindeki ayağına çarpan küçük su dalgalarını izliyordu. Bende suya bileklerime kadar girdiğimde kızlara dönecektim ama onlar çoktan yanımıza gelmişti. Erkeklerse oturup izliyordu sadece. Kızlara gülümsedim.
"Su çok güzel. Serin." dediğimde aramızdaki neşeli kategorisinde olanlardan Aleyna çıkıp hadi anlamında elini salladı. "Hadi, yüzelim biraz!" hepimiz üstümüzdekileri umursamayıp suya girecekken ırmak zaman kaybetmeden son derece ciddi bir şekilde konuştu.
"Kızlar saçmalamayın bi zahmet. Üstümüz başımız müsait bile değil. Ailelerimize ne diyeceğiz o da var. Hem burası yüzmek için tehlikeli bir yer demiyorlar mıydı?"
Irmağın karşı çıkmasına aleynayla aynı fikirde olan Beyza cevap verdi.
"Abartma ırmak. Alt tarafı biraz serinleyeceğiz. Üstümüzde ıslanırsa nolur? Ölür müyüz sanki ?" ipek de kafa salladı pek emin olmasada.
