#2#

68 11 0
                                    

Cho Hee'nin Ağızından:
Sonunda okula varabilmiştik. Hayır anlamıyorum kim bu kadar uzakta bir okulu kazanabilirki.Neyseki Jimin ve Jungkook 'ta bu okulu kazanmışlardı. Okula girdik ve Jimin okuldaki bölümlerin nerede olduğunu gösteren haritaya doğru gitti bizde onu takip ettik. Ben basım yayım teknolojisi Jimin mimarlık Jungkook ise İngiliz dil ve edebiyatı bölümündeydi. Hepimiz bölümlerimizin nerede olduğunu bulduk ve dağıldık. Ben ve Jungkook'un sınıfı aynı koridordaydı. Birlikte yürürken birden bir çocukla çarpıştım ve çocuğun elindeki kitaplar yere düştü. Çocuk toplamak için eğildiğinde bende ona yardım etmek için eğilip toplamaya başladım. Topladığım kitapları çocuğa verirken nezaket gereği yavaşça eğildim.Sanırım o da benle aynı şeyleri düşündüki birden kafalarımız çarpıştı. İkimizde hafifçe çaplı bir çığlık attık ve gülmeye başladık. Sonunda o elini uzatarak:
"Adım Whoodan seninki?"dedi.
"Choo Hee " dedim sakince, memnun olduğunu belitircesine elimi sıktı. Bende onunkini sıktım çocuğun eli boşta kalması değilmi. Birde biri elimi sertçe itti ve önüme geçti. Kızaran elimden kafamı kaldırıp kim olduğuna baktım. Bu Jungkook 'tu. Bir bana bir Whoodan'a sinirli, bir o kadar da garip bir şekilde bakıyordu. Ne olduğunu sorarcasına baktığımızı anlayınca
"Bende tanışmak istemiştim" dedi
Bunun üzerine Whoodan 'ın elini gayet sert bir şekilde sıkarak
"Jungkook umarım tanışmamız ne seni ne de beni hayal kırıklığına uğratmaz "dedi
Cidden,bu salak ne yapmaya çalışıyor. Whoodan 'a baktığımda sorun etmemişçesine
"Hangi bölümdesiniz?"dedi
Ben:
"Jungkook İngiliz dil edebiyatı bense basım yayım teknolojisi bölümündeyim"dedim
Whoodan:
"Oh Cho Hee bende basım yayım bölümündeyim desene bu yıl sıkılmayacağız"
Gülerek onu onayladım Jungkook'a baktığımda Whoodan'a  parçalamak istercesine bakıyordu. Ortamı yumşatmak için
"Neden sınıflara gitmiyoruz" dedim
Onlarda başlarıyla beni onayladılar. Sınıfa girdiğimide burasının gerçekten hoşuma gittiğini fark ettim. Dersler dışında güzel olucaktı bu yıl. Whoodan'ın yanına oturdum daha sonra ders başladı ilk 15 dakika dersi dinledikten sonra anladım ki. Üniversitenin liseden farklı olacağı ve hiç sıkılmayacagım gibi kurduğum bütün hayaller yalanmış okul kademesi değişsede sıkıcıyımış. Bende dersi dinliyor gibi gözüküp aslında dinlememe kararı aldım ve aklıma takılan tek şey Jungkook'un neden Whoodan'a böyle davrandığı olduğu için bu konuyu düşünmeye başladım. Beynimin bir tarafı seni kıskandığı için derken diğer tarafıysa seni kardeşi gibi görüyor ve yeni insanlara yakın davrandığında seni korumak istiyor diyordu. Ben ilk düşünceme inanmayı seçtim. Çünkü işime bu geliyordu çünkü acaba o da beni düşünüyormu diye hissedebilmemi sağlıyordu. Onu seviyordum ve onun beni sevip sevmediğini bilmesemde böyle düşünmeye devam etmek istiyordum.
Jungkook'un Ağzından:
Cho Hee'yi düşünmeden edemiyordum. Onu Whoodan denen çocuktan kıskanmıştım ve Cho Hee onunla aynı sınıfta olduğu için hala da kıskanıyordum. Onun da beni böyle düşünmesini istiyordum. Neden Whoodan'a böyle davrandığımı fark etmesini istiyordum. Ama eminim ki onu kardeşim olarak gördüğümü ve yabancılardan korumaya çalıştığımı falan düşünüyordur.
Whoodan'ın Ağzından:
Yanımda oturan Cho Hee 'yi hafifçe kantrol ettim düşüncelere dalmış gibiydi bende boşluktan yararlanarak patronum Jung Woo 'ya bir mesaj attım .
Whoodan:Efendim kızınız ile tanıştım. Kendisi şuan yanımdaki sandalyede oturuyir. İşler planladığımız gibi giderse bir kaç haftaya onunla çıkmaya başlayabilirim.
Jung Woo:Aferim. Düşündüğümden hızlı oldu yine de olabildiğince kısa sürede onu ayart. Unutma ne kadar kısa sürede sana aşık olursa o kadar fazla para alırsın.

Alone ↠ JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin