Bölüm 4

438 36 44
                                    

Hayatımın her saniyesi şu anda gözlerimin önünden film şeridi gibi geçiyordu. Lucas'ın da korktuğu apaçık ortadaydı zaten. Ağzı yarım açılmış kapıya bakıyordu ve dakikalar geçmişti. Eğer öyle salak gibi bakmaya devam ederse ailesi onu ziyaret etmek için odasına kadar gelebilirdi.

Sora: Bir şeyler yap!

Lucas: Ne yapabilirim ki? Seni evden çıkarmam gerekiyor.

Sora: Öğretmen olmak için gerçekten uğraşmış olmalısın. Yoksa bu zekayla cidden,

Lucas: Sessiz olur musun? Düşünmeye çalışıyorum.

Haechan'ın kapının arkasından gelen sesiyle derin bir nefes aldım. Lucas'ın elinden tutup banyoya çekiştirdim. Haechan'ın kapıyı açması an meselesiydi.

Sora: Eşofmanını çıkar hemen!

Lucas: Bak, bunun cidden hiç zamanı değil. Seni buradan çıkartmamız gerekiyor.

Gözlerimi devirip eşofmanının bağını çözdüm.

Lucas: Sapık olduğunu biliyordum ama bu kadarını ben de tahmin etmezdim.

Ondan uzaklaşıp gömleğimi ve eteğimi çıkardım. Şu an iç çamaşırlarımla olmam bile umrumda değildi.

Ağzı neredeyse bir karış açılmış bana bakıyordu.

Elinden tutup duş kabinine çektim ve kapısını kapattım. Odanın kapısı da çoktan açılmış, Haechan "Abi" diye seslenmeye başlamıştı.

Parmak uçlarıma çıkıp kulağına fısıldadım.

Sora: Ona anneni ve babanı oyalamasını söyle. Beni buradan çıkarman gerektiğini ve bunun bir sır olarak kalmasını söyle.

Banyonun kapısı açılır açılmaz bedenimi biraz daha yaklaştırdım. Bunu yapmamla elini belime koydu.

Haechan: Sen ciddi misin Lucas! Dostum annem ve babam burada! Ve sen bir kız ile sevişmekle meşgulsün.

Yüzümden gözlerini bir an olsun bile kaçırmadan konuştu. Ben ise onun gözleri dışında her yere bakıyordum. Annem bu halimi görseydi kendisini kalp krizinden kaybetmemiz 2 maksimum 3 saniye alırdı.

Tabii benim de şu an kalp krizi geçirmem an meselesiydi.

Lucas: Onları benim için biraz oyalar mısın? Sevgilimi buradan onlar görmeden çıkartmam gerek.

"Sevgilim" kelimesini öyle üstüne basa basa söylemişti ki, bu hem mide bulandırıcıydı hem de karnımdaki kelebeklerin etrafta 85 kere tur atmasıydı.

Haechan: Ahhh! Pekala. Biraz acele et yeter.

Kapıların sesleri gelince odadan çıktığını anladık. O hala bana bakıyordu. Şu anki halinden memnun gibiydi çünkü parmağını oynatmak bir kenara gözlerini bile kırpmıyordu.

Saçlarındaki elimi çekip ondan uzaklaştım tabi küp gibi yerde ne kadar kaçılabilinirse.

Boğazımı temizledim. Bana bakmaya devam ediyordu.

Sora: Bana bakmayı kes bunu yapmak zorundaydım.

Lucas: Kalbimin bu şiddetli atışlarını nasıl durdurabilirim diye düşünüyordum.

Gülümsememek için kendimi zor tutuyordum. Kabinden dışarı çıkıp eşofmanını ve bir tişörtünü giydi. O arada ben de çıkıp kıyafetlerimi giymeye başlamıştım. Eliyle gel işareti yaptıktan sonra arkasından sessizce yürüdüm.

Dear Teacher // LucasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin