Balkabağı ve Külkedisi

133 4 0
                                    

Umarım bu bölümü beğenirsiniz, yorumlarınızı ve vote larınızı eksik etmemniz dileğiyle :))

Amerika'ya geleli bir hafta olmuştu. Neredeyse tamamen yerleşmiştik. Evimiz aslında güzeldi. Bu eve biz her yaz tatile gelirdik. Annem Amerika'lı olduğu için yazları Amerika'ya gelmek isterdi. Son 2 yaz hariç burada hep eğlenirdik ama son 2 senedir ne buraya gelmemiz ne de Türkiye de herhangi bir şehirde tatil yapmamız annem ve babamın arasını düzeltmemişti.

Evimiz 2 katlı şirin bir evdi. Kapıdan girer girmez hemen karşıda yukarı kata çıkan merdiven vardı. Merdivenin sağ tarafın da da kocaman bir salon. Beyaz-mavi döşenmiş mobilyalarımız evi güzel gösteriyordu. Salonun bitimin de de beyaz bir kapıyla mutfağa giriyorduk.

Üst katta 3 tane daha oda vardı. Biri annemin biri benim ve biri de kiler gibi kullandığımız bir oda. Odama mor renkler hakimdi. Küçük oda da bir kiaplık, çalışma masası ve bir de yatak vardı.

 Resim yaptığım için annem odaya bir şövalye koymayı teklif etse de kabul etmedim. Verdiğim cevap aynı oldu. "Burada çok kalmayacağım."

17 yaşındaydım ve son sınıftım. Liseyi bitirmeme yalnızca yarım dönem vardı. Sonra tekrar Türkiye'ye dönecektim. Kararım kesindi.

Hala okula başlamamıştım. Annem her gün uğraşıyordu kaydımı aldırmak için ama her seferin de bir sorun çıkıyordu.  Aradan bir hafta geçmesine rağmen daha evden bir adım dışarı atmamıştım. Odama kapatmıştm resmen kendimi. Yemek ve tuvalet ihtiyacı dışında odamdan dışarı çıkmıyordum. Sürekli Kerem ile konuşuyordum. Amerika ile Türkiye arasın da yaklaşık 10 saat fark olduğundan dolayı biraz zor olsa d bir şekilde hallediyorduk.

Annem benim hayatımı kendi bencilce nedenleri yüzünden bozmuştu. Bu yüzden onu asla affetmeyecektim.

Yine bir akşam oturmuş kerem ile konuşurken annem kapıyı tıkladı.

Ekranda ki Kerem'e sonra konuşmaya devam edeceğimizi söyleyip leptobun kapağını kapttım ve hızla yatağa yattım. Annem yavaşça kapıyı açtı.

"Uyanık mısın?" diye sordu. Cevap vermiyordum. Vücüdüm kapıya arkasını dönmüştü. Gözlerim açık olmasına rağmen annem bunu görmüyordu.

"Uyanıksın biliyorum, ister cevap ver ister cevap verme ama yarın okula başlıyorsun.Okul kasabanın içinde iyi bir lise. New Jersey'in iyi liselerinden biri. Umarım biraz bencillik yapmayı bırakıp minnettar olursun.

Bencillik mi?

Hemen ayağa fırladım ve ona baktım sinirle.

"Ben mi bencillik yapıyorum anne. Babamla sen geçinemiyorsun diye Amerika'ya hemen taşındık. Ne vardı sanki beni babamla bıraksaydın. Ne de olsa yaım dönemim kalmıştı."

"Böyle olmak zorundaydı. Sen benim kızımsın ve benim yanımda kalmanı istiyorum."

"Ya ben istemiyorsam..."

"Bety..."

"Herneyse!"

Annem hiç bir şey diyemeden odadan çıktı. Onun kalbini kırdığımı biliyordum ama okadar sinrliydim ki o an bunu fark edememiştim.

Ertesi sabah okulun ilk günüydü. Yani benim  için. Aslında Amerika da ikinci dönem başlamış hatta bir kaç hafta geçmişti ama ben daha yeni gidiyordum. Dönem ortasında okula başlayacağım için çok ezik duracaktım. Korkuyordum. Amerika da ki liselerden nefret ediyordum. Türkiye de yeni gelenlere sıcak davranıyorlardı ama Amerika da rezil ediyorlardı. İşte annemi affetmemek için bir neden daha.

BAMBAŞKA BİR KÜLKEDİSİ MASALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin