Kalp Kırıklığı

110 6 0
                                    

Medyada Bety var!!

Arabadaydık. Nereye gittiğimizi bilmiyordum ama içimden bir ses Steve'e güvenmem gerektiğini söyüyordu. Başta benimle dalga geçtiği için ve bana külkedisi dediği için onu hiç sevmemiştim ama şuan bana külkedisi demesi bile hoşuma gidiyordu. Dün gece ki sokak ortasında ki konuşmamız beni etkilemişti. Bana öyle bakması içimi titretmişti. Onunla arkadaş olmak istiyordum. Belki de daha fazlasını. Ama bu düşünce aklıma gelince hemen onu bir kenara attım. Ben Kerem ile çıkıyordum ve onu seviyordum.

"Annenle konuştun mu?"

diye sorduğunda düşüncelerimden ayrıldım ve ona baktım.

"Boşversene. Onunla asla konuşmayacağım."

"Peki sen bilirsin ama onunla konuşman gerektiğini ikimiz de biliyoruz."

Bana o çok bilmiş bakışını attğıda kalbimin hızlandığın hissettim. Neler oluyordu?

Yavaşla seni sersem...

Arabayı durdurdu. Nereye geldiğimizi görmek için arabadan indim ve sağıma soluma bakınmaya başladım.

"İşte burası!"

diye bağırdı.

"Neresi burası?"

"Gelebileceğin en iyi karaoke salanu."

"Karaoke salonu mu? Şaka mısın sen? Ne işimiz var orada?"

"Sesimi dinlemek istemez misin?"

"Sen şarkı mı söylüyorsun?"

"İzle ve sen karar ver"

dedi ve sırıttı.

Salona girdik. İçeri de insanların bir arada toplanıp ayakta şarkı dinlerken bir şeyle içtiği yuvarla küçük masalar vardı. Sahne de dev bir ekranın önün de insanlar şarkı söylüyor arka da ki ekrandan da şarkı sözü devam ediyordu.

İnsanların içtiği içeceklere dikkatlice baktığımı gören Steve gülerek:

"Merak etme, içki satılmıyor."

dedi.

"Ona bakmıyordum ki. Hem benim için sorun değil"

dyerek yalan söyledim. Kulağıma eğildi.

" O zaman sana buranın büyük sırrını söyleyebilirim. Alttan uyuşturucu kaçakçılığı yapıyorlar."

"Ne!"

diye bağırdım aniden. Ne diyordu bu çocuk? Yoksa oda mı bu işin içindeydi? Yoksa kullanıyor muydu? Ya içipte satanlardan; ya da içmeyip satanlardandı? Veya sadece satmayıp içenlerdendi? Kafamı kurcalayan bu karmaşık sorular Steve''in kahkahasi ile bölündü.

"Sadece şaka yapıyorum!" diye bağırdı. "Yüzünün aldığı şekli görmeliydin! Buna değerdi."

O gülmeye devam ederken bende kendimi tutamayıp güldüm. Koluna yavaşça koluna vurduğum da iki elini de havaya kaldırdı ve iki dudağını da biribirine basttırdı gülmemek için. Bu hali gerçekten çok tatlıydı.

Bir süre sonra bana "Sen burada bekle." dedi ve sahneye çıktı. Biranda herkes "Hey! Steve gelmiş.! Steve! Steve!" diye tezahurat yapmaya başladı. Steve selam verdi ve "Hadi millet, biraz romatikleşelim! diye bağırdı. Köşede duran Dj'in kulağına bir şeyler fısıldadı. Sonra arkadan bir müzik başladı. Arkada duran ekrandan şarkının ismin okudum. Bu Avril Lavigne'nin I love you şarkısıydı. Ama şarkının ritminde bir değişiklik vardı. Bu akustik versiyonuydu. Sadece gitar sesi geliyordu arkadan. Ve Steve'in sesi gerçekten güzeldi. İnsanın ruhunu doyuruyordu adeta. Özellikle şarkının anlamı ile kendi mükemmel sesi birleşince insanlar gözlerini ondan alamıyordu.

BAMBAŞKA BİR KÜLKEDİSİ MASALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin