Bir ormandayım Kook.
Açıklık olan bir bölüm buldum ve orada uzanıyorum.
Bugün gökyüzünde bulut olmayaşına seviniyorum.
Masmavi oluşunun güzelliğini izliyorum.
Yıldızlar parlıyor.
Sen de parlıyorsun.
Hatta bugün ayrı güzelsin Kook.
Sanki daha yakınsın bugün bana.
Sanki sana geleceğimi biliyorsun.
Bana gülümsüyorsun.
Sana gülümsüyorum.
Ellerimi gökyüzüne uzatıyorum, ellerini yakalamak istercesine.
Ellerimi tutuyorsun.
Hissediyorum.
Ama bir anda yok oluyorsun.
Neden?
Neden sürekli bu olmak zorunda?
Neden sensiz yaşamak zorundayım?
Zorunda değilim.
Bunu yaşamak zorunda değilim.
Ama yanında olmak zorundayım.
Ben o zaman yanında olamadım, ama sen hep hayallerimde oldun Kook.
Sana minnettarım, hayallerimde beni yalnız bırakmadığın için.
Şimdi sıra bende.
Seni yalnız bırakmayacağım.
Senin hâlâ benimle olduğun gibi bende sonzuza kadar seninle olucağım.-
JungKook iki yıl önce yaşadığı aile sorunlarına daha fazla dayanamadı, çareyi haplarda aradı. Ve sonzuza ulaştı.
JungKook'a delicesine aşık Jimin, onsuzluğa alışamadı ama JungKook'u hep hayallerinde yaşattı.
-
Jimin elindeki hapları ağzına aldı. Hiç düşünmeden yuttu.
Ve uzandığı yere geri döndü.
Uykuya dalmadan önceki son manzarasına baktı.
Alabileceği son derin nefesi aldı. Ve fısıldadı:
"Biz artık beraberiz Kook."