0.3

34 6 0
                                    

Herkese merhaba! İyi okumalar ...

İnsan bencil olmalı mıydı?

Olmalıydı.

Olmamalıydı.

Bilinmez sorular vardı zihninde .

Yalnızlık bunaltmıştı kendisini . Hayal kurmak bile zarardı gerçek hayata döndüğünde oluşan hayal kırıklıklarının keskin yüzlerinin kendisine batması yüzünden .

Saçma geliyordu .

Kimse anlayamıyordu . Anlatmayı denemişti . Ama insanlar anlamış gibi yapıp kaçıyordu . Büyüsüne kapılamıyorlardı gerçeklerin . Ki anlasalar ne olabilirdi?

Hiçbir sorununun dikeni onlara batmıyordu sonuçta . Acısını o taşıyordu her yerinde . Buruk bir hüzün kapladı içini. Gülümsemek bile anlamsızdı şimdi .

Ivan'ın ağzından çıkıcak kelimeleri merakla bekliyordu . Ivan düşünceli bir şekilde tavana bakıyordu .

Ne kadar da şey görmüştü küçükken . Bütün her şeyi saklamıştı Pab'dan fakat o çoktan kaptırmıştı kendini karanlığın ellerine . İç çekti derince .

Küt saçları ve kahkülleriyle eskileri aratmayan yüzüne baktı kızın. Kirpikleri küçükken de uzundu zaten . Dudakları vişne yedikten sonra kırmızılaşan insanların aksine renkliydi . Teni bembeyazdı . Ölüm kokuyordu .

Bu düşünce bir an irkilmesine sebebiyet verdi . Kahverengi gözlerine baktı kızın . Onu bulmuştu, onun sayesinde fakat tekrar kaybetmemesi lazımdı .

O , onun küçüklüğündeki çocuğu kaybetmemesi için bir ihtiyaçtı Ivan'a .

Kel kafasını ellerinin arasına aldı ve yeşil gözlerini Pab'a dikti . Tehlikeli derecede sert bakıyordu şimdi .

"Annen . O gitti mi ?"

Ivan hayır demesini istiyordu . Annesine düşkünlüğünü en çok o biliyordu çünkü .

Pab kafesin içine koyduğu kelimeleri ve duygularını bugün özgür bırakmıştı. Uzun zamandır sakladığı ve anlatamadığı şeyleri anlatmak istiyordu .

Gözleri doldu ve kafasını salladı. Kelimeleri yok olmuştu şimdi . Boğazındaki şey haykırmak istediği gerçekleri geri gönderiyordu .

Ivan'ın gözleri doldu ve düşmeye hazır göz yaşını bir çırpıda sildi . Sinirle ayağa kalktı ve önündeki cam masanın üstündeki bibloları bir çırpıda yere attı .

Bağırdı.

"Nasıl lan nasıl ! Sen o kadar olaya nasıl şahit oldun . Nasıl susabildin kimseye anlatmadan ?
Canın yandı değil mi ? Peki ya annen , o nasıl gider ulan aklım almıyor . Bana neden gelmedin lan söylesene! Biz hani abi kardeşten öteydik?"

Pab peşinde olan adamları aklına getirerek boğazını temizledi ve başka yerleri dağıtmaması için ellerini kaldırdı .

"Ivan sakin ol yoksa birazdan anlatacaklarımı anlatmayacağım. "

Ivan sinirle ona baktı ve işaret parmağını sallayarak kesin bir dille sakin olmaya çalışan ses tonuyla konuştu.

"Bundan sonra buradan bir yere ayrılmıyorsun. Gerekirse seni bir yere kilitlerim . Anladın mı?
Şimdi her şeyi ötmeye başlasan iyi olur !"

Pab gülümsedi ve hatırlatma gereği duydu.

"Bunu yaparsan bir daha gelmeyeceğimi biliyorsun koca oğlan . Neyse işte seni peşimdeki adamları atlatmadan bulmak istemedim .Sana da zarar gelse ben ne yaparım Ivan? Kendimi asla affedemem . Evimi yaktılar . Ne için! Sadece küçük bir anahtar için . Neyi açtığını bilmiyorum ama onu saklamalıyım. Biliyorsun mirasta bana verilen şeylerin arasında en önde gelen oydu. "

PablaroseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin