Omzuma Dokunan Nefes

6.7K 235 159
                                    

        Yeni bir hikaye ile geldim. Enseme dokunan nefesi sevdiyseniz omzuma dokunan nefesi de seveceksiniz. Beni bu hikaye de de yalnız bırakmayın.

         Enseme dokunan nefes bittiğinde buraya devam edicem. Ama çok istek gelirse buraya da bölüm atarım.

         Yorum yapmayı unutmayın.




Omzuma dokunan nefes.

Tanıtım.

Kimsesi olmayan bir genç kızla kendi kaderini kendisi çizen bir adamın sayfalara dökülen hikayesi.

Sarı saçlı bir genç kız. Sarı saçlı bir adam. Hangi kitap sayfası, kaderi birbirine hükümlü iki kişiyi bir cümlede birleştirebilir?

.....

Gecenin bol bol yağdırdığı kasvet tüm bedenlerin kucaklarına düştü. Ruhların alınlarını kazıdı.

Yağmurun, iri büyüklükte bıraktığı damlalar caddenin sonundaki iki katlı kiralık eve düştü.

Gecenin kasveti caddeden geçen zarif bedenlerin, yıkılmaya hazır ruhlarına değdi. Kasvet boğuk bir halde, kucak kucak boğazında düğümlendi zarif bedenlerin.

Gökyüzünün koyu mavi rengi siyaha çaldı. Kıs kıs gülen havanın nidaları gökyüzünde çakan şimşeğe yenik düştü.

Yanık ve yıkık bedenler dünyanın küllerini üzerine çekti.

Küçük bir esinti rüzgar şekline bürünmüş bir halde kiralık eve, odanın açık kalan penceresine düştü. Pencereyi örten grimsi perde geriye doğru süzüldü. Rüzgar, zayıf bir bedeni taşıyan genç kızın sarı saçlarının üzerine oturdu. Genç kızın saçları geriye doğru havalandığında, kızın ağır uykusu bölünmedi.

Hiç susmayacakmış gibi titreyen telefon, uykusu ağır olan genç kızın kulaklarını tırmaladı.

Genç kızın parmakları sarı saçlarına gitti. Terden alnına yapışan bir kaç teli ellerinden yardım alarak kulağının arkasına sıkıştırdı. Uykulu, mahlül göz bebekleri ve şişmiş göz altları karanlık odayı taradı. Uyanmasına sebep olan şeyi arıyordu kendince. Ama ne bir ize ne de bir sese rastladı.

Telefon yeniden titreyen kadar.

Yatağının hemen yanına koyduğu küçük masasına uzandı ince kolları. Rüzgar perdenin arkasından saçlarına vurdu. Sarı saçları havaya kalkıp yeniden omzumun üzerine düştü.

Parmakları telefonu ince yüzünün hizasına getirdiğinde gözleri onu uyandıran kişinin kim olduğunu okumakla meşgul oldu.

Genç kızın kalbinde oluşan yumru git gide artarken dudaklarından yıkım halinde dökülen kelimelere engel olmadı.

"sapık!"

Aklından geçirdiği cümlelerin haddi hesabı yoktu. Kaç kez numarasını değiştirmişti? Ya da kaç kez onu rahatsız etmemesi için uyarıda bulunmuştu?

Bir çok kez.

Ama her seferinde yeni numarasını bulmuş, uyarısını dikkate almamıştı.

Parmakları ekrana dokundu. Hiç düşünmeden reddet'e basmıştı.

Küçük bedeni artık usanmış. Ondan bir an önce kurtulmak için gün sayıyordu.

Gece kasetini yağdırmaya devam etti.

Genç kız telefonu masanın üzerine yavaşça bıraktığında ince gövdesi zarif bir hareketle öne süzüldü.

Omzuma Dokunan NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin