SOĞUK KAN

Karşılaşma

Alarmın sesiyle gözlerimi zor da olsa açtım. Miniklerimin sesini duyduğumda ilk iş onları  doyurmak diyip emzirmeye başladım güzellerimi.
Miniklerimi uyuttuktan sonra yavaşça beşiğine koyup duşa girdim.

              *****************

" Ayy kuşum, valla çokgüzel oldun ha!!E tabi kimin kankası!"
Yaseminin dediğine gülerken aynada kendime bakıyordum.
Evet, gerçekten güzel olmuştum hatta fazla güzel.
" Teşekkür ederim canım hadi çıkıyorum ben orda birşeyler yerim artık." Çantamı alıp kapıyı açtım tabi birşeyi de unutmadım.

" Bak gözünü onlardan ayırma, dolapta süt var verirsin, birşey olursa da ararsın beni tamam mı güzelim?" Yasemin beni iyice kapı dışarı ederek baygın gözlerini üstüme dikti." Ay valla gına geldi yeter be gülüm tamam anladım o iş bende rahat ol sen bebek!" Şuan ki konuşma tarzıyla ve göz kırpmasıyla çapkın bir erkeği andırıyordu. Kahkahalarla gülerken el sallayıp arabama bindim.Ve arabamda aslında Yasemin in arabası o işe gitmediği icin artık ben kullanacağım ta ki kendime alana kadar.

Ezelin kullandığı araba

Ezel karakteri değildir

*

******

Şirketin önüne geldiğimde içime tarifsiz bir ağırlık oturdu.
Gözlerimi kapatıp kendime gelmeye çalışırken ensemde hissettiğim nefesle dumura uğradım. Hızla arkamı dönerken karşımda bana sırıtarak bakan 25 yaşlarında sarışın uzun boylu bir adam buldum.Anlamsız bakışlarımı ona yollarken elini uzattı." Merhaba hanımefendi, böyle bir güzellik görüp de tanışmadan geçsem ayıp olur diye düşündüm. " Ben adama orangutan görmüş sincap gibi bakarken " Ne?" Diyebilmiştim sadece. Bu ne acale yiğidim !!
Kısık kahkahasıyla kendime gelirken ben de elimi uzatıp tokalaştım. Soğuk sesimle cevap versem zararı olmaz diye düşündüm. " Adım EZEL SOYLU  bu şirketteki ilk günüm siz kimsiniz?" Yüzündeki sırıtma samimi bir gülümsemeye dönerken ellerimizi ayırdım.
" Demek bu şirkette ilk iş günün Ezel, ben bu şirketin patronun kardeşiyim ve de sirketin ortaklarından biriyim.Tanıştığıma memnun oldum, görünüşe göre cok karşılaşacağız ." Tek kaşım sorgulayıcı bir şekilde kalkarken başımı hafifçe salladım." Kim bilir!" Diyip yarım yamalak gülümseyip hızlı ve emin adımlarla şirkete girdim.
Doğrusunu soylemek gerekirse şirketin adı bile çok havalıydı.
SOYHAN HOLDİNG
Gerçekten ilgi çekici bir yapısı vardı.

Danışma yazan yere gidip patronun odasını sordum.
Kızıl saçlı minyon tipli kadın burun kıvırarak " 25.kat " dedi.
O burnunu var ya...

Neyse diyip asansöre ilerledim. Kapılar kapanacakken o adam geldi yine.
" Bu arada adımı öğrenmedin daha!" Güldüğünde ben de dayanamayıp güldüm .
" Adım Sina güzellik." Diyip göz kırptı.
" Tanıştığıma memnun oldum o halde " gülümseyip elimi öptü.
" Benim kadar değil ezelî güzel"
Sanırım baya çapkındı hem de baya.
Gülümseyip geldiğimiz katta indik. " Harun Beyin odası nerde acaba bu işi o bana ayarladı da teşekkür etmem gerek?"
" Bak şuradaki kırmızı kapı içerdedir zaten, bu arada şu sağdaki mor kapı benim ve karşındaki siyah kapıda asıl patronun yani abimin.Zaten çoğunlukla onunla birlikte çalışacaksın, dün dosyanı incelemiştim, abimle birlikte çalışacaksınız."
Başımı onaylar biçimde sallayıp " iyi günler " dedim. O da göz kırpıp odasına gitti.

                 ************

Eniştem ile konuşup odamı da ayarladım. Büyük patronun odasında çalışacakmışım, harika diye geçirdim içimden, bir bu eksikti.
Neyse diyip odadan çıkacakken eniştem kolumu tuttu.Soru dolu bakışlarımı ona yöneltirken o kısık gözleriyle bana bakıyordu.
" Bak Ezel seni uyarmam gerek Bora Bey çok serttir ve de disiplinlidir. Dikkatli ol tamam mı sana ne derse tamam de geç tamam mı fıstığım?" Açıkçası Bora denen heriften şimdiden kıl kapmıştım. Pekala buna da eyvallah.
" Sen merak etme enişte ben hallederim." Gülümseyip odadan çıktım.

Derin bir nefes alıp siyah kapıya yöneldim.Neden burada sekreter yoktu ki?

Kapıyı çalacakken bir kadın sesi ilişti kulağıma. " Bora beni atfettiğin için sana gerçekten minnettarım. Ama açıkçası anlamış değilim iki gün önce yüzüme bile bakmıyordun şimdi ne oldu ki birden?" Kulağıma gelen erkek sesi beni bir anlığına geçmişe götürmüştü. " Canım öyle istedi Simay soru sorma artık işim var çıkarken kapıyı kapat!"  Kapı dinlemek yanlıştı silkelenip kapıyı çaldım.  " Gir!"
Gelen sesle birlikte kapıyı açtım henüz patrona bakamamıştım çünkü önümde sarışın ve her yerinden silikon fışkıran bir varlık vardı.
Evet varlık diyorum çünkü silikonlu dudakları  ağzından firlayacak gibiydi. Ama fiziği güzeldi vesselam.
Banane diyip masada arkası dönük sandalyeye oturan adama döndüm. Sarışın kadın beni pis bakışlarıyla incelerken dosyamı masaya koydum.
" Bora Bey ben bugün işe alındım. Sözleşmeyi imzaladım. Harun Bey sizinle çalışacağımı söyledi."

Bora Bey' in bana aniden dönmesiyle gözlerim sonuna kadar açıldı.Panik ve korkuyla tir tir titriyordum. O da benden farksız değildi. Gözleri şaşkınlıkla açılmıştı, birşey söyleyebilmek icin çabalıyordu.
Allah'ım bu...bu olamaz.
Gözyaşlarım yanaklarımı ıslatırken nefes nefese kalmıştım.
O ... o benim katilimdi. Aklım yine o geceye giderken ayakta duracak halim kalmamıştı. Masaya tutunup gözlerimi kaçırdım.
" Ne oluyor burda, aşkım bu kadın kim neden bu haldesiniz?!!"
Gözlerim tekrar onun gözlerini bulurken kendimi toparlamaya çalıştım.  Ben bu değildim, o gece benim ruhumu katlederken vicdanımı ve merhametimi de katletmişti. Artık korkacak neyim vardı ki, bekâretimi almıştı bu adam. O kadar acı insana ne kazandırır? KİN

Masanın etrafinda dolanarak yanına gittim.Öfke dolu bakışlarım üzerindeyken ilk defa birşey söyleyebilmişti" Sen.." devamını getiremeden öfke yüklü tokadımı atmıştım. " Hiii!! Sen ne yaptığını sanıyorsun! Seni aşağılık pislik!" Sarışın kolumdan hırsla tutarken " DOKUNMA ONA!!"  Gerçekten ciddi olamazdı değil mi! Bana tecavüz ederken acımayan adam, başkasının dokunmasını istememişti.
Hah!!

Simay denen kadın kolumu bırakırken şaşkınlıkla bizi izliyordu.

Bora 'nın gözlerine bakarak"Beni hatırladın mı, ben senin olmayan vicdanınım." Gözleri pişmanlıkla bana bakarken bir şey söylemek istiyor gibiydi, peki umrumda mıydı? HAYIR! " İstifa ediyorum PATRON!!"
 
Diyip hızla ayrıldım ordan, bu adamdan tiksiniyordum. Ondan nefret ediyordum.

Yaşadıklarımın şokuyla sahile gelmiştim. Düşüncelerle boğuşurken telefonum çaldı.
" Alo kuşum! Harun aradı ne olmuş öyle şirkette?!" Derin bir nedes alıp gözyaşlarımı sildim.
" Yasemin o..o burada." Bir süre ses gelmeyince onun da şaşırdığını anladım. " Sen ...sen ne diyorsun kuşum ne demek orada ?!" " Yasemin, asıl patron... oymuş." "NEE!!"
Bir süre ikimizde konuşmadık." Hemen eve geliyorsun kuşum, hemen!"
     
         *******************

Arkadaşlar vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen 😘😗