Dünyanın ilk beş teknoloji firmasından biridir Amerika Avrupa Asya Teknoloji Grubu. Türkiye menşeili bu firma easasında dünyanın en büyük teknoloji firması olma hayaliyle kurulmuş ve hedefine doğru inatçı adımlarla da ilerlemektedir. İleri teknoloji ve yapay zeka konusunda uzmanlaşmış şirketin Amerika ve Avrupa'nın pek çok yerinde laborutuar, Ar-ge merkezi vb. şeyleri bulunmaktadır. Ama şirketin genel merkezi İstanbul'dadır.
21. yüzyılda teknoloji konusunda tüm dünyayı açık ara geriden izleyen Türkiye, bu durumu tersine çevirmek adına varını yoğunu bu şirkete yatırmıştır. Devlet desteğinin ağababasının yanısıra özel sektörün ve vatandaşın da her türlü desteğini arkasına alan Am.Avr.Asya Teknoloji Grubu, kendisinden hiç beklenmedik bir şekilde başarılı da olmuştur. Aslına bakılırsa halen Türkiye'den böyle bir şirketin çıkıp dünya teknolojisine yön veriyor olması pek çok ülkenin zoruna gitmekle beraber bu gerçeği seve seve olmasa da kabullenmek durumunda kalmışlardır. Ve bizim Kazım da işte memleketin gözbebeği olan bu şirketin genel merkezinin İdari İşlerden Sorumlu Müdürü'dür.
- Am.Avr.Asya Teknoloji Grubuna hoşgeldiniz. Bugün biraz keyifsiz görünüyorsunuz Kazım Bey. Umarım ciddi bir probleminiz yoktur.
- Hass....
- Küfürlü konuşmanın size ve mevkinize hiç yakışmadığını hatırlatmak isterim.
- Rahat bırak beni o.ç.
- Amacım sizi rahatsız etmek değil. Ayrıca arkanız dönük, mırıldanarak konuşmanız sizi duymamı engellemiyor, biliyorsunuz. Alıcılarım son derece hassas ayarlanmış durumda ve binadaki tüm kameralara eş zamanlı erişebiliyor ve tüm mimiklerinizi okuyabiliyorum. Ve sonda ettiğiniz küfrün de hiç bir anlamı yok.- (Senin ebeni s....)
- Sadece dudaklarınızı oynatarak ettiğiniz o küfür de çok anlamsız. Birincisi ebe artık kullanılmayan bir kelime. İkincisi benim ne annem ne de ebem var. Ayrıca olsa bile onunla cinsel ilişkiye girme arzunuzu bu şekilde dile getirmenizin benim üzerimde herhangi bir olumsuz etkiye neden olması imkansız. Ben 3. nesil 1. segment bir robotum. Duygusal yapıya sahip bir droidden bile çok uzağım.
- Hay ben böyle işi.... Bu sefer kesin değiştirecem bunun ayarlarını. Hoşgeldin de sus işte. Sana ne benim moralimden, keyfimden. İlla car car konuşacak. Ne anlıyorlar bunun gereksiz konuşmalarından anlamıyorum ki...
Bu, Kazım' ın bina girişindeki robotla ilk takışması değildir. Hatta diğer çalışanlar için bu durum sıradan bir hal almıştır bile denilebilir. Hoş bir kadın yüzüne ve ses tonuna sahip, sadece belden yukarısı bulunan; gelenleri güzel bir şekilde karşılamak, onlara yardımcı olmak ve de güvenlik amaçlı kimlik denetimi yapmak üzere giriş kapısının hemen arkasına yerleştirilmiş bu robot aslına bakılırsa Kazım' dan başka kimseyi de rahatsız etmemektedir. Kazım' ın bu tarz teknolojiye olan genel gıcıklığı burda da kendini göstermektedir.
Söylene söylene odasına giden Kazım, içeri girer girmez telefona sarılmış ve Yazılım Geliştirme Bölümü, 1. Sektör 3. Kademe Sorumlusu arkadaşı Quark' ı aramıştır.
- Merhaba Kubi. Napıyon, nasılsın?
- Çalışıyorum Kazım.
- Müsaitsen benim odaya gelsene.
- Biraz işim var şimdi. Bitirince gelirim.
- Tamam bekliyorum.
Yaklaşık 3 saat sonra Quark, Kazım'ın odasının kapısını çalarak içeri girmiştir. Bu süre zarfında Kazım, bir süre odanın içerisinde ileri geri volta attıktan sonra koltuğuna oturmuş ve "acaba bu işi kendim halledemem mi" diye düşünerek masasındaki bilgisayar ekranına uzunca boş bakışlar fırlattıktan sonra en iyisinin Quark 'ın gelmesini beklemek olduğuna karar vermiştir. Yazılımdan anlamak şöyle dursun bilgisayar veya teknolojik herhangi bir alet kullanmaktaki beceresi 5-6 yaşlarındaki bir çocuktan çok da iyi değildir neticede.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
D.Ö.TEŞ.
Ciencia FicciónBiraz uzak biraz yakın bir gelecekte, beklenen olmamış ve yapay zeka dünyaya hakim olup insan ırkını emri altına alamamıştır. Aksine tamamen insanların kontrolünde gelişmeye devam etmiştir ve halen de etmektedir. Ama bazıları gizliden gizliye bu...