°1°

15.6K 722 913
                                    

  #Jimin#

   Heyecanla yerimde kıpırdandım. 'Sonunda, sonunda' diye milyonuncu kez mırıldandım içimden. Sonunda mezun olmuştum ve girdiğim sınavlar sonucu, artık mesleğimi elime almaya hazırdım. Meslek sahibi olacağım düşüncesi her seferinde içimi kıpır kıpır ederken, yanımda oturan aileme baktım. Onlarda aynı benim gibi heyecanlıydılar.

   Yarım saat sonra başlayacak olan törende meslek yeminlerimizi edecektik ve sonrasında kanatlarımız bize teslim edilip mesleklerimiz açıklanacaktı. Erken gelmiştik çünkü yerimde duramıyordum. Ailemi erkenden getirmiş heyecanla olacakları bekliyordum. Bazılarımız dünyaya gidecekti, kendilerine verilen insanları koruyacaklardı. Bazılarımızsa burda kalıp insanların kaderini belirleyecekti. Bazıları ise ölüm meleği olarak işe başlayacaktı.

   Burda kalmayı o kadar çok istiyordum ki... Meslekten dolayı değildi burda kalmak istemem. Hem burada ailem vardı. Hem de sevdiğim birisi...

   Telefonumun titremesiyle cebimden çıkarıp gelen mesaja baktım. "Hemen tuvalete gelmelisin ;)" 

   Telefonu cebime koyduktan sonra anneme döndüm. "Anne tuvalete gidip geliyorum." Annem beni başıyla onayladı.

   Merdivenleri birer ikişer indikten sonra tuvaletin olduğu kata ulaşmıştım. Kapıyı açıp da erkekler tuvaletine girdiğim anda onunla göz göze geldim. Duvara yaslanmış beni bekliyordu. Yanına yaklaşıp avucumu yanağına yasladığımda, yüzünü avucuma daha da bastırdı. "Yoongi, seni çok seviyorum..." mırıldandım. Duyup duymadığından emin değildim çünkü ben bile kendimi zar zor duymuştum. "Jimin, gidecekmişsin gibi davranma. Gitmeyeceksin değil mi?" sesi titremişti ve bu onun umurunda bile değildi. "Bilmiyorum Yoongi, bilmiyorum. Gitmeyi istemiyorum ama sanki gidecekmişim gibi hissediyorum." çoğu zaman hislerim doğru çıkardı. Bu sefer doğru çıkmaması için içimden dua ediyordum. "Jimin, son kez öp beni sevgilim... " İkimizde o kadar çaresizdik ki. Bu çaresizlik sesimizden, yüzümüzden kısaca her şeyimizden anlaşılıyordu. 

   Biraz daha yaklaştım sevgilime. Yavaş başlayan öpücüğümüz giderek hızlanmıştı. İlk defa birbirimizi görüşümüz, ilk birbirmizden hoşlandığımız an, ilk itiraflarımız, ilk kucaklaşmamız, ilk öpücüğümüz, ilk birlikte uyuduğumuz gece, ilk randevumuz, ilk seksimiz... İlklerimiz birer birer aklımızdan geçmişti aynı anda. Birbirimizin aklından geçenleri okumamız sanırım sadece ikimize özel bir güçtü. Yoongi belimden tutup beni lavabonun tezgahına oturunca, ona karşı çıkmadım. Bu bizim son birlikte oluşumuz olabilirdi. Burnum yavaştan sızlamaya başlarken, gözlerim dolarken ona karşılık vermeye başlamıştım. Köprücük kemiğimi öperken, her yerime kendine ait izler bırakmasını söyledim. Göz yaşlarım akmaya başlarken Yoongi kendine ait izler bırakmayı bitirmiş ve göz yaşlarımı öpmeye başlamıştı. Kendisi de ağlamaya başladığında içime girmişti. Yavaş bir şekilde tekrar birbirimizin olmuştuk.

   Son hamlelerini yaparken mırıldanmaya başladık ikimizde. Pişmanlıklarımızı dile getiriyorduk.

"Jimin, üstte olmana izin vermediğim için özür dilerim."

"Yoongi, sürekli seni kısıtlamaya çalıştığım için özür dilerim."

"Jimin, seni mutlu edemediysem özür dilerim."

"Yoongi, sana sürekli trip attığım için özür dilerim."

"Jimin, seni seviyorum."

"Yoongi, seni seviyorum."

   İkiside geldiklerinde burukça gülümsediler. Veda vaktiydi. Törene son üç dakika vardı. Yoongi son kez Jimin'e sarıldı ve onu orda bırakıp lavabodan çıktı. Eğer biraz daha dursalardı, ülkeden kaçma kararı alcaklardı ve sonsuza kadar lanetleneceklerdi.

   Jimin kendini zar zor toparlayıp konferans salonuna indi. Neyse ki sıra kendisine gelmeden yetişebilmişti. Kendisinden önceki iki kişinin adı okunup görevleri belirlendiğinde Jimin'in adı okundu. "Park Jimin! " 

   Jimin elleri titreye titreye sahneye çıktı. Burda kalmak için dualar etmeye başladı. Görevine sadık kalacağına dair herkesin önünde yemin etti. Halbuki o görev falan istemiyordu artık. Sadece Yoongi'yi istiyordu. O sırada kalabalığın içinden Yoongi ile göz göze geldi. Yoongi sürekli ağlamamak için derin nefesler alıp gözlerini tavana dikiyordu. Biliyordu ki sevgilisi gidecekti. Jimin'in kanatları görevliler tarafından takıldı. Ve görev yeri açıklandı. "Park Jimin, tebrik ederiz. Dünya'ya gideceksiniz. Göreviniz, Jeon Jungkook'un koruyucu meleği olmak... " İşte tam da o anda tüm evren Jimin ve Yoongi'nin başına yıkılmıştı.

✨Nasıl oldu giriş bölümü bilmiyorum ama destek olursanız bu fice cidden mutlu olurum. ~Betelgeus✨

Y/t; 17.08.2018

Angel °Jikook°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin