{Prologue}-I'll be fine

179 17 44
                                    

Donghyun'un günlüğü
Not:216

     Bugün eski günlüğümü buldum ,yazmayı neden bıraktığımı bile hatırlamıyorum. Tek bildiğim şuan eskisinden daha güçlü olduğum ve beni bu hale getiren şeyleri bir kenara yazmam gerektiği. Kardeşim Chenle'nin şizofrenisi ilerlemişti. İlk 16 yaşlarında eve kapandığında onun sadece bir ergen olduğunu sanmıştık ama bu ondan çok daha fazlasıydı. Geceleri yanıma gelir "odam çok gürültülü seninle uyuyabilir miyim"derdi. Bazenleri duşta çığlık atardı birinin onu boğmaya çalıştığını düşünüyordu.

     O sadece fazla özeldi ,bunun ben ve ailem için hiç bir mahsuru yoktu. Psikolojik tedavisi iyi gidiyordu aslında baya ilerleme göstermişti. Bir gün bana gelip "her şey bittikten sonra güzel bir üniversiteye gideceğim hatta kendime iyi bir sevgili bulacağım. Sonra sonra sırf noonamı gezdirmek için araba kullanmayı öğreniceğim  "dedi.

    Bir karıncayı bile incitmezdi çünkü karıncanın kendinden büyük olduğunu sanardı. O fazla masumdu ve onu gönderdiğimiz okul, akıl hastanesinden kötüydü. Bunun yanlış olduğunu hepimiz biliyorduk ama Chenle'nin psikolog masraflarını anca ödeyebiliyorduk. Bazı geceler annemin yan odadan ağladığını duyardım "o düzelmeyecek , artık uğraşmak istemiyorum".   

     Küçüklüğünden beri arkadaş edinmekte zorlanmıştı ben ise sınıflarına gider ona yardım ederdim. Ben küçükken birkaç çocuk o senin sevgilin mi neden hep onunlasın demişlerdi sinir bozucu ufaklıklar.

    Bu konudan kimseye bahsetmemiştim , kimsenin bize acımasına ihtiyacımız yoktu benim kardeşim iyiydi sadece fazla stresten ve olumsuzluktan uzak durması gerekiyordu.

     O gece onu lise mezuniyetine hazırlarken "noona sevdiğim kız sarı saçlılardan hoşlanıyormuş acaba saçlarımı boyasak mı"demişti. Ona kıyamıyordum gidip bir kutu saç boyası almıştım. Saçlarını yıkadım, kurttum ve boyadım. Annemle gidip takım elbise bile almışlardı.

    Hazır olduğunda annemin elli bin tane fotoğraf çekmesi bile mutluluğunu bozamamıştı. O zamanlar ilk ve tek sevgilim Jaehyun vardı aileden olmayıp Chenle'nin durumunu bilen tek kişi falandı. Oysa kimse Jae'yi aile dışı görmezdi hafta sonları gelir Chenle'yle play station bile oynarlardı. O gün beni sinemaya davet etmişti ama Chenle'nin mezuniyeti ile fazla meşguldüm.

    Beni arka bahçeye çağırmış ve konuşmamız gerektiğini söylemişti.

      Gittiğimde sarhoştu, kardeşimle ondan çok ilgilendiğimi ve artık onu sevmediğimi iddia ediyordu. Durumu bildiği için bu yaptığının gereksiz olduğunu anlattım ona. Bana gözümü açmamı onun eski sorunlu çocuk olmadığını söylediğinde gözümden gelen yaşı hatırlıyorum Jae'ye buradaki tek sorunlunun kendisi olduğunu ve gitmesi gerektiğini söylemiştim. O gece Jae'yi kaybetmiştim...      

     Eve döndüğümde annem mutfakta yığılmış bağırarak ağlıyordu. Ne olduğunu sorduğumda susmam gerektiğini hastaneye gittiğimizi söylemişlerdi. Aylar sonra Chenle tekrar hastane odalarındaydı ama bu sefer ki son olacaktı. Onu getiren arkadaşı Jisung'tan sevdiği kızın onu red ettiğini ve Chenle'ye hastalıklı dediğini öğrenmiştik.

   Bunun üzerine çok içen Chenle'nin kalp krizi geçirdiği teorisine varıldı.

    O gün ne kadar saat bekledik bilmiyorum...

    Aslında bunu çok yaşamıştık her bayıldığında onu beklerdik. Uyanma süresi değişirdi 2 saat belkide 5 saat bazenleri 8 saat. O gece hastane koltuğunda uyuya kalmıştım.

    Uyandığımda Chenle'nin kalbinin durduğunu öğrenmiştim. O küçük yunus ölürken benim içimdeki küçük kızda öylece gitmişti...
üzücü hikaye ha günlük.

   Tuhaf olansa cenaze günü Jae'yi, onunla yıllarca dalga geçen sınıf arkadaşlarını hatta ona hastalıklı diyen kızı bile görmüş olmamdı.Hepsi başınız sağ olsun diyordu . Keşke ona yaşarkende bu kadar ilgi gösterselerdi belki bu olmazdı. Ben konuşma için ayağı kalktığımda ,ağzımdan tek çıkan hıçkırıklar olmuştu. Annemler beni çıktığım kürsiden indirmeye çalışsada konuşmama devam etmiştim bunu Chenle için yapmıştım.

     Cenaze sonrası ev değişik bir hal almıştı annem sürekli içiyordu babamsa işten gece üçte dönüyordu.

    En son onlara buna bir son vermeleri gerektiğini söyledim ama tek öğrendiğim boşanıcak olduklarıydı. Fikirlerine saygı duymalıydım ben artık o eski küçük kız değildim aynı gece ilk aşkımı ve tek kardeşimi kaybetmiştim. Şimdiyse valiz hazırlıyordum. Japonya'ya anneannemlerin yanına gidiyoruk. Açıkcası Japonya fikri güzel gözüksede başka şansımız yoktu babam bu evi kiralığa çıkarıcağını söylemişti.

    Böylece annemle yeni bir sayfa açıcaktık ama bu demek değildi ki eski yaraları unutucaktık...

///////////

İlk olarak öbür kitap çok tutulmadığı için bunu atmakta biraz tereddüt ettim. Bu bölüm ana karakterin Japonya'dan önceki hayatını ve yaşadıklarını anlatan kısa bir kesitti yani birinci bölümü sonra yayınlarım . Nereleri beğendiniz ya da beğendiniz mi bilmiyorum ama zamanınızı ayırıp okuduğunuz için çok teşekkürler <3

Kilise duvarı nerden aklına geldi derseniz glb benimde kilise duvarı fetişim falan var çok güzel değilmiler yaa ^-^

kafayı kilise duvarlarıyla bozmuş durumdayım BB...

Church Walls-{Yuta}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin