-senin sayende kadere inanmaya başlayacağım sanırım
Karşısında duran kıza bakarken yüzüne kocaman bir gülümseme yerleşti Hoseok'un. Yine karşılaşmışlardı. Kasıtlı ya da değil şu an hiç ilgilenmiyordu. Yine de genç kıza takılmayı ihmal etmedi.
-ben de takip edildiğime inanmaya başlayacağım
-ne haddime. Sadece kuzenimin tavsiyesine uyarak geldim.
-tek mi geldin
Onlara doğru gelen Irinayı gösterdi.
-hayır. İşte geliyor kuzenim
-woahh güzel kızmış
Söylenilene burun kıvırdı Alycia. O iltifatın kendisine olmamasına kırılmış gibiydi.
-tabi öyledir
Varlığı unutulan Suga oldukça sıkıntılı bir şekilde ofladı.
-geç kalıyoruz jhope
Hoseok zaman kavramını tamamen yitirmişti bu aralar. Saate baktı ve bu ikinci geç kalmasıydı bir dahaki sefer ceza bile alabilirdi.
-ahh ben özür dileyerek ayrılmak zorundayım. Fotoğraf çekimi için gelmiştik. Geç kaldık galiba.
- Sanırsam benim hatam. Kusura bakma. Gidebilirsiniz tabi.
Alycia anlayışla karşılaşmıştı Hoseok'u. Ne kadar ayrılmak istemese de gitmesine müsaade etmişti. Yanındaki çocuğun sohbetten hoşlanmadığını anlamıştı. Hatta Hoseok'a farklı bakması da gözünden kaçmamıştı. Belkide ondan hoşlanıyordur diye iç geçirdi. Hoşlanılmayacak birisi değildi tabi. Alycia'yı bile etkilemeyi başarmıştı sonuçta. Ama teslim olmayacaktı duygularına hemen. Her erkekten etkilenebilirdi ama hepsine aşık olamazdı. Sadece bir kişiye... Onun kimse olmasını istemiyordu Alycia. Erkekler tarafından incitilmek kaldırabileceği bir yük değildi.
-Heey ne düşünüyorsun bu kadar derin.
Irina'nın sesiyle ayrıldı düşüncelerinden.
-hiiç
-az öncekiler jhope ve suga mıydı gözlerim mi yanlış gördü
-sanırsam öyle. Ben adının Hoseok olduğunu sanıyordum ama yanındaki jhope dedi.
-suga mıydı diğeri
-nereden bileyim Irina
-off tamam be ne kızıyorsun
-tanımıyorum onları ama ısrarla soruyorsun
-o zaman ne konuşuyordunuz
-...
Sinirle baktı cevap vermeden.
-tanımıyorum dedin ama
Alycia pes etmişti artık. Anlatmazsa karşılaşmalarını kuzeni susmayacaktı. Osaka'da ilk çarpıştıkları andan sonrasını eksiksiz anlattı. Ama bu onu daha çok pişman etmişti.