Okul, isteyen herkesi bir sergiye götürmüştü. Ve elbette, şuan okulda bulunan kişi sayısı sınırlı. Sadece tek bir arkadaşın varsa ve o da sergilere gitmeye çok meraklıysa, gerçekten yalnız kalmanız içten bile değildi.
Okulun terasındaki koltukta oturmuş, kafamı yaslamış bir şekilde kulaklıklarım müzik dinliyordum. Ve fazlasıyla huzurluydum. Koltuğun bir tarafındaki çökmeyi hissedene kadar.
Gözlerimi yavaşça aralayıp doğruldum ve yanıma oturan bedene baktım. Kulaklığımın tekini çıkardım ve incelemeye başladım. Neydi bunun adı? Neyse, beni ilgilendiren bir durum yoktu.
"Ama sen hiç konuşmuyorsun benimle."
Kulaklığı geri takarken aldığım tepkiyle elim havada öylece durdum.
"Ama ben genelde kimseyle konuşmam ki."
Hatırladım! Kayra. İnsanların ne güzel isimleri var, neden Ilgar? Neden anne?
Kayra kollarını göğsünde birleştirdi ve dudaklarını büzdü. Küstü mü bu?
"Neden bana görüldü attın?"
Neden mi sana görüldü attım? Bu aralar benle dalga geçmeye neden meraklılar insanlar merak ediyorum.
"Sıkıntım geçviremişti bir anda, gerek kalmadı."
"Hmm, peki. Hangi sırrını bildiğimi anladın mı?"
Suratımı buruşturdum. Konuşma devam edecekti anlaşılan ve ben müziğe odaklanamıyorsam dinlemenin anlamı yoktu. Sakince diğer kulaklığı da çıkarıp telefonla birlikte yana koydum.
"Eşcinsel olduğumu mu?"
Kayra gözleri kocaman açılmış bir şekilde bana dönüp öylece bakakaldı. Hm... Anlaşılan küçük sırrımız bu değilmiş.
"Sen eşcinsel misin?"
"Hı, hı. Tüm okul biliyor, sen bilmiyor musun?"
"Hayır, nerden bileyim. Tipe bak."
Tipe mi bak? Sağ ol, çok iyisin gerçekten.
"Ne var tipimde?"
"Yani, belli etmiyorsun."
Şu mesele?
"Sen de etmiyorsun."
Kayra bu sefer daha büyük bir dehşetle bana dönünce kahkaha attım. Çok eğlenceli.
"Şaka şaka. Belli etmiyorum, ama birisini savunmuştum. Ondan sonra herkes gelip "Yo son goy moson yooo" demeye başladı, ben de saklamaya gerek duymadım."
"Aaa, ne hoş. Ama anladığın kadarıyla bundan bahsetmiyordum."
Acaba annem ayıcığımı misafir çocuğuna hediye ettiğinden beri ikinci bir yastığa sarılarak uyuduğumu mu biliyordu?
"Gücünü biliyorum."
Gücümü biliyordu? Hayır, bence dalga geçiyordu. Ya da mecaz yapıyordu. Gücümü biliyorsa, kalp krizinden gidebilirdim.
"Evet insanlara katlanabilme gücüm vardır."
"Yok, o değil. Şu kocamaaaan şeyleri sorunsuz kaldırma gücünden bahsediyorum. Doğaüstü güçler falan."
Ama, ama, ama. Hayır ben bunu kullanmıyorum da nasıl şey oldu ya?
Neyse, kalp krizi geçirmedim, rahad.
"Of, ne diyorsun."
Sıcaklık hissediyorum, kızarıyorum, bir çilek gibi kızararak olgunlaşıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günah Keçişi (texting)
Short StoryBen Ilgar. İsmimle dalga geçmezseniz sevinirim. Hayatım, en yakın arkadaşım Açelya'yla birlikte süper güçlere sahip insanlar olarak ve platonik olmakla geçerken, yeni insanlar süper insanların yalnızca ikimiz olmadığını bize gösterdi. Yeni insanlar...