-9-

1.4K 56 75
                                    

CLARKE

Ağlamaya devam ediyordum. Cesedin olduğu yerde kalmak istemesem de onun bedeninden uzaklaşmak istemiyordum. Bedeni demem yanlış oldu. Hangi vicdansız yaptıysa bunu ona hiç kıymadan işkence etmiş. O bunu haketmemişti.

Omzuma birisi dokunmuştu. Kim olduğuna bakmak için kafamı çevirdiğimde gözlerime inanamıyordum. Bana seslendiğinde onun kim olduğu netleşmişti. Kesinlikle Bellamy Blake'di.

Bellamy'i görünce ağlamamın durmasını beklerken daha fazla ağlamaya başlamıştım.
Beni neden bu halde gördüğünü çok merak ediyordur. Tam bir salağım. O cesedi nasıl o sanmıştım ki.

"B-Bellamy s-sen yaşıy.."
"Clarke, iyi misin? Gerçekten çok kötü görünüyorsun. Prensese yakışır değil."
Ufak bir tebessüm oluşmuştu yüzümde.

"Seni s-sandım ki o şey sen yani ..."
"Ben burdayım. Senin yanındayım. Ne düşündeysen geçti artık. Üzülmene dayanamıyorum."
Yanağıma inen göz yaşlarımı eliyle siliyordu.

"Seni seviyorum Blake."
"Ben de seni prenses."

Daha fazla dayanamayıp dudaklarımızı birleştirmiştim. Ellerimi yüz hatlarında gezdiriyordum. O ise belimden tutup beni kendine bastırıyordu. Her öpüşümde yaşadığım korkuyu,üzüntüyü gideriyordum.

Bellamy sandığım kafatasına baktığımda bu kişinin bizden olmadığını fakat dünyalı da olmadığını farkettim. Çok ilginçti. Bu dünyada biz ve dünyalılardan başka insan olmaması lazımdı.

Bu konuyu daha fazla düşünmek istemedim. Sakinleştiğimde Bellamy elimi tutmuştu.
Artık bu görüntüyü bir daha görmemek üzere buradan ayrıldık.

Bellamy ile kampa doğru yürüyorken Monty'nin bize doğru koştuğunu görüyordum.
"Bellamy sen iyisin. Buna sevindim dostum. Seni de bulduğumuza göre artık toplantımızı yapabiliriz." Monty bunu sakin bir şekilde söylemişti.

Toplantıda Bellamy , Raven , Monty , Jasper ( bize ne yardımı dokuncağını bilmiyorum) adını bilmediğin Bellamy'in iki arkadaşı ve ben vardım. Toplantımıza devam ederken içeri Murphy girdi. Onu çağırmadığımız için biraz sinirliydi ama bu sinirini uzatmamıştı.

Toplantının iki grubu vardı. Savaşmak isteyen ve antlaşma yapmak isteyen. Bellamy savaşmaktan yanaydı. Raven ve Monty onları yok edicek bomba yapmayı düşünüyorlardı. Jasper'a yaşananlardan dolayı benim tarafımda anlaşma yapmaktan yanaydı. Murphy savaşırsak öleceğimizi düşünüyordu yani o da anlaşma yapmanın yanındaydı. Bellamy'in arkadaşı olan iki çocuk savaşmak istiyordu.
Bu durumdu onlar kazanmıştı. Savaşacaktık.

Planımızı kurmak için uzun süre düşündük. Sonunda bulmuştuk. Kapıdan Octavia girdi. Toplantıya dahil edilmemişti fakat bunu dert etmemişti.

"Plan ne ?" dedi Octavia.
"O, seni böyle bir şeyin içine girmeni istemiyorum" Blake yine abiliğini konuşturmuştu.
"Bellamy bunları geçtiğimizi zannediyordum. Artık senin gördüğün o çocuk yok karşında. Herkes savaşıyorsa ben de savaşacağım. Siz ölüm tehlikesi atlatırken burada sizin gelmenizi umamam."
Bellamy haklı olduğunu biliyordu.
Bu yüzden uzatmadan kafasını peki anlamımda sallamıştı.

Jasper planı anlatırken biz Bellamy ile dışarı çıkmıştık.
Murphy herkese sesleniyordu.
"Millet, buraya gelin !"

Herkes Murphy'in olduğu yere giderken bu sefer ne ile karşılaşacağımı çok merak ediyordum.

Elleri bağlı dünyalıyı görmeyi hiç beklemiyordum. Herkes benim gibi şaşırmıştı. Bazıları görmeleriyle beraber zarar vermeye,üstüne atlamaya çalışıyordu.
Bellamy dünyalıyı zarar vermelerine izin vermemeye çalışıyordu. Ona yardım etmeye karar verdim.
"Onu revire götürelim."
İkimiz onu götürürken Monty ve Murphy kargaşayı dindirmeye çalışıyordu. Dünyalının zarar görmemesi gerekiyordu. Sorulacak birçok soru vardı.

BellarkeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin