six

457 41 35
                                    

"Bucky, Sam ve Sam, Bucky."

Steve onları birbirleriyle tanıştırırken oldukça mutluydu ama Sam ve Bucky için aynı şey söylenemezdi.

"Tanıştığımıza göre artık gidebilirim değil mi?" Bucky'nin kurtulma çabaları elbette ki hiçbir işe yaramadı.

"Hep birlikte güzel bir yemek yedikten sonra bunu düşünebilirim Bucky ama şu anki cevabım 'hayır'." dedi Steve, en ciddi hâliyle.

Bucky homurdanarak garsonu çağırdı. "Bir bardak su lütfen, soğuk olsun."

Sam bir anda gülmeye başlayınca Bucky ve Steve ona doğru döndüler. Ama Sam'in umrunda olduğu pek söylenemezdi. Dayanamayan kişi Bucky oldu şüphesiz.

"Daha fazla anır- yani gülecek misin yoksa susman için bir şeyler yapayım mı?"

Onun kaba tavrına karşılık Steve masanın altından Bucky'nin bacağına vurdu. Tabi Bucky için bunun pek bir önemi yoktu.

"İstediğin şeyin manidarlığı güldürdü beni," diye başladı Sam. "Yani bilirsin, benimle tanışır tanışmaz soğuk su içmek istemen ironik."

Bucky'nin tek kaşı ürkütücü bir şekilde havaya kalkmıştı bile. "Öyle mi? Acaba bunun nedenini bana aç-"

"Merhaba millet!" diye masalarına gelen Scott olmasaydı ortada olası bir tartışma vardı.

"Merhaba Scottie," diyerek yumruğunu ona doğru uzatan Sam, bir yandan da Bucky'yi gözetliyordu.

"Hoş geldin Scott," diyen Steve ise onun gelmiş olmasından çok memnundu, çünkü başlayacak olan herhangi bir kavga onun bütün emeklerini boşa çıkarırdı.

"Ah, hey! Sen Bucky Barnes olmalısın! Steve senden çok bahsetti." dedi Scott, Bucky'nin yanındaki sandalyeye oturduktan sonra.

Scott'ın dostça cümleleri Bucky'nin umrunda değildi.

"Evet, her neyse. Sen de Scott olmalısın, sana böyle seslendiklerine göre."

Scott içten bir şekilde kahkaha attı ve bu Bucky'nin tüylerini ürpertmekten başka bir işe yaramadı. Bucky; Steve'in olduğu tarafa bakıp gözlerini devirdi, ağzını da 'bu çocuk gerizekalı' şeklinde kıpırdattı.

Steve kafasını olumsuz anlamda salladı ve Scott'a dönmeyi tercih etti.

"Geldiğin için çok teşekkür ederim Scott, hepinizin bir arada olması benim için gerçekten önemli."

Bu sırada masaya yaklaşan garsonu çağırıp siparişlerini verdiler. Scott için iki hamburger, Sam'e büyük boy pizza, Steve için tavuklu salata ve Bucky içinse sebzeli makarna.

"Madem 'yakın arkadaşlarınla' bir arada olmamı istiyordun Steve, şu kısa saçlı güzel kızı neden çağırmadın?" dedi Bucky, garson gelmeden önceki muhabbete dönerek ve az sonra olacakları düşünerek keyiflenerek.

"Kısa saçlı güzel kız?"
Soru Scott'a aitti.

"Adı... Angela. Evet evet, öyle." dedikten sonra Sam'in tepkisine baktı Bucky ve gördüğü şey onu iyice keyiflendirdi.

"Ah şey Angela'nın bugün işleri vardı. Bir dahakine belki." diyerek hem Sam'i hem de Bucky'yi sakin tutmaya çalışıyordu Steve.

"Evet, bugün şehir kütüphanesinde tarih ödevini yapacaktı." Scott, hiçbir şeyden haberi olmadığını belli eden sakin cümlelerle konuşuyordu.

"Tüh, kötü oldu. Onun burada olması beni neşelendirmeye yeter de artardı." Bucky'nin arsız cümlesi Sam'in sabrını fena halde zorladı.

"Biraz daha şansını zorlarsan ben de seni neşelendireceğim ama yumruklarımla," diye dişlerinin arasından söyleniyordu Sam.

Steve sakin olmasını mırıldandığı sıra yemekler geldi ve Steve için kurtarıcı rolü üstlenmiş oldu.

"Hadi beyler, başlayalım." dedi Steve ama onu takan yoktu. Scott ilk hamburgerini yemişti bile.

Bucky'ninse derdi yemek değildi. "Onun da pizza sevdiğini duymuştum ama bol mozzarella peynirli."

"Öyle mi, bu bilgiye nereden eriştin acaba?" Sam'in sorusu masadaki gerginliği arttırırken Steve ne yapacağını şaşırmıştı.

"Matematik dersinde aynı sınıftayız ve bana çözemediğim sorular konusunda yardımcı olmuştu," Bucky hain bir sırıtışla devam etti. "Olağanüstü bir kız, onun gibi birini hiç görmedim."

Sam pizzasını ileri itti ve ayağa kalktı. "Üzgünüm ama ben gidiyorum Steve."
Bucky'ye doğru hiç de dostça olmayan bir bakış attı ve elini uzattı. "Tanıştığıma memnun oldum."

Sam masaya bir miktar para bırakıp kafeden çıkarken Steve de ayaklandı. "Scott, sen Bucky ile kal. Ben birazdan geliyorum."

Böylece Bucky ve Scott baş başa kaldı.

"Aa, şey o zaman..." Sam'in pizzasını önüne çekti Scott ve Bucky'ye gülümsedi. "Yemeyenin malını yerler."

🌃

"Gerçekten Bucky, şerefsizlik yaptığının farkında mısın?"

Steve, Sam'le konuşup onu sakinleştirmiş ve kafeye geri dönmüştü. Geri döndüğünde gördüğü manzaraysa telefonuyla uğraşan Bucky ve masadakileri yiyen Scott'dı.

Ücretleri ödeyip Scott'la vedalaşmışlardı, şimdiyse evlerine doğru yürüyorlardı ve Steve hiç durmadan konuşuyordu.

"Sam, Angela'dan uzun zamandır hoşlanıyor ve bir türlü söyleyemiyor. Yaptığın ağır oldu, onu kırdın."

Bucky omuz silkti. "Ona kötülük yapmadım Steve. Biraz daha beklerse Angela'yı kaybedeceğini gösterdim sadece."

Steve şaşkın bir şekilde Bucky'ye döndü. "Sen... Sen Sam'in Angela'dan hoşlan-"

"Tam iki aydır bunun farkındayım Steve. Eminim, sen öğreneli ancak birkaç hafta olmuştur."

"Diyecek hiçbir şey bulamıyorum sana. Gerçekten de ben öğreneli iki hafta ancak oldu. Sen manyak bir gözlemcisin James Buchanan Barnes."

"Hayır hayır, sen körsün Steven Grant Rogers. Ya da ikisi de yakın arkadaşın olduğu için fark edemedin."

Steve başını iki yana salladı ve Bucky devam etti. "Hem ben... Ben kızlardan hoşlanmıyorum ki."

Bir günde ikinci şoktu bu Steve için. Üstelik ikincisi çok daha şaşırtıcıydı.

"Vay be, yani sen şeysin, şey..."

"Gayim, bunu söylemek neden zor geliyor insanlara; bir türlü anlayamadım."

"Hayır yani zor geldiğinden değil de," derin bir nefes aldı Steve ve devam etti. "Bunca zamandır söylememen şaşırttı beni."

"Her şeyin bir zamanı vardır ve ben de bunu çok iyi biliyorum."

Steve'in evinin önündelerdi şimdi. Bucky bir an durdu ve konuştu. "Ayrıca kör olduğun konusunda ciddiyim."

Sonra da arkasında kafası allak bullak olmuş Steve'i bırakarak kendi sokağına saptı.

🌃

812 kelime yazdım, umarım çok uzatmadan istediğimi anlatabişmişimdir.

Bölüm yazmayalı bayağı zaman oldu, kitabı hâlâ okuyan birilerinin olduğunu umut ederek yayımladım bu bölümü.

Umarım beğenmişsinizdir.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 24, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

smoke [stucky]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin