Kookiebun: Nerdeyse 3 gün oldu...
(Bu kişiye mesaj gönderemezsiniz.)Kookiebun: Kafeye de gelmiyorsun :(
(Bu kişiye mesaj gönderemezsiniz.)Kookiebun: Senin için endişeleniyorum.
(Bu kişiye mesaj gönderemezsiniz.)Kookiebun:Cidden beni unuttun mu ?
(Bu kişiye mesaj gönderemezsiniz.)Kookiebun:Aramızda birşeyler olur sanmıştım...
(Bu kişiye mesaj gönderemezsiniz.)...
"Tanrım,sana belki de 2 milyon defa söyledim bu kadar kafein tüketmek senin için zararlı."
Yoongi sıcak su torbasını doldururken aynı zamanda söyleniyordu.
Jimin ise tuvaletten çıkmak için can çekişiyordu.
Mide bulantısı bitmek bilmezken bir kez daha tuvalete çıkardı.
"Hyunngg..."
Yoongi ise mutfaktan sızlanarak bağırıyordu.
"Hyunguna başlatma ! Kaynar suyu kafandan aşağı dökerim bak."
Jimin ise yorgun bir sesle tuvaletten karşılık veriyordu.
"H-hyung...ölüyorum..."
"Beter ol."
Yoongi elindeki sıcak su torbası ile tuvalete gitti ve Jimin'in kalkması için yardım etti.
"Yavaş yavaş."
Jimin'in belinden tutup yatağına yatırdı ve sıcak su torbasını karnına verdi.
"Biraz dinlen. Birşey istersen bana haber verme."
"Hyung~"
"Sıçcam ağzına,ne var ?"
"Telefonumu verir misin ?"
"Bekle lanet olası şey."
Yoongi hızla salondan Jimin'in telefonunu aldı ve Jimin'e teslim edip odadan çıktı.
Jimin nerdeyse üç gündür hasta ve yatakta olduğu için telefonuna bakma fırsatı bulamamıştı.
Ekranında yazan birkaç bildirdimi okuduktan sonra ona mesaj atan tipin engelini kaldırmadığını hatırladı.
Ne de olsa ısınmıştı ve alışmıştı ona.
Mal mal şeyler yazışı hoşuna gitmiyor değildi.
Ekranda bulunan isminin yanında bulunan engel işaretine tıkladı ve engeli kaldırdı.
Parkchim: Selam.
(Görüldü: 13.21)Parkchim: Bu bir trip mi ?
(Görüldü: 13.26)Parkchim: Peki ya sana resim atsam ?
Kookiebun: Bu numaraya kanacağımı mı sanıyorsun ?
Parkchim: Evet.
Kookiebun: Aferin doğru düşünmüşsün.
Kookiebun: Hadi bir-iki fotoğraf at.
Parkchim: Yalnızca bir iki tane.
Kookiebun: He he evet tabi.
Parkchim: *görüntü*
Kookiebun: Bun nE anAnisiqim
Kookiebun: Bu gece el mel yok bana.
Parkchim: Iyy hormonlarını benden uzak tut.
Kookiebun: Bu gece küçüğümün işi zor.
Parkchim: Terbiyesizsin.
Kookiebun: Hayır, sadece seninle kirli konuşmak hoşuma gidiyor.