İşaretlere dikkat edin bebeklerim ;)
Soru işareti olur, ünlem olur.
Seviliyorsunuz...
⚠️⚠️⚠️
"JUNGKOOK, NE BU HAL?"
Jimin saatlerdir aradığı eşine ulaşamamış, gecenin bir saati çalan kapı heyecanlanmasına sebep olup hızla açtırtmıştı kapıyı küçük bedene.
"Sonra konuşalım mı?" Jimin eşini içeri çekmiş kapıyı kapatıp gece olduğu için kilitlemiş, ve salona götürmüştü kolundan tuttuğu bedeni.
Birlikte oturdukları koltukta Jimin stresten bayılmamak için kendini zor tutuyordu.
"Jungkook biriyle mi kavga ettin? Neyin var?"
Dudağı ve kaşı patlamıştı iri bedenin, fazlasıyla sinirliydi. Ve kötü kokuyordu.
"SUS DİYORUM SANA SUS!"
"Sen bana neden bağırıyorsun ki?" Jungkook'un kendisine boş yere bağırmayacağını bildiği için şaşırmış, ve açıkçası bayağı bir alınmıştı.
"JİMİN DEFOL!"
"Nereye gideyim?"
"NEREYE GİDİYORSAN SİKTİR GİT!"
"Jungkook sen içtin mi? Bak iyi değilsin gel bir duş aldırayım sana sonra uyu lütf-"
Yanağına aldığı ağır darbe ve salonda yankılanan keskin sesle başı yana çevrilmişti.
"BENİ RAHAT BIRAK."
Jimin'in gözünden yaşlar boşalmaya başlamıştı.
"Pekala..." sessizce fısıldamış ve hıçkırıkları arasından odasına koşmuştu. Kapıyı kilitlemiş saatlerce ağlayıp, ona vurmayı bırakın, sesini yükseltmeye kıyamayan adamın uyguladığı şiddet Jimin'in minicik kalbine çok ağır gelmişti.
Bu yaşına kadar gördüğü şiddetlerin acısını düşündü, sırtından hala geçmeyen kemer izlerini, vücudunda ki jilet kesiklerini, yediği yumruğun yamulttuğu dişini, ikinci kattan o babası olacak herifin daha 5 yaşındayken onu camdan bahçeye attığı zamandan oluşan başının arkasında ki yarığı ve dikiş izini... Ama hiç biri bu kadar canını yakmamıştı.
Titremeye başladı Jimin. Tirtirtitriyor, nefes alamıyordu. Bacakları uyuşmuş, kalbi haddinden fazla hızlanmıştı, başı dönüyor aynı zamanda inanılmaz derecede ağrıyordu.
Eğer biraz daha o hapları almazsa ölebilirdi.
"Bebeğim... Seni zehirlemeyeceğim."
Elini karnına götürerek fısıldamıştı. Jungkook aşağıdaki koltuğa sızmış, kocası ve bebeği can çekişiyordu. Ve işin acı yanı, bunların sebebi Jungkook'tu(?)...
"L-lanet olsun, s-senden nefret ediyorum Jungkook."(?)
Akan göz yaşları, titreyen dizleriyle birlikte çöktüğü yerden sürünerek komidinin önüne gitti. Boşaltmaya başladı her şeyi... Ve sonunda bulduğu küçük pakette ki bir kaç ilacı ağzına atıp yutmuştu.
Daha fazla dik tutamadığı bedeni yere yığılırken sıcak sıvıları yanaklarını feth etmiş, kendini ilacın etkisine kaptırarak tüm bedeninin uyuşmasını hareketsizce izlemişti. Nefesi tamamen tıkanmış, kalbi çok yavaş atmaya başlamıştı. Yüzü kızarmış, morarmaya doğru ilerliyordu.
Canı acımıyordu artık. Acı hissetmiyordu. Tüm bedeni uyuşmuş, gözleri hafif aralık bir şekilde ruhunun bedeninden kopmasını bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
「M」 ARANYHID •JIKOOK
Romance• -DÜZENLENİYOR- 'Sana söz veriyorum, duygular uğruna savaşacağız. Duygularınla yeniden dirildim ben. Her seferinde küllerimden doğmama sebebiyet veren duygularınla daha da alevleniyor duygularım. Şimdi izin ver. Duygularımı bedenimle dudaklarına şi...