5 BELA

23 3 14
                                    

Medyadaki Can

" Demek yeni hapisnamemiz burası. " dedim önümüzde tüm heybetiyle duran Azar Anadolu Lisesi' ne bakarak." Öyleymiş kanka. " dedi Ege sırıtarak." O değilde kızlar baya taşmış. " dedi Serhat bahçedeki kızları süzerek." Gelir gelmez kızlara bakma lan. " dedi Can Serhat'ın kafasına vurarak." Burda mi kalacağız artik biz? " dedi benim korkak, çekingen Doğam." Doğacan biraz öyle gibi. " dedi Ege kolunu Doğa'nın omzuna atarak.

" Buyrun gençler. " 30 40 yaşlarında göbekli bir amca bize doğru geldi." Müdürün odası neredeydi? " dedi Can." Siz yeni gelecek öğrenciler misiniz? " dedi göbekli adam." Evet göbekli amcacım o mükemmel insanlar biziz. " dedi Ege sırıtarak. Onun bu egosunun önünde saygıyla eğildim." O zaman beni takip edin. " dedi ve okula doğru yürümeye başladı.

Göbekli amca önde beşimiz arkada okula doğru yürümeye başladık. Ege kulağıma eğilip " Kanka ya valizim çok ağır sen götürsene. " dedi." Ege yürü git başımdan. " dedim.

Görevli bizi ilk kattaki nöbetçi öğrencinin olduğu yere götürdü." Çocuklar valizlerinizi buraya bırakın. Yukarı çıkarmak zor olur. " dedi. Bizde ona uyarak valizlerimizi nöbetçi öğrencinin masasının yanına koyduk.

2. Kata çıktıktan sonra görevli soldaki kapıya vurdu. Ege kulağıma eğilerek " Kanka Mustafa GÖBEKLI yazıyor. Burdaki herkes göbekli her halde. Kesin içerdeki de kel göbekli bir şeydir. " dedi. Onun bu dediğinden sonra kahkaha attım. Benimle birlikte Ege'de gülmeye başlayınca herkes dönüp bize baktı. Göbekli amca dikdik bakınca dudaklarımı birbirine bastırdım.

Içerden gel sesini duyunca göbekli amca önde biz arkada içeriye girdik. Karşımızda 40 yaşlarında soyadıyla badaşmayacak kadar zayıf bir adam oturuyordu." Tüh ya tahminim tutmadı. " dedi Ege. Gülmemek için dudaklarımi birbirine bastırdım.

" Hoşgeldiniz çocuklar. " dedi müdür hepimizi baştan aşağı süzerek." Hoşbulduk hocam. " dedi her zaman ki gibi grubumuzun sözcüsü Can." Neden geldiniz peki. " dedi dik dik bakarak.

" Hocam bildiğiniz şeyleri neden soruyorsunuz ki? " diye çıkıştım. Yanımda duran Can beni sakinleştirmek için elimi tuttu. Onun elini elimden hissedince kalp atışlarım hızlandı. Bende böyle bir etki bıraktığıni bile bile böyle yapması hiç adil değildi. O da sonun da yaptığı hatayı fark edip elini çekti.

" Ilk günden sizinle kavga etmeyeceğim çocuklar. " dedi ve yanımızda ki göbekli amcaya döndü." Kazım sen öğrencileri sınıflarına götür. " dedi. Kazım abi kapıyı açıp çıktı Ege, Doğa ve Serhat'ta arkasından çıktı. Tam bizde çıkacakken müdür " yüzünüzdeki şeyleri yarın götmeyeceğim. " dedi.

Bir şey demeden odadan çıktım. Zaten müdür de bir şey dememi beklememişti.

Kazım abi önde biz arkada tekrar nöbetçi masasının oraya gitti." Çocuklar valizlerinizi alıp beni takip edin. " dedi. Bizde valizlerimi alıp onun peşinden gittik.

Okulun bahçesindeki u sekline benzeyen binanın önünde durduk. Kazım abi " Kızlar bölümü " yazan yeri gösterip " 4. Katta sağdaki 3. Oda sizin kızlar. " dedi. Tamam anlamında kafamı salladım." Erkekler bölümü " yazan binaya dönüp 3. Kat soldan 5. Oda " dedi ve ekledi " Burda bekliyorum. 5 dakika içinde çantalarınızı bırakıp gelin.

*******************

" 11/E " sınıfın kapısında yazan yazıyı sesli okudum." Evet çocuklar 11/E yeni sınıfınız. " dedi Kazım abi." Burdan sonrası sizin. Hadi iyi şanslar. " dedi ve arkasında bizi bırakıp gitti.

" Eeee hadi girmiyecek miyiz? " dedi Ege." Girelim madem. " dedi Doğa ve kapıya vurdu. Can kapıyı açıp benim geçmem için yol verdi. Bende onun yanından geçip sınıfa girdim.

Ögretmen de dahil herkesin dikkati bizim üstümüzdeydi. Benim arkamdan Can, Ege, Doğa ve en son Serhat girdi sınıfa." Hoşgeldiniz gençler. " dedi hoca alayla. Sadece göz devirdim." Hoşbulduk hocam. " dedi Doğa hocanın alayını anlamayarak." Eee tanıtın kendinizi. " dedi bana bakarak. Boğazımu temizleyip sınıfa döndüm." Merve Soylu. Akman Anadolu lisesinden geliyorum. " dedim kısa keserek. Ben kısa kesmek istemiştim ama hocamız sağolsun dip boyası gelmiş sarı saçlarını arkasına atıp " Anne ve baban ne iş yapıyor Merveciğim. " dedi.

Sormamalıydı. Bunu sormamalıydı. Ne kadar alıştım artık desemde bir yanıp hep boştu benim.

Birden elimin üstünde bir el hissedince dolan gözlerime inat gülümsedim. Her zaman ki gibi Can bana yanımda olduğunu hissettirmişti. Dönüp ona bakınca gülümseyip göz kırptı.

" Bir şey sordum Merve. " hocan6in sert sesini duyunca istemeyerek ona döndüm." Ben cevap vermeyince cevabınızı aldığınızı düşünmüştüm oysaki. " dedim sinir bozucu bir sırıtışla." Haddini bil Merve. Ben senin o eski öğretmenlerine benzemem. " dedi sesini yükselterek." Asıl siz haddinizi bilin hocam. Sizin bir öğrenciye bağırmaya hakkınız yok. Bunu biliyorsunuz değil mi? Ben annem savcı olduğu için biliyorum. Isterseniz ondan rica edip, size bu konu hakkında detaylı bir açıklama yapmasını isteyebilirim " dedim sırıtarak. Yalan da değildi. Annem savcıydı. Yani... Ölmeden önce...

Hoca verdiğim cevaptan sonra renge girdi." Az insaf be hacı o ne biçim bir laf sokmaktır. " dedi Serhat yanıma gelerek. Gülmesi devam ederken kolunu omzuma atıp saçlarımı karıştırdı. Bende onun gülmesine eşlik ettim. Bizim güldüğümüzü görünce sınıf da bizden cesaret alıp gülmeye başladı.

Hoca sinirle elini masaya vurup " SUSUNNNNN !!!!!! " diye bağırdı." Hocam size bu konu hakkında öğretilecek çok şey var cidden. " dedim sırıtarak." Kız bi sus hoca delirdi. " dedi Ege. Tam o sırada zil çalınca hoca bir şey söylemeden çıktı.

Can beni kendi yanına çekip kolunu omzuma attı." Söyle bakalım tavşan nereye oturalım? " dedi bana bakarak. Bende kafamı kaldırıp ona bakınca o güzel yeşil gözlerini gördüm. Sırıtarak " tabiki en arka cam kenarı " dedim. Oda o güzel gülümsemesiyle bana baktı. Burnumu sıkıp " Tamam " dedi.

En arka sırada ki 2 çantayı da alıp yan sıraya koydu. Onun gibi Serhat ve Ege'de önümüzdeki 2 sırada ki çantaları aldı. Ama Ege çantalardan birini bıraktı." Onu niye bıraktın? " dedim." Kız çantası gibi bu. Belki sahibi güzeldir. O yanımda oturabilir. " dedi sırıtarak. Onu bu haline bende güldüm.

Ben cam kenarına oturunca Can'da gelip yanıma oturdu. Önümüze de cam kenarına Doğa yanına da Serhat oturdu. Onların önünede Ege.

" Burası benim yerim. " bir çocuğun bağırarak konuşmasıni duyunca pencereye dayadığım ayaklarımı çekip Can'ın omzundaki kafamı kaldırdım. Başımızda hemen hemen Can ' ın boylarında esmer, hafif dalgalı saçları olan bir çocuk vardı.

" Yani. " dedi Can çocuğa seni iplemiyorum bakışı atıp. Senin bakışına ölürüm çocuk." Yanasi şu yeni çocuk hemen kalkıyorsun burdan. " dedi." Kalkmazsam ne olur ? " dedi Can meydan okurcasına." Senin geldiğin yerde anlaşılan seni çok pış pışlamışlar. Ama burası oraya benzemez. Burası benim çöplüğüm. " dedi." Yani " dedi yine Can. Çocuk baya baya sinirlenmişti. Ama Can onu takmıyordu bile. Ege ve Serhat bize bakıyordu. Sanki kavga çıksa da kavga etsek der gibi. Doğa ise korkulu gözlerle bakıyordu. Oda Ege ve Serhat'ın aksine kavga çıkmasın istiyordu.

" Yanisi şu ki. Yanındaki sürtüğude alıp sıramdan kalkıyorsun. Hemen. " konuşma sırasında onu hiç umursamadıgı her halinden belli olan Can birden sinirlendi. Alnindaki mavi damar o kadar belirginleşmistiki ben bile korktum. Bir hışımla sıradan kalktı. Sıraya ellerini koymus bize bakan çocukta onun bu ani kalkışının üstüne geriye dogru sendeledi. Can çocuğa salam bir kafa çaktı. Çocuk zaten dengesink kaybetmişti bu sefer yere düştü. " Senin o kıza sürtük diyen ağzını kırarım. Bu kızın adını o pis ağzına besmeleyle alacaksın. " tükürcesine konuşup tam yüzüne bir yumruk daha çaktı." Cann. " benim sesimle bana döndü. Ama hemen o çocuğa geri döndü. Ege ve Serhat kavga etmelerine rağmen hala oturmuş onlari izliyorlardı.

Çocuk yerden kalkıp " Bu iş burda bitmedi biliyorsun değil mi ? " dedi." İstediğinde gel koçum ben seni hep döverim. " sırıtarak gelip yanıma oturdu." Iyi misin? " dedim merakla." Iyiyim. " dedi gülümseyerek. Çocuk tam bir şey söyliyecekken içeri giren öğretmenle birlikte çantasını alıp duvar kenarında son sıraya oturdu.

5 BELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin