Yüzleşme

1.1K 69 4
                                    

İkimiz de paniklemiştik.Sırığın kolundan tuttum ve çekiştirmeye başladım "Hadi yukarı çık benim odamda biryerlere saklan" gözlerini kocaman açtı "Nereye saklanıyım?Senin odan hangisi Yaprak?" cevap vermedim ve onu merdivenlere doğru ittim.Kapıya doğru koştum."Kim o?" "Benim Yaprak" biraz daha panikledim.Kapını çalan kişi Aliden başkası değildi.Barışın yukarı çıkıp çıkmadığını kontrol etmek için son kez arkamı döndüm.Gitmişti.Kendimi toparlamaya çalıştım.Derin bir nefes aldım ve kapıyı açtım."Ali?" yüzüme baktı "Biraz konuşabilirmiyiz Küçük titan..?" şüpelenmemesi için bozuntuya vermeden "Olur Alikuşum" Gülümseyerek "Kapının önündemi konuşacağız?" diye sordu."Kusura bakma.Hadi gel,geç içeri.Ayakta kalma geç otur" İkimizde oturduk.Ali kısık bir sesle "Uzatmadan açık açık herşeyi söyleyeceğim.Aramızda olanlardan dolayı çok üzgünüm.Böyle olsun istemezdim.2 gündür sanki bir yanım eksik gibi.Biz seninle yıllardır birlikteyiz.Hiçbir zaman bu kadar büyük sorun yaşamadık Yaprak." dişlerini sıktı "O aptal gelmeseydi bunlar hiç yaşanmamış olacaktı." "Barışı mı diyorsun?" yüzüne baktım."Başka kim olacak ki?Onu tanıdığımızdan beri aramızda bir huzursuzluk var.Kene gibi yapıştı gitmek bilmiyor.Ama bir daha onu senin etrafında görürsem" lafını kestim "Hiçbir şey yapmayacaksın!" kaşların kaldırdı "Anlamadım Yaprak?" kararlı bir şekilde "Onun bir suçu yok Alikuşum.Hem kötü birisi değil ki.Sadece bazen biraz yavşaklık yapıyor hepsi bu.Lütfen ona zarar verecek birşey yapma.Size bulaşmıyor ki zaten.İşi benle sığırın" ortamı yumuşatmak için gülmeye başladım ama Ali hala ciddiliğini koruyarak bana bakıyordu."Yaprak" çenesi titriyordu "Barışı neden bu kadar koruyorsun?Yoksa..Yoksa ondan etkileniyormusun?" ne söyleyeceğimi bilemedim.Bu çok ani bir soruydu.Benim bile hala cevabını tam olarak bilmediğim bir soru.Yalandan gülmeye devam ettim "Ben?Etkilenmek?Hem de o Sırıktan?"sesimi yükselterek kahkaha attım "Sen kışın ortasında çiçek açmış ağaçmı arıyorsun Alikuşum?" o da gülümsedi.Sanki verdiğim cevapla biraz rahatlamıştı."Peki iyimiyiz?" elimi yumruk yapıp ona uzattım "Sence?" o da aynı şekilde karşılık verdi."O zaman ben kalkıyım ."ayağa kalktı."Yarın görüşürüz Küçük titan" "Görüşürüz" Ali kapıyı kapadıktan sonra kendimi koltuğa bıraktım.Derin bi OH çektikten sonra birden Barışın odamda olduğunu hatırladım.Koşarak yukarıya çıktım.Odaya girdiğimde ilk önce Barışı göremedim.Etrafıma bakınarak biraz ileri gittiğimde yatağımda uyuduğunu gördüm."Sırıkkkk" uyanmadı.Yatağa doğru gittim ve yanında otudum.Dürtmeye başladım"Sırık..Sırııııık" uyanmıyordu.Birden gözüm saçlarına takıldı.Güneş gibi parlıyan sarı saçlarına.Elimi uzattım.Çekinerek yumuşacık saçlarını okşamaya başladım.Yüzümde kocaman bir tebessüm yaranmıştı."Sen bana ne yapıyorsun be Sırık oğlan?Sen bana neden bu kadar huzur veriyorsun?" hareket etmeye başladı.Hızlıca ellerimi saçlarından çektim.Gözlerini açtı "Yaprak?Kim gelmişti?Çok yorgundum.İçim geçmiş galiba."Biraz dikeldi.Gözlerini sıktı ve tekrar açtı.Uyanmaya çalışıyordu.Gülümsedim "Ali.Biliyormusun senden hiç hazetmiyor.Seninle konuşmamı istemiyor." Kollarımdan tuttu "Biliyormusun?Umrumda değil.Önemli olan senin isteyip istememen" yataktan sıçradım "Bu gün senin elin kolun çok uzadı ha Sırık ! Kendine gel vallaha çarpıcam o yaralı ağzına bi tane o zaman görüceksin ne istediğimi!" ayağa kalktı.Bu güne kadar onun yüzünde hiç bu kadar ciddi bir ifade görmemiştim."Beni gerçekten istemiyormusun Amazon kızı?Eğer isitiyorsan ömrümün sonuna kadar beni senden ayırmağa kimsenin gücü yetmez.Ama eğer istemiyorsan.." yutkundu "Bir daha karşına çıkmam"  galiba bu sefer çok ciddiydi.Ne yapacağımı bilmiyordum.Yüzüme bakıyordu.Birkaç saniye geçtikten sonra başımı sağa çevirerek aniden  "Seni istemiyorum"dedim."Yüzüme bak" sesi titriyordu."Yüzüme bak yoksa inanmayacağım beni istemediğini." bakmadım."Yalan söylü-" tüm cesaretimi topladım ve yüzüne bakarak "Seni istemiyorum Barış Ozansoy" dedim.Gözleri doldu.Titriyordu.Lafını bitirmesine bile izin vermemiştim.O an onu gerçekten çok üzdüğümü farketmiştim.Dişlerini sıktı.Gülümsemek için kendini zorladığı apaçık ortadaydı.Gülümsedi."Kendine iyi bak Amazon kızı" ağzımı açmama bile izin vermeden hızlıca odadan çıktı.Kendimi odanın ortasına bıraktım.Ağlamaya başladım.O kadar kötü hissediyordum ki.Kalbimin üzerine kocaman,ağır birşey koymuştular sanki.Boğuluyordum.Hayatım boyunca belkide hiç bu kadar berbat hissetmemiştim.Saatlerce odanın ortasında durmadan ağladım.Sakinleşemiyordum.Yalan söylemiştim.Onu istemediğim kocaman bir yalandı .Bal gibi de istiyordum.Ona sarılmak,Kokusunu içime çekmek,Saçlarını okşamak,Kollarının arasında kaybolmak istiyordum.Ama aptal gibi onu kendimden ittim.Kocaman bir aptal gibi hissediyordum.Kafamın içinde beyin yerine bok vardı sanki."Afferim sana Yaprak.Böyle devam et." sinirimden bağırmaya başladın "Böyle devam et gerizekalı.Aynen böyle!!" hava kararmaya başlamıştı.O kadar bağırmıştım ki sesim kısılmıştı.Odanın bir köşesinde öylece oturuyordum.Birden telefon çaldı.Arayan Anakraliçeydi.Sesimi düzeltmeye çalıştım "Alo?Efendim Anakraliçem" "İyimisin güzel kızım?Senin sesine noldu?Yoksa ağladınmı?Yaprak bana doğruyu söyle yoksa kötü birşey mi oldu?" telaşlandığını hissettim "Yok Anakraliçem hiçbirşey yok.Film izliyordum öyle biraz patates oldum.Birşey yok korkma" "Tamam kızım biz yarın dönüyoruz kendine iyi bak akşam erkenden uyu seni seviyoruz birtanem" "Bende" telefonu nereye fırlattığımı hatırlamıyorum.Ayağa kalktım ve yüzümü yıkamaya gittim.Belki biraz hava almak iyi gelebilirdi.Üstümü değiştim ve dışarı çıktım.Yürümeye başladım.Ayaklarım beni Barışla gittiğimiz parka götürdü.Gözlerim onu arıyordu."Yaprak kızım bak şimdi..Şimdi olmasa da birazdan biryerlerden çıkacak Sırık oğlan." kendimi umutlandırmaya başladım "Gelecek.O seni bırakıp gitmez.Gitmez dimi?Gidermi ki?" Galiba bu sefer gerçekten aklımı kaçırmıştım.1 saat kadar öylece oturdum onunla oturduğumuz yerde.Gökyüzünü izliyordum.Onunla yaşadığımız herşey bir bir gözümün önünde canlanıyordu.Öyle çok ta birşey yaşamamıştık.Ama o kadar güzel geliyordu ki.Galiba ona aşık olmuştum.Evet.Yaprak Ayvaz hayatında ilk defa bir erkeğe aşık olmuştu.Onu kırmam,incitmem de kabullenemediğimdendi.Çünki ben Yapraktım.Yapraktım be.Bana göre benim aşık olmam Afrikaya kar yağması gibi birşeydi.Beni değiştiriyodu.Bu kadar kısa sürede beni bu kadar değiştirebilmesini hazmedememiştim galiba.Hepsini şimdi anlıyordum.Pişmandım.Yaşadıklarımızı hatırladıkca yüzümdeki tebessümle birlikte yanağımdan süzülen yaşlara  da engel olamıyordum.Derin bir nefes aldım.Gözyaşlarımı sildim ve ayağa kalktım.Gökyüzüne bakarak "Seni seviyorum Sırık oğlan" dedim."Sana kendimi affettireceğim.İnan bana bunu yapacağım.Seni..Aşık olduğum erkeyi kaybetmeyi göze alamam.." arkamı döndüm ve eve doğru ilerlemeye başladım.Çok karanlıktı."Cimriliğinize sıçayım sizin.İnsan bir ışık falan yakar lan.Mortingen strasse modunamı girelimm istiyonuz abi anlamıyorum ki"kendi kendime söylenirken birden biri elini omzuma koydu.Evet.Galiba Barış dayanamayıp gelmişti. Kalbim yerinden çıkacak gibi oldu.Sevinerek "Sırıkk!" diye bağırdım ve arkamı döndüm.

Bir Yapbar hikayesi :) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin