Bir küçük öpücük meselesi :)

1.5K 76 9
                                    

Ceren denilen yelloz tüm pişkinliğiyle kapının önünde duryordu.Elim kadar bir etek ve sadece memelerini bağlayacak uzunlukta bir sweatshirt giymişti.Saçları desen "Gelinin Ablası" maşası yaptırmış resmen.Yüzünde bir mahallenin boya badanasına yetecek makyaj vardı her zamanki gibi.Saçlarıyla oynaya oynaya Barışı süzüyordu.Adımlarımı daha da suratlandirdim ve birden kendimi Barışın dibinde buldum.Beni görür görmez"Sana da Hello" yapmacık bir surat ifadesiyle yüzüme bakmaya ve o cırtlak sesiyle konuşmaya başladı.Bir kaç saniye içinde gözlerini devirdi ve Barışa döndü "Canım ya merak etmiştim de seni..Nereye kayboldun öyle?Son zamanlar çok kayboluyosunda.Aklım sende kalıyo.."sinsi sinsi gülümsemeye başladı.2-3 saniye sonra Barış elini omzuma attı "Merak edilecek birşey yok ya.Sevgilimle baş başa kalmak istiyoruz.Bu aralar bir birimizi daha da fazla özlemeye başladık.Olamaz mı?" hiç tereddüt etmeden beline sarıldım.Yüzüme baktı.Ufak bir şok geçirdiğini hissediyordum.Cerene döndüm ve hafif gülümseyerek "Ya benimki biraz romantik de sever öyle şeyleri" Ceren mos mor olmuştu resmen.Tir tir titriyordu."Yani..Yani siz şimdi gerçekten sevgilisiniz öylemi?Ben şey sanmıştım.." Barış beni iyice kendine sıktı "Sanma Cerencim sanma..Söylediğim gibi..Sevgiliyiz.Böyle çok seviyoruz..Öyle böyle değil.1 saat ayrı kalsak 1 asırmış gibi geliyor.O yüzden hep birlikteyiz.Şimdi olduğu gibi." oyun da olsa çok hoşuma gitmişti bu olay.Bozuntuya vermedim.Barışın yüzüne gülümseyerek "Hayatım bizim acele işimiz vardı ya o yüzden acaba bu seferlik Cereni misafir etmesek ayıp olmaz değilmi?" Barış çok şaşkın bir ifade ile "Hayatım?Acele iş?İyi..Çok iyi..Hatta Baya iyi güzelim.." sonra Cerene döndü "Ayıp olmaz değilmi Ceren?Ya bi de birşey sorucam sen benim evimi nasıl buldun?" yutkunarak "Anıldan öğrendim." Barış dişlerini sıktı.Duyulmasını istemediği için kısık bir sesle "Hay ben o Anılın ağzı-" Ceren lafa girdi "Efendim?Birşeymi dedin canım?" Barışın ağzını açmasına izin vermedim."Cerencim.Gitsen diyorum artık.Sevgilimle baş başa kalmak istiyoruz.İşimiz var diyorum.Anlıyormusun? Ya da şöyle anlayacağın dilden söyleyeyim ; Naş anacım naş hadi yallah" Barış kıkırdamaya başladı.Onu bu denli sahiplenmemin hoşuna gittiğini anlamıştım.Benim de hoşuma gidiyordu aslında.Ceren yüzsüz bir şekilde ikimizin de yüzüne bakarak konuşmaya başladı "Bi dakiya yaaa..Ne işiniz var ki sizin baş başa?Ne yapacaksınız ki yani?Ne olabilir?Bu kadar önemli ne olabilir ki?" sabrım taştı.Ellerimi Barışın belinden çektim ve Cerene doğru eğildim.Parmağımla "Yaklaş" diye işaret ettim.Kulağına "Konuşucaz.Böyle dudak dudağa.Hatta şöyle söyleyeyim.Kiss canım.Kiss..Anladınmı şimdi?" diye fısıldadım ve geriye çekildim.Bunu kendimden bile beklemiyordum ama o anın verdiği gazla öyle söylemek istemişim ki öyle de söylemişim.Yerime döndüm ve tekrar "sevgilime" sarıldım.Halinden çok memnundu.Ceren ise artık kızgın bir boğaya dönmüştü.Nefes alıp vermesi suratlendi.Bukalemun gibi renk değiştiriyordu resmen.İkimizin de yüzüne bakarak pes ettiğini kabullenir bir şekilde "Neyse o zaman hadi ben kaçıyorum bay" arkasını dönüğünde sanki sözleşmiş gibi Barışla aynı anda el sallayarak "Bay bay" dedik ve kapıyı kapattık.Bir birimizin yüzüne baktık ve kahkaha atmaya başladık.Barış benden bile çok eğlenmişti."Yalnız o nasıl bi surat ifadesiydi abi" kahkahaları biraz da yükseldi ve salona doğru gitmeye başladı.Ben de arkasından gittim.Kendini kanepeye bıraktı."Gel sevgilim gel" kahkahasını durdurmadan ellerini bana doğru uzattı.Bense yine öküzlüğümü durduramadım "Höst lan camış" öyle bir gülüyordu ki bu benim de çok hoşuma gidiyordu.Öyle içten öyle güzel ki anlatamam.Yanına oturdum ve kendine gelmesini bekledim."Yalnız sen de hiç bozuntuya vermedin güzelim.İlk defa çok iyi idare ettik.Birlikte.." Yüzünd baktım "Haa birlikte.Yani sen de iyi oynadın.Şeyi..Rolu yani" gözlerini kısarak yüzüme bana doğru eğildi "Yalnızzzz..Bi dakka bi dakka..Sen Cerenin kulağına ne söyledin?Baya renkten renge girdi kız" utanmış bir şekilde gülümsedim "Ne söylediysem söyledim.Önemli olan Yellozsavar operasyonumuz başarıyla tamamlandı" kendimle gurur duyar bir şekilde bakış attım.Tekrardan kahkahası sardı tüm salonu."Ne savar ne savar?" ben de gülmeye başladım tabi "Yelloz..Yellozsavar" "Kızım alemsin ya..Senden bi model daha yok..Bitane..Bir daha da olmayacak" Barışı süzmeye başladım "Allah allah.Öylemi?" Gülmeyi bıraktı ve bana doğru eğildi "Ya ne sandın?Öyle tabi.Bir tane..O da benim.Kimselere de vermem.Anladın mı güzelim?" ağzını eğdim "Vıdı vıdı vıdıııı..Yok..Anlamadım güzelim.." derin bir ah çekti ve yine her zamanki gibi bakmaya başladı bana "Seninleyken zaman öyle güzel geçiyo ki nasıl geçtiğini bile anlamıyorum.Tüm derdimi,acımı kısacası herşeyi unutuyorum." biraz daha eğildi "Büyülüyorsun sanki..Herşeyi unutduruyorsun.Zaman duruyo ve herşey güzelleşiyo.Tüm kötü şeyler kayboluyo.Dünya güzel bi hal alıyo seninleyken." Galiba Cerenin kulağına söylediğim şey gerçek olacaktı.Bunu hissettiğim halde geriye çekilmiyordum.Öylece durmuş bana yaklaşmasını izliyor ve söyledikleriyle kendimden geçiyordum.Bi de yaklaşdıkca o güzel kokusunu da hissetiğim için geriye çekilmem biraz daha zor bir durum haline geliyordu.İyice dibimdeydi.Gözlerimin içine bakıyordu "Çok güzelsin biliyormusun.Herşeyin çok güzel Amazon kızım..Gözlerin,bakışların,kirpiklerin,burnun,yanakların,dudakların..Herşeyin.." Yutkundum.Gözlerimi kapattım ve ben de ona biraz yaklaştım.Dudağıma küçük bir öpücük kondurdu.Öyle uzun değil bir kaç saniyelik bir öpücük.Sonra alnını alnıma yasladı."Şu an dünya dönmüyo sanki.Hissediyormusun?Teslim olmuş durumdayım galiba..Sen napıyorsun bana?Napıyorsun Amazon kızım..?" çok heyecanlıydım.Ne yapacağımı bilemedim.Gözlerimi açtım ve boynuna atladım."Ba-Barışş..Şey..Az önce olan şey rüyaydı değilmi?Ya da hayal falan" belime sarılmıştı "Hiçbiri.." güldü "Yalnız biraz daha sıkarsan boynumu kıracaksın güzelim.." kendimi geriye attım ve kollarımı cimciklemeye başladım.Gerçekti.Çok heyecanlı ve telaşlıydım.Yerimden fırladım ve koridora yöneldim."Iııı şey ben..Ben gidiyim.Evet ben gidiyim." arkamdan geldi.Çok telaşlı olduğumu hissediyordu.Deli gibi çantamı aramaya başlamıştım.Gözümün önünde olmasına rağmen göremiyordum.Birden kollarımdan tuttu "Yaprak..Sakin güzelim.Sakin ol." gözlerinin içine baktım "Az önce yaşadığımız şey..Ne utanılacak ne de kötü hissedecek bir şey değildi.Bu iki tarafın da isteği ile gerçekleşmiş birşey." yüzümü ellerinin arasına aldı ve yanaklarımı okşamaya başladı "Biliyormusun?Ben ilk defa birini öptüğümde kalbim bu denli yerinden çıkacak gibi çarpmaya başladı.Benim için çok özeldi.Benim için çok özelsin..Seninle olan,sana ait,seninle ilgili herşey benim için çok özel.Evet az önce seni öptüm.Pişmanmıyım?Değilim tabi.Hiçbir zaman da olmayacağım.Çünki bunu zorla yapmadım.Sevdiğim kızı zorla öpmedim.Sana hiçbir şeyi zorla yaptırmak aklımın ucundan geçmez..Hissediyorum..Senin de kalbinde bana ait birşeyler olduğundan eminim ben.Bana karşı birşeyler hissettiğini biliyorum." sanki baya bi sakinleşmiştim.Gözlerimi ayırmadan kısık bir sesle "Peki neden bu kadar sıkıştırıyorsun o zaman?Ne istiyorsun benden Barış?" gülümsedi "Kendini kısıtlamamanı güzelim.Hayat öyle kısa ki,bir bakıyorsun bitivermiş.Çok güzel ama çok acımasız..Öyle geçip gidiyor ki anlamıyorsun bile..Ben seni yaşamadan bu hayatta kaybolmak istemiyorum.Zaten yaşamak isteyip de yaşayamadığım şeylerin içinde yeterince kaybolmuşken bir de sende kaybolmak istemiyorum..Tamam seni de anlıyorum.Belki de bazı sorular var kafanda.Emin değilsin.Belki de karşını kesen birşeyler vardır.Seni sıkan ve ya korkutan..Bilmiyorum.Tek bildiğim kendini benden sakladığın.Görmüyormuyum sanıyorsun?Kendini nasıl geriye çektiğini.Bunu yaparken de nasıl zorlandığını..Görüyorum hepsini..Görüyorum güzelim..Ama emin ol.Tek birşeyden emin ol ki az önce yaşadığımız gerçekti.Sakın inkar etme.Bu ikimiz için de gerçekti Yaprak.." ellerini yüzümden çekti "Şimdi gitmek istiyorsan git.Biraz hava al,biraz kitap oku ne bileyim bir fincan kahve iç.Arkadaşlarınla da buluşa bilirsin.Belki bi film izlersin bilmiyorum.Uyuya da bilirsin mesela.Ama bunları yaparken düşünmeni istiyorum..Bizi düşün..Düşün Amazon kızım.Ben seni beklerim.Ama öyle çok ta uzun sürmesin.Sonra yeniden dön bana..Ne olursa olsun dön."kafamı salladım onu onaylayacak bir şekilde.Ayakkabımı giydim ve çantamı sırtıma taktım.Kapıyı açtım.Çıkmadan önce Barışa döndüm "Görüşürüz.." gülümseyerek "Dikkatli git..Görüşürüz güzelim" ben merdivenlerin başındayken kapıyı kapattı.Merdivenleri nasıl indiğimi hatırlamıyorum bile.Birkaç saniye içinde kendimi apartmanın önünde buldum.Galiba bu gün üst üste yaşadıklarım bana çok ağır gelmişti.Kendimi havadaymış gibi hissediyordum.Sanki ayaklarım yere basmıyordu.Sanki içim bom boş boşalmıştı.Hiçbir organımı hatta organı bıraktım vücudumu bile hissetmiyordum.Öylece mal mal duruyordum apartman kapısının önünde.Garip olan şu ki kendimle de konuşmuyordum.Her olay öncesi ve ya sonrası mutlaka kendi kendiyle konuşan Yaprak bu sefer onu da yapmıyordu.Gözlerimi kapattım.Dişlerimi sıktım ve kafamı ellerimin arasına aldım.Yürümeye başladım.Düşünmeye çalışıyordum.Ne yapacağımı düşünmeye..Aslında suçlu yine bendim.Bu olayların hepsi benim sorumsuzluğum yüzündendi.Belki de cesaretsizliğim..Bilmiyorum.Barışa olan hisslerimi bi türlü söyleyemediğim için herşey git gide daha da karmaşık bir hal alıyordu.Bilmiyordum..Ne yapacağımı gerçekten bilmiyordum.Öylece yolun kenarıyla yürüye yürüye evimize vardığımı farkettim.Üstümü başımı düzelttim ve merdivenleri çıkmaya başladım.Yedek anahtarımla kapıyı açtım ve içeri girdim."Anakraliçem..Ben geldim" annem her zamanki ses tonuyla mutfaktan "Hoş geldin güzel kızım geç ellerini yıka üstünü değiştir gel bi lok birşeyler ye" çantamı yere attım.Ayakkabılarımı çıkarırken "Yok ya kraliçelerin en kraliçesi.Benim hiç iştahım yok biraz uyumak istiyorum." Elleri belinde mutfaktan çıktı.Bana doğru geldi ve dikkatlice yüzüme bakmaya başladı "Kızçemm?İyimisin sen?Bana bak bi.Noldu sana?Yoksa okuldamı birşeyler karıştırdınız yine?Yapraak..Bana bak yoksa okuldan mı atıl-" boynuna atladım.Sıkı sıkı sarıldım."Anne..Hiçbirşey yok.Gerçekten.Hiçbir problem yok.Okulda da herşey çok iyi..Ama sorun şu ki ben çok yorgunum." Geriye çekildim ve ellerimle yüzünü okşamaya başladım "Biraz yalnız kalmak,kafamı toplamak istiyorum.Nolur soru sorma.Herşeyi anlatıcam.Söz anlatıcam Anakraliçem." yüzünden öptüm ve odama gitmek için merdivenlere doğru gittim.Annem sanki şoktaydı.Benden beklemiyordu.Bu konuşmayı,bu sözleri,bu ses tonunu..Hiçbirşeyi..Aslında bu günlerde yaptıklarımı hiçkimse benden beklemiyordu..Ben bile..Odama çıktım.İçeri girdim ve kapıyı kilitledim.Telefonu şarja taktım.Üstümü değiştirdikten sonra yatağıma oturdum.Dizlerimi karnıma çektim ve bacaklarıma sarıldım.Camdan etrafı seyretmeye başladım."Acaba neden büyüdükce bu kadar sorunla karşılaşıyordum?Çocukken büyümek çok güzel birşeymiş gibi geliyordu.3 yaşımdan beri her doğum günümde mumları üflemeden önce "Büyümeyi" dilediğimi hatırlıyorum.Çocukken o kadar çok istiyordum ki..Ama şu an tam aksi.Çocukluğumu geri istiyordum.Farkındaydım.O zamanlar şimdikinden daha mutlu ve neşeliydim.Çocukken herşey çok güzeldi.Tek derdim ve korkum eve geldiğimde üst başımı kirlettiğim için annemin bana sinirlenmesiydi.Şimdi öylemi peki?Tabi ki de değil.O kadar çok şey değişti ki.Ama nasıl değişti?Bir kaç yıl ya..Bir kaç yılın içinde.Bu kadar şey nasıl değişti ha?Nasıl değişe bildi?Anlamıyordum..Tek bildiğim büyümenin hiç güzel birşey olmadığıydı.Hayat bir oyunmuydu yoksa biz mi birer oyuncaktık?Aslında galiba şöyleydi ; Küçükken dünya bir oyundu ama biz büyüdükce gerçeğe dönüştü.Bu sefer biz onun oyuncaklarına çevrildik.İstediği gibi oynaya bildiği oyuncaklarına.." Kafam bi milyon..Şu an en makbul görünen çare uyumaktı.Ayağa kalktım ve yatağa uzandım.Gözlerimi kapattım..Uyumaya çalıştım.Bir kaç dakika öylece uyumayı bekledim.Rüyalar aleminde beni nelerin beklediği merakıyla öylece uykuya daldım..

Bir Yapbar hikayesi :) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin