Bölüm 2

72 7 0
                                    

Bardak yerde darma duman olmuş şekilde duruyor ,annem ve babam yanıma koşuyor ve ben  sadece karşımdaki şeye bakıp anlam vermeye çalışıyordum.Kulakları tırmalayan tiz bir kahkaha attı.Kulaklarım yanmaya,kafam zonklamaya ve vücudum titremeye başlamıştı.Şiddetini belirleyemediğim,nerden geldiğini anlamadığım acı bütün vücudumu esir almıştı.Gözlerimi yumup,kulaklarımı kapatarak acının geçmesini bekledim.Birden vücudumu birisi sardı.Gözlerimi açtığımda annemin bana sarıldığını gördüm.O acının etkisiyle yere düşmüş olmalıydım çünkü şuan popom çok acıyor ve yerde oturuyorduk.Gözlerimle etrafı süzdüm.Anormal bir şey yoktu;bardak hala kırıktı ve çay her yere saçılmıştı ama en önemlisi o gördüğüm her neyse kesinlikle ortalarda gözükmüyordu.Bu olayı şimdi düşünmeyecektim.Annemlere bahsedip bahsetmeyip konusunda emin değildim.”Melek kızım Melek iyi misin ha? Lütfen cevap ver?” Kafamda yüzlerce soruyla baş etmeye çalışırken annemin benle konuştuğunu fark ettim.”İyiyim anne bir şeyim yok.S-adece başım döndü ve düştüm” Babam bu açıklamamı beğenmemiş olucakki lafa daldı “Hayır Melek bu baş dönmesi değildi.İlk önce sanki karşında bir şey görmüş gibi donup kaldın sonra kulağını kapayıp çığlıklar atıp yere düştün.Kesinlikle baş dönmesinden fazlaydı bu.Bize neler olduğundan bahsetmek ister misin?” Hah.Kızlarını önemsemeyen hatta varlığından bile habersiz olan “ailem” şimdi mi yanımdaydı? “Baba ışık yansıması görüp korktum o heyecanla da bardağı düşürdüm sonrada belki kırılma sesinden rahatsız oldum olamaz mı?” Babam ve annem bana kaşlarını kaldırmış bakıyorlardı.Yerden kalktım ve artık konuşmaktan çok bağırmaya başladım “Yeter artık! Beni önemsemeyen ailem şimdi başıma melek kesildiler? Ne için? Sırf düştüğümü gördünüz için.Size bir şey söyliyim mi?Ben okulda bu ayağımın düşüp kaymasından çok şey yaşıyorum.Eve gelince de kızmayın diye yalan söylüyorum.Bir keresinde araba çarptı dedim ve cevap neydi; DAHA DİKKATLİ OL! O yüzden sakın benle şuan ilgileniyormuş gibi yapmayın” dedim ve büyük adımlarla merdivenden çıkıp odama girdim.Şuan gerçekten düşünmem lazımdı.Daha demin gördüğüm şey neydi? Sanki hayalet gibiydi.Belki  çok yorgun olduğumdan hayal gücüm bunları üretmeye başladı olamaz mı? “Olamaz” dedi biri kulağımın arkasından.Demesiyle çığlık atmam bir oldu.Yine tiz bir kahkaha attı ve önüme geçti.Yatağımın ayakucunda oturdu.Sadece başı olan hayaletin-yada her neyse- vücudu  da ortaya çıktı.Hiçbir şey yapamaz hale gelmiştim.Sadece ağzım açık bir şekilde hayaleti inceliyordum.Bu vücudu kesinlikle bir erkek  vücuduydu,1.85 boylarındaydı.Bu şey neydi bir hayalet ya da “Haha ben bir hayalet değilim Melek” dedğinde midem ağzıma geldi.Kalbim bedenimden çıkıp geri geldi sanki.Sonunda kendimi toplayıp bir şeyler söylemeye başlamıştım “Kimsin sen? Nesin ve benden ne istiyorsun?” “Bence bunların cevabını söyleme zamanı değil.Nasılsa senle daha çok vakit geçiricez.Görüşürüz Melek.” Gözden kayboldu.Ne yapıcağımı bilmiyordum.Kimdi bu ya da neydi? Niye buradaydı? Benden ne istiyordu ki? Hayalet değilim demişti,hayalet değilse neydi?  Senle daha çok vakit geçiricez dedi neydi bu şimdi? Daha çok mu yanımda olucaktı? En önemli soru ise bunları ben mi üretiyordum yoksa… O kısmı düşünmeyi şuan erteliyordum.Korkmaya başlamıştım,ya bana zarar verirse? Verebilir miydi? Offf. Ne yapıcağımdan emin değildim.Annemlere söylemeli miydim? Ya delirdiğimi düşünürlerse?Ya ben deliriyorsam?Hayır,hayır ben deli değildim ama bu olanlar da neydi?En sonunda dizüstü bilgisayarımı alıp bu durumu araştırmaya karar verdim.Arama motorunu açtım ama ne yazacağımı bilmiyordum,öylesine bakıyordum sadece.En sonunda “Hayaletler” yazdım ama o şey bana hayalet olmadığını söylemişti.”Ah  hadi ama karşına çıkan dokunamadığın ve vücudu olmayan bir şey çıkıyor ve sen de onun dediğine inanıyor musun? Gerçekten acınılacak durumdasın Melek.”diye sızlandı kafamdaki ses.Haklıydı da.”Teşşekürler, sonunda.”diye karşılık verdi.Ah,şimdi de kendi kendime konuşuyordum,kesinlikle deliriyordum.Dikkatimi önümdeki bilgisayara çevirerek “Hayalet” başlığı altında çıkan sonuçlara baktım.Hepsi çok saçma,abartılmış,kimsenin inanmayacağı hikayelerle ve birkaç hayalet çizimi resimlerle doluydu.Motordaki “Hayalet” kelimesini silip başka bir şey yazmaya karar verdim.Ama ne yazacağımdan emin değildim.”Ne gördüğünü değil,niye gördüğünü araştır.” Evet yine içimdeki hanımefendi konuşmaya başlamıştı.Ama bir bakımdan da haklıydı ve şu an bana ayağını ritmik bir şekilde vurup elleri belindeyken bana “Sana söylemiştim”der gibisinden bakışlar atıyordu.Çok gıcık olmasına rağmen haklıydı.Peki bir bakalım niye görmüştüm ben bu şeyi? Deli şıkkını eliyordum.Halisinasyon  görüyor olabilir miydim? Motora hemen”Halisinasyon” yazıp çıkan sonuçları incelemeye başladım.İlk önce halisinasyonun açıklamasını okumaya karar verdim.

Varsanı veya halüsinasyon, bir his organını uyaran hiçbir nesne veya uyarıcı olmaksızın, alınan bir sanının varlığına inanma durumudur.

Ruh hastalıklarında sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Beş duyunun da varsanısı olabilir; görme, işitme, dokunma, koklama ve tat duyusu. Halüsinasyonlarda kişi, bir hastalığının olduğunu bilmeden, gördükleri, işittikleri ve hissettiklerine bütünüyle inanır. Gözlerinde bozukluk olan kişide veya migrende görülen ışık parıltıları varsanı içine girmez. Bunlarda hasta olayın nedenini bilmektedir.

Bilgisayarın ekranını sert birşekilde kapattım.Ben ruh hastası falan değildim.Ben normal biriydim! Normaldim ben! NORMAL! Beynim bu kelimeyi sürekli tekrarlıyordu;Normal,normal,normal.Birden elimin üzerinde ıslak bir şey hissetim.Ağlıyor muydum? Yine mi? Normal insanlar ağlar,sen normalsin diye avutuyordum kendimi.Ama işe yaramıyordu yaşlar gözlerimden hücum ediyordu.

Ne kadar ağladığımı hatırlamıyorum ama şu an annem kapıdan içeri girmiş hızlı adımlarla yanıma geliyordu.”Bebeğim,ne oldu?Niye ağlıyorsun?” “A-anne ben normal miyim?” “Tabi ki normalsin tatlım,niye böyle bir şey düşündün ki?” “Normal hissetmiyorum.” “Bunun nedenini anlatmak ister misin?” Güzel soruydu,gerçekten bunu  anneme anlatmak istiyor muydum? Eğer o da beni normal olarak görmezse?Ben bile kendimi normal görmüyordum.Hayır anlamında başımı salladım.Annem yüzünü saçlarımın arasına gömdü saçlarımı öpüp geri çekildi.”Hadi bakalım pijamaların giyip yatağa yatma vakti geldi.” Dediklerini uyup pijamalarımı giymek için dolabıma yöneldim.Dolaptan pijamalarımı çıkırıp üstüme geçirmeye başladım.Pijamalarımı giydikten sona yatağa girdim ve annemin yorganı üzerime çekmesini izledim.Çok güzel bir kadındı ve normaldi.Benim gibi halisinasyonlar görmüyordu.Onun gibi olmayı çok isterdim.”Hadi bakalım fıstığım iyi geceler” deyip beni öptü.Işığı kapattı ve dışarı çıktı.Karanlıkta yalnız başıma kalmıştım.Düşünülecek ve cevabı aranacak çok soru vardı ama şuan uyumak istiyordum.Ve yavaş yavaş kendimi uykunun huzurlu kolların arasına bıraktım.

Sessiz ÇığlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin