Elisya eve geldiğinde onu kimseyle konuşmasına izin vermeden odama sürükledim.
"Artık ne olduğunu anlatacak mısın Melo ?" dedi. Her ne kadar sinir olsam da Elisya bana Melo diyordu hayır yani benim ne hüzel adım var kardeşim niye Melo diyorsun. Melo ne ya Melo ne. Neyse o kadar mutluydum ki artık Melo demesini bile takamazdım.
"Ne olsu valla evleniyorum biraz onun dışında normal."
"He iyi bende bir şey var san- NEEEEEEEEEEE! Ne demek evleniyorum? Evlenmek ne demek? Nikahlı olan mu demek? Gelinlik mi demek? Yüzük mü demek? Annnnneeeee evlilik ne demek?"
"Basbaya evlilik demek. Böyle ben ve Barlas falan."
"Barlas? Barlas kim lan?"
"Kaç tane Barlas bar salako? Hı kaç tane?"
"1"
"O zaman?"
"Barlas Saraçoğluuuuuuuu."
"Affrein."
"Peki sen şuan neden havada değilsin? Kuzum galiba farkında değilsin ama Barlas Saraçoğlu kocan olacak hani? Boru değil."
"İyi ama neden? Neden gelip benimle konuşmadı, neden babamları köşeye sıkıştırdı? Amacı ne?"
"A- Seninle evlenmek.
B- Babanlarla bir sorunu var."
"B değil onu biliyorum ama A ya da inanamıyorum. Neyse zaten yarın öğrenirim."
"Bu ne demek? Yoksa yarın buluşacak mısınız?"
"Aslında pek buluşmak denemez. Ama görüşücez."
"O nasıl oluyor ya."
"Şimdi şöyle olucak babamlar bizi güvenlik kamerasından izlerken biz yarım saatliğine toplantı odasında konuşacağız."
"İyi en azından konuşacaksınız."
"Aynen neyse artık yatalım. Yarına erken kalmam gerekiyor."
"İyi o zaman yatalım hadi. Ben bu gece burdayım."
"İyi dolabımdan takıl kafana göre."SONRAKİ GÜN
Sabah kalkıp tuvalete gidip rutin işlerimi hallettim. Dolabımın karısına geçip ne giyeceğime karar vermeye çalışırken Elisya'da uyanmıştı.
"Ne giyeceğine mi bakıyorsun?"
"Evet ama karar veremiyorum."Elisya bunları giymem için hazırlamıştı ve her ne kadar yetersiz gibi gelsede giyinip kahvaltımı etmiştim.
"Ee Melina heyecan var mı?" diye soran Meriç ağabeyimdi. Ya doğruyu söyleyip tehlikeye girecektim yada yalan söyleyecektim. Yalan söylemek Barlas ile görüşebilmek için göze alınabilecek bir şey olsada söylediğim yalanı hatırlayamama gibi bir özelliğim olduğu için kısaca evet deyip yemeğime gömüldüm. Ben ki üniversite sınavına girmeden önce evde yatıyor gibi rahat olan ben şimdi neredeyse heyecandan havaya uçmak, zıplamak istiyordum.
"Merih ne zaman çıkarız?" diye sormuştum ki Meriç ağabeyim hemen"Şu it için heyecanlandığı kafar başka bir şey için heyecanlanmadı ya."demişti.
"İt değil o Meriç." demiştim ki.
"Doğru it değil itlere haksızlık bu herifçioğlu foseptik çukuru gibi. Tamam insanın gönlü ota da konar boka da ama bu piç foseptik çukuru." demişti Merih ağabeyim.
Tam ağabeyime ceavp verecekken babam
"Yeter artık susun!" demişti. Yaklaşık yarım saat süren kahvaltının sonucunda artık şirkete gitmek üzere ayaklandık.Şirkete geldğimizde buraya ne kadar az geldiğimi bir kez daha anlamıştım ama bedense bu binayı bir türlü sevemiyordum. Asansörle ben 9. katta inip toplantı odasına giderken babamlar 3. katta güvenlik odasına gitmişlerdi. Toplantı odasına geldiğimde Barlas'ı beklemek üzere sandalyeye oturmuştum ki kapı açıldı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zoraki(!) kocacığım
Chick-LitKlasik zoraki evlilik kitaplarının biraz dışında olan bi zoraki evlilik. İstanbulda yaşayan Melina Kaya'nın Barlas Saraçoğlu'yöa olan hikayesi.