06

1.1K 53 5
                                    

Leona karakterinin Shelley Hennig gibi gözükmesine karar verdim.Henüz kurguda fazla gözükmeyeceğini düşünüyorum ancak bu durum değişirse cast'e ekleyeceğim. İyi okumalar! -Chloe (Multimedia: Sinclair)

Birden bastıran yağmur içimi daha da karartmıştı sanki.Normalde soğuk havayı severdim ama şimdi güneş ışığını tenimde hissetmek ve tüm sıkıntılarımı bir kenara bırakmak isterdim.Tabii şu an Sinclair'ın durumuna bakılırsa bu pek mümkün değildi.Ne zaman gergin olsa uzun tırnaklarını eline kızarana ve iz çıkana kadar batırırdı.Ben de her bunu fark ettiğimde yavaşça eline vurarak bunu engellerdim.

"Clem,ne yapacağız?" diyordu sadece.

Bilmiyorum demek istiyordum ama sadece sessiz kalıyordum çünkü kolumda yazan saçma şeye bakılırsa soruların cevabını verecek kişi ben olmalıydım.En azından öyle tahmin ediyordum.Astronomi kulesindeydik.Test,uyugulama,artık siz ne derseniz,başlamadan önce 2,5 saatimiz vardı.Astronomi kulesi bizim sakin düşünme yerimiz haline gelmişti.

"Neden bu kadar geriliyorsunuz ki? Merlin aşkına,sizi korkaklar.Gerçekten o kadar korkuyorsanız gidin ve İksir sınıfından bir şişe Felix Felicis* çalın." dedi Matt sinir bozucu bir şekilde. // Şans iksiridir.Sıvı şans olarak da bilinir.Bknz: Harry Potter ve Melez Prens

Isaac oturduğu yerden kalktı ve Matt'e 'kes sesini' imalı bakışlar fırlatırken bize doğru yürüdü.Sinclair'ın oturduğu sandalyenin yanında diz çöküp hafifçe Sin'in çenesinden tuttu ve kafasını ona doğru çevirdi.

"Hey,hey... Bana bak." dedi usulca.Bunu demesiyle birlikte gözleri buluştu ve kısa bir süre öyle kaldılar. "Her şey yoluna girecek.Tamam mı? Sadece biraz daha sakin olmayı denemelisin.Olur mu?" diye devam etti Isaac. Sinclair buruk bir şekilde gülümsedi ve başıyla onayladı.

"Bu kadarı yeter aşk böcekleri.Artık bir plan yapmalıyız,değil mi?" dedi Matt. "Tüm takım burada değil.Merlin aşkına,bundan önemli bir işleri mi var cidden?"

Brodie ve Cicely burada değildi.Bağdaş kurduğum yerden kalktım ve üstümdeki kot ceketi düzelttim."Etrafta olmalılar." dedim kapıya doğru ilerlerken.Kapıyı açtığımda neredeyse Cicely'e çarpıyordum."Üzgünüm.İşte buradasın.Şey,Brodie'yi gördün mü?"

Her zamanki alışıldık sessizliği ile sadece başını hayır anlamında iki yana salladı.

...

"Hey.Hepimiz seni bekliyoruz,burada ne yapıyorsun?" dedim Brodie'nin arkasından yaklaşırken.Onu bulmak için baktığım ilk yer Ravenclaw ortak salonuydu.Ortadaki büyük koltukta oturuyordu.

"Ş-şey.Hiç.Şimdi g-geliyordum." dedi kekeleyerek.Bir sorun olduğu çok açıktı.Hızlı adımlarla yürüyüp yanına oturdum.Yüzüne baktığımda açıkçası şaşırmıştım.Onu daha önce hiç böyle görmemiştim.Göz altları uykusuzluktan çökmüş gibiydi.Saçları dağınık ve terden ıslanmıştı.Ayrıca ses tonu son derece boğuktu.

"Brodie,iyi misin?" dedim endişeyle ona bakarak.Merlin aşkına,onu böyle görmek çok garipti.

"Bilmiyorum,Clem...Sanırım panik atak geçiyorum.Ama sebebini bilmiyorum...Ben,b-birkaç rüya gördüm,ü-üste...Sonra inanılmaz b-bir baş ağrısı... ve seni net duyamıyorum.Panik...panik atak geçiriyor...olmalıyım." Neredeyse her sözü arasında derin derin nefes alıyordu.Aşırı derecede hızlı ve kekeleyerek konuşuyordu.Aynı Sinclair'ın birkaç saat önceki hali gibiydi ama durumu çok daha ciddi duruyordu.

Düşün,Clem...düşün... "Nefesini tut Brodie,nefesini tut.Sakin ol.Nefesini tut..."

"Y-yapamıyorum...Clem,yapamıyorum."

Hogwarts Efsanesi : Yeniden DoğuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin