Raft hapishanesi... Büyük firarın üstünden yalnızca birkaç gün geçmişti. Spider-Man bir daha oraya uzun bir süre boyunca ayak basmayacağını düşünüyordu. Her zamanki gibi düşünceleri ve istekleri gerçekleşmiyordu.
Zatanna'nın arkasına geçmiş ve ona sarılmış şekilde uçmaktaydılar. New York'tan oldukça uzakta olan ve bir denizin ortasında çalışan hapishane, Peter'ın son geldiği zamankine kıyasla bir hayli sakindi.
Kıyafetlerini değiştirmişti Zatanna. Ceketli ve fileli sahne kıyafetlerinden kurtulmuştu. Üstünde beyaz renkli bir büstiyer ve siyah renkli bir ceket, altında ise ceketle beraber uyumlu olacak siyah tayt ve yine dizine kadar gelen çizmeler vardı.
Peter ise, hala Spider-Man'di.
Hapishanenin helikopter pistine indikleri sırada, askerler hemen harekete geçip etraflarını sardı. Tüfekler kalktı, hepsi ikiliye doğru çevirdi namlularını. Omuzlarında Shield'ın amblemi olan zırhlı adamlar, bir kadının lafını duymalarıyla beraber geriye çekildiler.
"Silahları indirin."
İki askerin arasından bir kadın yaklaştı onlara. Siyah ceket, siyah etek ve beyaz gömlekle resmi bir kılığa sahipti. Saçları açıktı ve gözleri de karanlıkta görülebildiği kadar yeşildi. Peter, en son onu iki gün önce gördüğü için kim olduğunu gayet iyi biliyordu.
"Jessica Drew," dedi Peter.
"Spider-Man," diye yanıt verdi kadın.
Yanlarına gelen Drew, Zatanna ile de el sıkıştı. "Siz de Zatanna olmalıydınız. Gösterilerinizden birinin kaydını izlemiştim. Şahanesiniz."
Zatanna, Peter'ın onda o ana kadar gördüğü en içten gülümsemeyi gösterdi. "Teşekkürler. Elimden geleni yapmaya çalışıyorum."
Jessica, konuyu uzatmadan Spider-Man'e çevirdi kafasını. "Buraya geliş amacınız ne tam olarak? Bir sorun mu var?"
"Geçen gün gerçekleşen firar hakkında. Thinkerer ile konuşmaya geldik."
"Firar hakkında bir soruşturma yürütülüyor. Gerçekleşen olayın baş zanlısının Electro mahlaslı Max Dillon olduğunu saptamıştık zaten."
"Hayır, bu bambaşka bir konu. Zatanna'nın boyut ve zamanı manipüle etmekte yardımcı olan bir eşyası çalındı ve elimizdeki tep ipucu Thinkerer."
Spider-Woman, onlara sırtını döndü. "Peki o zaman, bu taraftan."
Üçü beraber köprüden geçerek, iki yana açılan metal bir kapıya geldiler. Kapıdan da geçip, hapishanenin zemin katına giriş yapmış bulundular. Dışarısı gece ve karanlık iken içerisinin mükemmel aydınlanmasıyla Zatanna kendini bir anda cennette bulduğunu hissetti. İçerisi bembeyazdı. Dar bir yoldan geçiyorlardı ve sollarında, belli aralıklarla konulmuş holografik ekranlar mevcuttu.
Zatanna aralarından birine bakmak istedi. Açık ve koyu yeşil şeritlerden bir tişörtü olan, kısa kahve saçlı bir adamla göz göze geldi. "Bu kim," diye Spider-Man'e dönüp baktı.
Spider-Man, yüzünü çevirip Zatanna'nın işaret ettiği ekrana baktı. "Ha, bu kum havuzu adam. Çocuklarla beraber parklarda oynamaya bayılır, elektrikli süpürge kullanmaktan bitap düşmemiş yaşlı kadınların baş düşmanıdır. Her yeri kum içerisinde bırakmaktan ötürü kedilerin sevgisini kazanmış olsa da, dediğim gibi temizlik hastası ninelerin baş düşmanıdır."
Sihirbaz kız, adamın dediklerine gülse de Jessica Drew böyle gevezeliklere gelebilen bir kadın değildi. Bu huyunu da Peter'ın saçmalıkları karşısında yüzüne elini vurarak dışarıya göstermiş oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şapkadaki Örümcek | Peter Parker x Zatanna Zatara
FanfictionMarvel x DC Çiftleri #2 Her sihirbaz şapkasından kuş mu çıkarırdı? Kuşlar olmadığında ya da kimsenin uçmaya şansı olmadığı zamanda sihirbazın eline şapkadan bir örümcek gelmesi imkansız mıydı? Bir örümcek, ağını yalnızca avlamak için örüyordu? Korum...