"Bu çok ilginç." diyor Jungwoo oturduğu yerden Jaehyun'un tarih ödevini incelerken. "Bir de ödevini tamamlayıp öyle vermiş."
Jungwoo kendi kendi kendine konuşup ödevin sayfalarını karıştırırken son sayfadan küçük bir kağıt düşüyor.
Jaehyun bunun üzerine oturduğu yerde dikleşiyor ve haberi olmayan Jungwoo'yu dürtüyor.
"Yere kağıt düştü. Baksana."
Jungwoo yere eğiliyor ve kağıdı alıyor. Sonrasında ise katlarını açıyor, fakat kağıtta gördüğü şeyle oldukça şaşırıyor.
' 01010011 01000101 01001110 01001001 01010011 01000101 01010110 01001001 01011001 01001111 01010010 01010101 01001101 01000011 01000101 01011001 01001100 01000001 01001110 01000111 01001111 01011010 01001100 01010101 '
(Anlamı: 'seni seviyorum ceylan gözlü')
Jungwoo uzun bir süredir kağıda bakıyor fakat hiçbir şey anlayamıyor. Bunun üzerine kağıdı Jaehyun'un gözüne doğru tutuyor.
"Şuna baksana." diyor Jungwoo, kağıt hâlâ elindeyken.
Jaehyun ise kaşlarını çatıyor. Çünkü kağıtta sadece 0 ve 1 rakamları var.
"Bu ne yaa?"diyor Jaehyun boş boş kağıda bakarken.
"Bu sanırım... yani yanlış hatırlamıyorsam, binary kodu olmalı." diyor Jungwoo, ensesini kaşırken.
"Binary kodu mu?"
"Evet. Ama," diyor Jungwoo kağıdı eline alırken. Sonrasında ise buruşturup çöpe atıyor. "Siktir et. Birde saatlerce bu kodu çözmeye mi uğraşacağız?"
Jaehyun, Jungwoo'nun bu hareketinden dolayı yerinden sıçrıyor.
"Ne yapıyorsun?! Neden attın? Belki önemli bir şey yazıyordu."
Jungwoo bu lafa karşın kaşlarını çatıyor. Ve "Önemli bir şey olsaydı eğer kodlamazdı. Hem belki de, bir şeylerinin şifresiydi ve yanlışlıkla ödevinin içinde unutmuş olabilirdi."diyor.
"Ama ben orada ne yazdığını cidden çok merak etmiştim." diyor ve dudak büzüyor Jaehyun.
Jungwoo da onun bu hareketine yüz ekşitiyor. Çünkü yapmacık hareketleri sevmez.
"Hadi kalk kalk."diyor oturduğu banktan bir anda kalkarken. "Okul boşaldı, biz hala burada oturmuş elin şoparının kağıdını tartışıyoruz. Yürü evlerimize gidelim."
Jaehyun istemeyerek de olsa kalkıyor. Ve okuldan çıkıp evlerine doğru yürüyorlar.
Jaehyun evine vardığında ilk baş zile basıyor. Fakat kimse açmıyor. Bu demek oluyor ki annesi ve babası hâlâ işteler. Bu yüzden Jaehyun cebinden anahtarı çıkarıyor ve kapıyı açıyor.
Evin içerisi fazla karanlık. Jaehyun da ışığı açıyor.
Sonrasında merdivenlerden çıkıyor ve odasına varıyor. Çantasını bir kenara fırlatıyor ve bedenini yatağa bırakıyor.
O sırada aklına Jungwoo'nun sözü geliyor.
Binary kodu...
Jaehyun yattığı yerden doğruluyor ve telefonundan binary koduna bakıyor.
✜✜✜✜✜
Jaehyun şu an oldukça heyecanlı, eli ayağı titriyor. Ve yavaşça Taeyong'un dolabına yaklaşıyor.
İçinden ' lütfen dolabını kilitlemeyi unutmuş olsun ' diyor ve dolabın kolunu tutuyor.
Açmadan önce derin bir nefes alıyor. Sonra kolu kendine doğru çekiyor ve açılan kapakla çok mutlu oluyor.
Eline herhangi bir kitap alıyor ve kağıdı özenle içine yerleştiriyor.
Sonra dolabın kapağını kapatıyor ve oradan uzaklaşıyor.
Birkaç dakika sonrasında ise Taeyong geliyor ve dolabını açıyor.
Jaehyun'un not bıraktığı kitabı eline alıyor ve dolabı geri kapatıyor.
Bu sırada kitabın içinden not düşüyor ve Taeyong bunu farkediyor. Tam kağıdı almak için eğiliyor fakat duyduğu sesle doğruluyor.
"Hey hyung! Yanımıza gelsene." Diyor Jungkook uzaktan ona el sallarken.
Taeyong ise yerdeki kağıdı almayı unutuyor ve Jungkook'un yanına gidiyor.
'Böylece, iki genç de birbirlerine yazdıkları notu asla okuyamıyorlar.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessizliğim oldu yokluğun, 𝙟𝙖𝙚𝙮𝙤𝙣𝙜 ✓
ФанфикшнKoca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın. Uçar gider koşsan da tutamazsın.
