Otobüsün içinde asla düşünemezdim. Sanki her an durağı kaçıracakmışım gibi hisseder gözümü camdan ayırmazdım. Bu otobüsten indikten sonra da bir müddet devam ederdi. Ama o gün otobüsten indiğim anda beynimi zorlayacak tarzda düşünceler kafamın içerisinde dolaşmaya başlamıştı. Mesela neden Chanyeol sevgilisinin aksine beni Kai ile tanıştırmaya çalışmıyordu. Baekhyun bu konuda elinden geleni yapıyordu lakin benim çok utangaç olmam ve Kai'nin beni hiç umursamaması sonucu bir gelişme kaydedememiştik. Bir keresinde Baekhyun, beni resmen Kai'nin üzerine itmişti ve cidden çarpışmamıza rağmen Kai benim olduğum tarafa bakmamıştı. Bu imkansız değil mi? Birisi bana çarpsa ben onu gözlerimle öldürebilirdim.
Chanyeol'e geri dönecek olursak cidden hiçbir şey yapmıyordu. Hatta bizi tanıştırmamak için çaba gösteriyordu. Dünkü davranışları beni cidden kızdırmıştı ama ona karşı kırgınlığım , sinirimden büyüktü. Aklıma Kai'nin çok kötü bir insan olması ya da Chanyeol'un benden utanması dışında bir fikir gelmiyordu ve sanırım ikinci seçenek doğruydu. Dün yaşadıklarımı birilerine anlatmak zorundaydım çünkü bu his beni bitiriyordu. Baekhyun'a anlatabileceğimi sanmıyordum çünkü Chanyeol ile aralarının bozulmasını istemiyordum. Tek seçenek Suho kalmıştı ve ben bunları ona anlatmak için akşama kadar beklemeliydim ki bu okul boyunca patlamaya hazır bir bomba olacağım anlamına geliyordu.Hayatımda çok büyük bir aksiyon yoktu ama ben olayları aksiyonlaştırmayı severdim. Ve tam karşımda 600 sayfalık aksiyon kitabı yazabileceğim bir durum vardı. Sınıfa kapısı ile aramda yaklaşık 20 adımlık bir mesafe vardı ve bu 20 adım ilerimde Chanyeol ve Kai'nin konuşması demekti. Şansıma tüküreyim ki Kai'nin yüzü bu tarafa bakıyordu ama daha beni fark etmemişti. Pekala sınıfa girmek zorundaydım ve karşımda yaşayacağım sınırlı seçenekler vardı.
1) Sınıfa girmek için onların yanından geçerim ve selam veririm.Ki Chanyeol'un selam vereceğinden şüpheliydim çünkü dün beni hiç takmamıştı.
2) Selam vermezdim çünkü neden vereyim? Chanyeol'a karşı hala kırgınım
Bu sefer de salak Chanyeol'un "Neden selam vermeden gidiyorsun Sehun?" falan gibi saçma bir hareketi olabilirdi çünkü ondan her şey beklenirdi.
3) Selam verir ve selamımın karşılığını alırdımBu sefer Kai'nin içinden 'Bu dünkü gerizekalı değil mi?' gibi cümleler düşünmesini sağlardım.
Her durumda boka batıyordum ve bu hala yerimde çakılı kalmamı sağlıyordu. Daha öncede demiştim ki hayatta genelde istediğim şeyler olmazdı. Bu üç durumu istediğimden değil fakat keşke bu üç durumdan birisi gerçekleşseydi denilen extra bir durum yaşanmıştı. Baekhyun'un koridorun başından "Sehuğuğuğun" diye bağırması gibi extra bir olay... Kai ve Chanyeol dahil koridordaki herkes Baekhyun'a dönmüştü. Baekhyun ise bana doğru yaklaşıyordu ki bu demekti ki 10 saniye sonra insanlar ikimize bakacaktı. Önüme yeni seçenekler çıkmıştı. Kaçabilirdim ki bu Baekhyun'un daha çok cırlaması ve dikkatleri olabilirmiş gibi daha çok üzerine toplamasına ve beni kovalamaya başlamasına neden olurdu. Diğer seçenekleri düşünemeden Baekhyun yanıma gelmişti bile ve Kai ve Chanyeol bize doğru bakıyordu. Pekala Chanyeol'un yüzünde hiçbir utanma yoktu pişkin pişkin sırıtarak Baekhyun'a bakıyordu, Kai ise ... Yüzü bomboştu diyemezdim. Daha çok rahatsız olmuş gibi duruyordu ki bunu direk benim gözlerimin içine bakarak yapıyordu. Chanyeol, Kai'nin kolundan tutup bizim olduğumuz tarafa sürüklemeye başlamıştı ve ben o an asla Baekhyun'u dinlemiyordum. Baekhyun'da olanların farkında değildi ki benim gibi panik olamamıştı. Benim ne kadar Kai'den hoşlandığımı biliyordu ve aynı ortamda bulunduğumuz zaman aşırı heyecanlandırdı. Sanırım aklında 4 lü randevu falan vardı. Ben hala Kai ye kitlenmiş bir şekilde bakarken onlar yanımıza gelmişti bile. Kai artık bana bakmıyordu. Yer benden daha çekiciydi sanırım. Baekhyun gerizekalısı ise Chanyeol kolunu onun omzuna atana kadar olayın farkında değildi. Olayı fark ettiğinde ise çok geç kaldığını anlamış olmalı ki aşırı heyecanlıydı. Lanet olsun ki Chanyeol bundan çok memnun gözüküyordu. Ben ise gözlerimi Kai'den çekmeye karar vermiştim -çünkü o hala yere bakıyordu- ve Chanyeol'e sikici bakışlar atıyordum. Chanyeol hala sevgilisi ile cilveleşme çabasındaydı lakin ortamda dün bir bok yerine konmayan ben vardım ve Baekhyun yanımdayken intikamın en güzelini alırdım.
"Sana da günaydın Chan. Ben de çok iyiyim ya iyi ki sordun cidden. Dün nasıl eve döndün, kahvenin tadı güzel miydi bari?"Eğer bir filmin içinde olsaydık arkadan kesinlikle "It Was At This Moment He Knew He Fucked Up" diye ses gelirdi çünkü Chanyeol çok korkmuş bir şekilde bir bana bir Baekhyun'a bakıyordu. Konu Kai'nin de ilgisini çekmiş olmalı ki kafasını kaldırmış ve Chanyeol'e bakmıştı. "Nasıl yani sen dün Sehun ile eve dönmedin mi?" Hayır dönemdi Baek. Bunu direk de söyleyebilirdim ama Chanyeol'un biraz daha kıvranmasını istiyordum çünkü yüzündeki "boku yedik" ifadesi çok hoştu.
"Bilmem Chanyeol? Dün kiminle eve döndün?" O sırada Kai olaya el atmak istemiş olmalı ki "Aslında be-" diye konuşmaya başlamıştı ki Baekhyun'un bakışları ona doğru dönmüştü. Cidden çok korkunç bakıyordu ki bu Kai'yi susturmuştu. Başka bir zaman olsa Kai'nin sesini normalde duymadığım için üzülebilirdim fakat o an çok eğleniyordum. Heyecanla Baekhyun'un Chanyeol'e bağırdığı anı bekliyordum ki Baekhyun , Chanyeol'e "Konuşmamız gerek." demişti. Bu benim beklediğim şey değildi. O andan itibaren Baekhyun'a da sinirliydim. Bana koridorun ortasında bağırabiliyordu ki buna bağırmak diyemezdik çünkü bu bir hayvanın acı çekme sesi gibi bir şeydi. Ama sevgilisine sesini yükseltemiyordu öyle mi? Benim öfke dolu bakışlarım Baekhyun'un Chanyeol'un elini tutup , onu uzaklaştırmasını izlerken Kai önüme geçmişti. Çok öfkeli gözüküyordu. Bakışları yerime pısmamı sağlamıştı çünkü gerçekten çok kötü hissediyordum. Surat ifadesi bana birçok şey söylüyordu. Kızdığını ve tiksindiğini çok net anlayabiliyordum. Ama hiç olumlu bir duygu yoktu. Benden hoşlanmadığını çok net söyleyebilirdim fakat şuan yok olsam o çok mutlu olacakmış gibi hissediyordum."Sakın bir daha bunu yapma. Sakın birdaha aralarını bozmaya çalışma!"
Sesi ilk başta kısıktı fakat öfkeyi kesinlikle hissediyordunuz. Bir sonraki cümlesinde ise çok net bir şekilde bağırmıştı. Resmen öfkesini kusmuştu ve bu benim korkudan titrememi sağlamıştı. O da Baek ve Chanyeol'un gittiği yöne doğru ilerlerken sırtını izliyordum. Göz yaşlarımı tutacak kadar güçlü değildim artık. Bomba patlamıştı.
Hikâyeyi okurken birden bire konudan konuya geçtiğimi farkediyorum. Bu sizi rahatsız ediyorsa çok özür dilerim olabildiğince azaltmaya çalışıyorum. Benim de yeteneğim bu kadarmış. Okuyan herkese çok teşekkür ederim.
![](https://img.wattpad.com/cover/121689209-288-k761820.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SeKai'm
Fanfictionİlk kitabım bu yüzden çok çok saçma ve çok acemice yazılmış bir kitap. Birçok yazım yanlışı da bulunabilir. Şimdiden özür :')