Kamuran, kan vermişti ve nihayet kadının ağabeyi gözlerini açmıştı.
"Beyefendi," dedi buğday tenli genç kadın. "Size ne kadar teşekkür etsem az."
Kamuran, genç kadına bakıyordu. "Ne demek efendim. Görevimdi. Kanlarımız uyuşunca da verdim."
"İstediğiniz her şeyi yaparım," dedi kadın. "Ağabeyimi kurtardınız, iyi yürekli insan. Ailem ve ben size ne kadar teşekkür etsek az."
Kamuran, kadına sürekli görevi olduğunu, teşekkür etmemesi gerektiğini söylüyordu.
"Pekala," dedi genç kadın ve küçük, narin elini uzattı. "Ben Lemis."
"Ben de Kamuran," dedi Kamuran ve kadının elini sıktı. "Memnun oldum."
"Bende efendim," dedi Lemis ve gülümsedi. "Şey, ağabeyime baksam iyi olacak. Tekrar tanıştığımıza memnun oldum."
"Hoşça kalın, efendim. Bende memnun oldum. Ayrıca, dikkatli olun!"
Ve oradan ayrıldı Kamuran.
Kamuran'ın ablası Bilge Hanım koşa koşa Kamuran'ın yanına geliyordu. "Hangi cehennemdeydin?"
"Cehennemde bile o kadar güzel bir melek gördüm ki," dedi Kamuran sarhoş olmuş gibi. "Aşk sarhoşu oldum."
Bilge Hanım, Kamuran'ı çeke çeke eve götürdü. "Delirmişsin, anlat ne oldu?"
Kamuran, başından geçen olayları anlattı.
"Lemis," dedi. Bilge Hanım. "Altınok Ailesi'nin biricik kızı."
"Evet," dedi Kamuran fakat yeni öğrenmişti Lemis'in saygın bir ailenin kızı olduğunu.
"O kadının tonla talibi vardır, Kamuran. Sil aklından onu."
"Deneyeceğim," dedi Kamuran ve yatağına sırt üstü uzandı.
"İyi geceler," dedi Bilge Hanım ve Kamuran'ın uyuması için odasının ışığını söndürdü.
"İyi geceler," dedi Kamuran ve kendisini Lemis ile olan hayalleriyle baş başa bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Başkadır Sonbaharda Aşk
Historia Corta[Sonbahar Yaprakları adlı hikayenin yan kitabıdır.] Kırlangıç Mahallesi sakinleri daha uyanmamışken, onu görebilirdiniz. Her sabah erkenden kalkar, işini büyük bir aşkla yapar ve ardından akşam olunca da evine giderdi. Onu o yapan, işine gönülden ba...