TANITIM BÖLÜMÜ

288 31 11
                                    

"Barlas Arslan etrafın sarıldı silahını derhal yere bırak ve teslim ol!", tüm polis ekibi Barlas'ın etrafına toplanmış amirlerinin söyleyebileceği emrini hazırlıklı bir şekilde bekliyorlardı. Baş Komiser Yavuz ise silahını Barlas'a doğru tutmuş teslim olması için onu uyarıyordu aksi halde onu vuracaktı.

"Bu kadınla gitmeme izin verin aksi takdirde ben gitmesini bilirim!", Barlas ciddi olduğunu açıkça belli ediyordu. Rehin olarak kullandığı kadını daha sıkı tutarken yavaş yavaş arkasındaki arabasına ilerlemeye başladı. Rehin olan kadın ağlayıp yardım isterken Baş Komiser Yavuz bir adım ilerleyip sol eliyle silahını tutarken sağ eliyle dur işareti yaptı.

"Barlas Arslan ne kadar yetenekli bir dedektif olduğunu hepimiz biliyoruz kendini ve işini yakma! Senin iyi biri olduğunu da biliyoruz ancak eğer şimdi durmazsan seni vururum. Kendini vurdurtmadan kendine gel ve kadını bırakıp teslim ol!", Baş Komiser Yavuz bir adım daha ileriye attığı an önüne hızla düşen bir kurşun belirdi. Hızla bir iki adım geri gidip etrafa baktı. Anlaşılan Barlas'ın koruyucu meleği bir tetikçiydi.

"Benim kaybedecek iki şeyim var onlar da güvende.", Yavuz Komiser kaşlarını çatıp Barlas'ın gözlerinin içine baktı. İki şey mi dedi o?

"Doktor Oya'yı mı kastediyorsun? Onu buluruz Barlas ve senin o çok kıymetli iki şeyini alırız."

"Hele bir deneyin de görün bakalım!", Barlas tekrardan rehin aldığı kadınla birlikte geri geri gitmeye başladı.

"Hayır, hayır, hayır! Lütfen beni bırak! Yardım edin!", kadın Barlas'ın kollarında çırpınırken Barlas onu sıkıca tutup rahat durmasını söyledi. O sırada Ömer, Baş Komiser Yavuz'un yanına yaklaşıp kulağına bir şeyler fısıldadı. Yavuz Komiser, Barlas'ın kendisine baktığı sırada onun görebileceği şekilde bir kere başını salladı, Barlas'ta ona gülümseyerek aynı şekilde karşılık verdi. Barlas rehinini oturmak için arabanın sağ tarafına geçti ve kapıyı açıp kadını oturttu. Ne olur ne olmaz diye de silahını kadının oturduğu yere tutarak kendi yerine ilerledi.

O sırada arabanın içerisinden Açelya arka koltukta yattığı yerden çıkıp sol eliyle kadının göğsüne bastırıp koltukta kıpırdamamasını sağlarken sağ eliyle tuttuğu bıçağı boğazına yaklaştırdı. "Merhaba Efsun. A yoksa Alev mi demeliydim?"

Alev histerik bir şekilde güldüğü sırada Barlas yerine oturup arabayı çalıştırdı ve gaza basarak otelin çıkışına doğru ilerledi. Alev sağ elinin işaret parmağıyla yavaşça gözlerindeki yaşı sildi. "Tanıştığımıza memnun oldum Açelya..."

Barlas Arslan -Sırların Sonu-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin