Selenophile [Taekook] [Askıda]

2• "Pratik?.."

••••••¶

Jin terlemiş bir şekilde kendini yere atarken, ona eşlik eden Namjoon'da eline aldığı havlu ile terlerini siliyordu. Yeni çıkaracakları Mv sayesinde herkes çalışıyordu. Şimdi ise koreografi ezberi için gelmişlerdi. Tamamen beyaz olan salonda Taehyung kendi kısmının olduğu koreografi yaparken diğer üyeler terlemiş bir şekilde dinleniyorlardı.

Jin yorumlamış olan Taehyung'a bakarken, onun bu haline alışmıştı. Çok hareketliydi ve turneler dışında onu yoran hiçbir şey yoktu. Genelde turnelerde yorulur ve karavanda uyuya kalırdı. Onun dışında oldukça hiperaktifti.

"Taehyung! Tanrım.. dört saat oldu! Nasıl yorulmazsın?.."

Taehyung, Jin Hyunguna bakmış ve omuz silkmişti. Onlar çok çabuk yoruluyordu ve bunun sebebi ise düzenli bir uyku sistemlerinin olmamasından kaynaklanıyordu. Su içmek için sebilin olduğu arka tarafa giderken, alnında olan kırmızı bandanasını düzeltti.

Dans etmeyi çok seviyordu ve yeni çıkaracakları Mv'nin koreografisi ise çok güzeldi. Sürekli Hyungları ile koreografi'yi tekrarlamıştı. Fakat Jungkook uzun zamandan beri yoktu. 'Siz devam edin, ben geliyorum' dedikten sonra ortadan kaybolmuştu. Taehyung içinden onu üzecek bir şey yapıp yapmadığını sorguladı. Son zamanlarda Jungkook çok değişmişti ve onun kendisine olan bakışları ya sinirli olurdu, ya da melankolik.

Taehyung bu yüzden onun hassas bir dönemde olabileceği düşüncesi ile onu üzmemek için elinden geleni yapmaya çalışıyordu. Taehyung aldığı plastik bardak ile sebilden soğuk suyu dolduruyordu. Bir kaç garip ses kulağına gelirken, etrafa baktı. Sesin kaynağını çözemeyince, suyunu içmeye başladı. Üstünde olan ince ve bol tişört sayesinde, oldukça rahattı. Swat giymediği için kendini kutladı. Elinde ki su ile içeri geçecek iken tekrar aynı sesi duydu.

Biri acı içinde inliyordu.

Taehyung duş aldıkları yerden gelen seslere odaklandıktan sonra oraya adım attı. Tam kapının önünde durup, merakla içeriden gelen sesi dinledi. Duyduğu net sesle beyninden vurulmuşa dönerken, yüzünde olan kızarıklıklar yerlerini almıştı.

Çünkü Jungkook, lavoboda 'Taehyung' diye inliyordu.

••••¶

Jungkook sıkıca kapattığı gözlerini araladı. Ter içinde kalmıştı ama bunun sebebi koreografi değildi. Taehyung dans hareketlerini yaparken, gözünü bir türlü ondan alamamıştı. Üzerine giydiği o sikik tişört tüm vücudunu belli ediyordu ve parlak esmer teni yüzünden çıldırmamak elde değildi. O gördüğü köprücük kemikleri aklına olur olmadık şeyler getirmeye başlamıştı.

Jungkook son zamanlarda kendine inanamıyordu. Ne zamandan beri grup arkadaşını düşünerek kendini çekiyordu? Bu ikinci seferdi ve Jungkook ciddi anlamda korkuyordu. Taehyung'a karşı hissettiği artık neyse biran önce bırakmalı ve işine odaklanmalıydı. Bir türlü konsantre olamıyordu.

Kirlenmiş elini yıkadıktan sonra ıslanmış saç uçlarını havlu ile kuraldı. Duş alması gerekiyordu fakat bunu yurda dönünce yapacaktı.

Banyo kapısını açarken, gözleri büyümüş ve yanakları kızarmış Taehyung ile karşılaştı. Gözlerini kapatıp bu anın hayal olmasını diledi. Siktir, karşında mastürbasyonunu dineleyen bir Taehyung mu vardı? İşte şimdi ölmüştü.

Ne diyecekti? Köprücük kemiklerine fetişim vardı ve bu yüzden beni azdırdın, hepsi senin suçun! Falan mı diyecekti? Bir bahane bulması gerekti.

"J-jungkook ah?.."

Taehyung duyduklarını sindirememenin veridiği afallama ile mırıldanırken, Jungkook'un yutkunduğu zaman inen adem elmasına baktı. Umarım iyi bir açıklaması vardır diye düşünmeden edemiyordu. Az önce kendisini hayal ederek, kendini çeken bir arkadaşını duymuştu. Bu düşünce karnın bir balyoz ile vurulmuş olduğu hissi kadar sertti.

Jungkook yutkunurken aklına gelen bir fikrinin olmaması onu susturuyordu. Bu suskunluğa devam ederse, Taehyung bir daha onun belki yüzüne bile bakmazdı. Hatta artık kendisi ile ilgilenmez ve belkide kendisi ile uyumazdı bile. Bir bahane bulması gerekti! Fakat neden aklı durmak için böyle bir zamanı seçmişti?

"A-a... Taehyung. Uhm..bir şey mi oldu?.."

Jungkook anın getirdiği şokla saçmalarken, salağa yatmaya karar vermişti. Bu yaptığı yüzünden sonradan kendini Namjoon Hyunga dövdürtecekti.

"Şey, içeriden seslerin geliyordu Jungkook-ah. B-bende dedim ki, şey ismimi söyleyince s-sen, belki şey-.."

Jungkook soğuk terler dökerken aklına gelen en mantıklı yalanı söyledi. Bu yalan onun gününü kurtaracaktı. Yada o öyle sanıyordu..

"Haa sen şeyi diyorsun..Ben telefonla geziniyordum Instagram'da. Sonra hayranlar bir video yapmış, ayıplı bir video. Bende onu şikayet ettim, o sesler gelmiş olmalı sana. Yanlış anlamışsın."

Taehyung şaşkın bir şekilde gözlerini büyütürken böyle sapık olan hayranların o tür videoları nasıl utanmadan atabildiğini düşündü. Ayrıca boş yere Jungkook'un günahını almıştı. Zaten Jungkook öyle şeyler yapacak kadar arsız bir çocuk değildi. Az önce aklından geçenler yüzünden kendinden utanıyordu. Böyle bir şeyi Jungkook'un yapmasının imkanı bile yoktu.

Gülümsemiş ve Jungkook'un lavoboya neden telefonunu götüğüne pek takılmamaya karar vermişti. Belkide telefonla bir işi olduğu için lavoboya götürmüştü? Bu yüzden pek takılmadan elindeki plastik bardağı masaya bıraktı.

"Ahh.. anlıyorum. Hayranların bu tür şeyler yapmaları çok rahatsız edici cidden. Sen üzülme Jungkook, bu tür şeylerden dolayı rahatız olduğumuzu belirtirsek, yapmazlar. Şimdi~ gidip dansı tekrarlayalım!..."

Taehyung heyecanla Jungkook'un elini tutup salona sürüklerken, Jungkook rahat bir nefes almış ve aynı şeylerin tekrar yaşanmaması için gözlerini Taehyung'un arka profilinden çekmişti. Bugün oldukça gergin bir an geçirmişti ve eve gidince duştan sonra yapacağı ilk iş, Taehyung'un kokusuyla derin bir uykuya dalmak olacaktı. Yatakları birleştirme fikrinden dolayı kendini tebrik etti.

Taehyung hızla salona girerken tek tek tüm üyeleri kaldırmış ve son tekrar olduğunu söyleyerek ısrar etmişti. Herkes mırın kırın ede ede kalkarken, gözüne bir şey takıldı.

Jungkook'un telefonu pratik odasında bulunan masanın üzerinde öylece duruyordu..

teARMY

-

Onu bunu geçtim, bu fic benim çok hoşuma kaçtı lan