Eylül'ün Otuzunda

197 48 28
                                    

14.00
Bugün güz gibi kurak, cılız
Havada süzülen martı misali özgürleşmek istiyorum
Güneşi selamlamak, dallara sinmek

15.00
Bugün, güz yapraklarına sığınmak
Beni üşüten güneş, ağlatan yağmur
Şimdi ise dağılıyorum, tutunamıyorum
Yağmurda bile ağlayamıyorum

16.00
Bugün, bahar geliyor bozkırlara
Çiçekler açmış ve ben üstlerine konan kelebek misali
Penceremden İstanbul'u dinliyorum

17.00
Yine güneş batmak üzere
Saymadım sensiz geçen kaçıncı gün bu
Üzerimde seni düşünmenin yorgunluğu
Sana duyduğum özlemin burukluğu
Kalbime çöküyor demi gecenin
Sessizce, yavaş yavaş
Ve sen canım yine yıldızlardasın
Gözlerime çöken karanlıkta
Benden çok çok uzaklardasın

18.00
Yine güneş batmak üzere
Ve ben yine üzgün, yine isyankar
İçimde anlaşılmaya duygular var
Beni kovalar, seni arzular
Yıldızlar seni titriyor, sen yanıp sönüyorsun
Sanki güz değil sen üşütüyorsun beni

19.00
Söyleyin ne suçumuz vardı bunları çekmeye
Artık güneş doğmasa da olur
Kolay oldu alışmak nasılsa geceye
Seni istiyor kollarım seni arzuluyor
Ama ne çare kollarım boş ve ben yine sarhoşum

20.00
Bir senede bir yalan söylemedi bu gözler,
Bu gözlerde duyuldu ne vaatler,ne sözler

21.00
Bir bakış ki açıyor gönül kapısını
İki sevdalı kalbin en güzel imzasını

22.00
Bir bakışın kuvveti hiçbir insanda yoktur,
Bir bakış, bazen şifa bazen zehirli oktur.

23.00
Bir bakış, bir aşığa neler anlatır
Bir bakış, bir aşığı senelerce ağlatır.

24.00
Karlar, sarı yağdığında
Ağaçlar, yaprak döktüğünde
Eylül'ün 30'unda
Bekle beni geleceğim

Düşten KalanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin