Don't need you anymore•Fack

Nine

Finn koşuyordu. Jack in tek başına yaşadığı o pis eve doğru. Jack e bir şekilde kendini affettirmeliydi. Yoksa vicdan azabından ölebilirdi.

Ve gelmişti. Kapıyı çalmaya korkuyordu. Umarım Jack onu anlardı, her şeyi ona anlatacaktı.

FİNNS POV

Zili çaldım. Açmayacak diye korkmadım değil. Yaklaşık 30 dakikadır koşuyorum. İnsaflı olsunda bir bardak su versin en azından. 

Bu arada, içerdeki çığlıklar umarım Jack ten gelmiyordur. Rahatım. Jack çığlık atmaz, ağlamaz ve insanlara rezil olucak hareketler yapmaz. Komşuları var sonuçta.

Finn zili çaldı. Jack attığı çığlıklardan dolayı zili bile duymadı. Elinde jilet vardı ve hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Beklenmeyecek hareketler, değil mi?

İki çocukda birbirleri için ellerine jiletleri almıştı..

Jack yıkılmış durumda olduğu için zili çalan kişi kimse umrunda değildi.

Morarmış gözü, solgun cildiyle kapıyı çalan kişiye kapıyı açtı. 

Finn'e.

''Jack! Bu halin ne? Çabuk elindeki o şeyi bırak''

'

' Finn? Bu şey sence niye elimde! Düşünsene, ben sensiz ölüyorum, lanet bileklerimde sigaralarımı söndürüyorum. Her gece içiyorum. Neden bilmiyorsun ama değil mi? Seni unutmak için salak! Ben sensiz 1 yıl parçalandım Finn, neredeydin sevgilim? Seni sevdim. Her zaman. Anaokulundan beri kalbimdeki insan sendin Finn. Öpüştüğüm, seviştiğim, altıma aldığım kızların bende bir duygu yarattığını düşünüyorsan hayır. Benim gözüm sadece sendeydi. Ama ailelerimiz ve şuan tek senin ailen bizi sadece arkadaş olarak bildiğini bildiğim için. Kızlarla sevişirdim. Onlara zevk verdim ama kimse beni senin kadar zevke getiremez. 13 yıldır seni tanıyorum ve seviyorum. Ve sen bana beni özlediğini mi söylüyorsun. İntihar mektubumu okumak ister misin Finnie?''