Four

576 58 38
                                    

Jack ve Bilinmeyen uzun süre konuştular. Jack hala kim olduğunu bilmiyordu ama onunla konuşmak onu o kadar rahatlatıyorduki. Finnle konuşsa bu kadar rahatlardı resmen.

''Bebebğim, beni çok mutlu ettin. Seninle konuşmayı o kadar çok öz---istemiştim''

'Finn özlemişim demek istiyordu ve az kalsın ağzından kaçırıyordu'

''Bilinmeyen, sana son bir şey söyleyebilir miyim?''

''Biryere gitmiyorum Jack. İstediğin neyse 5 saat sürsün, sen anlatıyorsun. Her türlü dinlerim''

'Jack biraz utanmıştı içtende olsa'

''Bilinmeyen, benim bir arkadaşım vardı ya da dost mu demeliyim? Ah ona aşığım hemde çok..''

''Ona o kadar aşığım ve onu çok özledimki. Onsuz bir parçam eksik sanki.''

''Onsuz olmuyor. Kalbim paramparça. Yıkık gibi geziyorum. hah..''

''Sigarayı onun için başlamıştım. Haberi bile yok şuan bundan. Beni eskisi kadar tanımıyor.''

''Onsuz yaşayamıyorum Bilinmeyen. Tıpkı şuan yaşayamadığım gibi.''

''Bilinmeyen?''

''İyisin değil mi??''

Finn'in hayatı bir an durdu. Jack onsuz bir yıl geçirmişti sadece. Sadece bir yıl! Jack bu sırada bir kıza aşık olmuş ve onun için sigaraya mı başlamıştı? Arkadaşlar bile mi edinmişti? Finn her gece yatağında onu özlediğini söyleyerek ağlarken Jack bir kıza gönül mü kaptırmıştı? O kızı çok mu özlemişti? Tanrım Finn dayanamıyordu. Hem dost olmuşlar ve sonrasında da gönülünü kaptırmıştı. Resmen cam gibi kırılmıştı kalbi. Tuzbuz olmuştu. Ağlayamıyordu, konuşamıyordu. Hala şokun etkisindeydi. Jack in ona seslenmelerini duysa bile tepki vermiyordu,veremiyordu.

''İyiyim Jack. Dalmışım sadece. Biraz şaşırdım hani, senin sapığın sayılırım. Senden hoşlanıyorum ya hani''

'' Ah, özür dilerim. Ben b-bunu bilmiyordum.''

' Ne kadar tatlı diye içinden geçirmeden duramadı Finn'

''Jack bebeğim, sana bir soru sorabilir miyim?''

''Tabiiki''

''Şuan, Finn burda olsaydı ne yapardın?''



















Ve bir an Jack durdu. Ondan habersiz gözünden düşen damlaları yanağını ıslattı. Finn olsa şuan yıllardır yapmak istediğini yapardı. Onu affedip sarılırdı. Bırakmazdı ve onun gitmesine asla izin vermezdi. Dudaklarını onun o güzel şekilli dudaklarıyla korka korka birleştirirdi. Jack ne kadar sigara içse, her olaya ağlamasa, kötü çocuk olmayı seçse bile Finn onun istisnasıydı. Finn olursa bir bebeğe bile dönüşebilirdi. Ama ona öfkeli gözükmeliydi. Bilinmeyen onu düşük görmemeliydi. Aslında yapması gerekeni kendi çapında yaptı











''Ne mi yaparım? O piçin bütün kemiklerini kırıp ne hakla buraya geldiğini merak ederdim. O çocuk bende bitti, onun için hiçbir bok yapmam ve yapanları kınardım. Bana 1 kilometreden fazla yaklaşmasına izin bile vermezdim. Hatta, onu öldürürdüm. 1 yıl boyunca neredeydi de şimdi karşıma çıkıyorki o!?''

''Ve sen Bilinmeyen, o piçi bana sorduğun zaman, artık sende gözümde bittin. Bana Finn diyen herkes bitmiştir. Bütün sigaralarımı o çocuğun bileğinde söndürürdüm. Ben ondan çok acı çektim. Adam değilmiş artık, bak gene aklıma geldikçe boğasım geliyor. Ih-- çok iğreniyorum ondan artık karşıma sakın çıkartmaya kalkışma.''







































Jack Dylan Grazer Bilinmeyen olarak bildiği Finn Wolfhard'ı gözleri yaşlı olarak tam orada yanlız bıraktı. Finn ise bir an bu duyduklarına karşı hayatta yaşama sebebi olmadığını düşünmeye başladı. Ama Jack çok haklıydı. Keşke diye içinden geçirdi:





''Ona şuracıkta sarılırdım''

Don't need you anymore•FackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin