hacker Monica

780 62 8
                                    

Veronica Brown sessizliği ve onun getirdiği her şeyi seviyordu. Lekeli bir o kadarda örümcek ağları ile dolu pencereye yanaştı. Saat daha altı olmamıştı ve hava derin bir mavi-siyah tonuna çalmıştı. Etrafa saçılmış yıldızlar haricinde gökyüzü boştu. Birden çok hızlı bir şeyin gökyüzünden geçtiğini gördü. Sanırım bu, kayan bir yıldızdı. Gözlerini kapattı ve dilek tuttu. Aslında gökyüzünden geçen şey kayan bir yıldız değildi ama o öyle sanıyordu.

Beyninde fazlaca düşünceler yer edinmişti ve bu düşüncelerden soyutlanmayı beceremiyordu.

İlk olarak İsraile ders vermeliyim ki bir daha suçsuz ve masum insanlara el sürmesinler, diye düşündü. Kafasından neler geçtiğinden emin değildi.

Hükümetin başındaki mahlukların kredi kartlarını hackleyip, internet hesaplarına girecek, paraları, sahte hesabına aktaracaktı. Bunu yapabilirdi. İlk kozunun zor olacağından şüphe etmiyordu. Yani o böyle düşünüyordu.

Kendince mırıldandı.

''Bu yapacağım benim için birkaç saatlik bir iş sadece.''

Masanın başına geçti ve bilgisayarına yavaş bir o kadar hızlı sayılabilecek parmak hareketleri ile kodları yazmaya başladı.

Siyah ekranında sadece yeşil renkteki kodlar yukarıdan aşağıya inmeye başladı.

''Eğer başarılı olursam ki olacağımdan şüphem yok, daha iyilerine devam edeceğim. Bana acıyla bakan gözlere benim kim olduğumu yakında göstereceğim.''

Veronica, ellerini bilgisayarından çekmiyor işlemlerine devam ediyordu. Birkaç dakika sonra ekranda karşısına bir yazı çıktı.

''Sızma başarılı,'' yazıyordu. Güldü ve kendiyle gurur duydu. Babasıda bu anı görmüş olsaydı onunla gurur duyardı. İç çekti.

Gerçek bir bilgisayar dahisinin her şeyde başarılı olacağına inanıyordu.

Karşısında yeniden bir yazı belirdi.

''Banka hesapları yükleniyor.''

Birkaç saniye sonra ekranında beliren hükümetin adamlarının banka hesaplarına giriyor, kredi kartlarındaki miktarlara göz gezdiriyordu. Onu fark etmemeleri ve kolay bir şekilde bulamamaları için, paraları sahte hesabına hızla aktarmaya başladı. Havale sistemine girdi ve hesabına tam tamına 100.000.000 israil parasını yolladı.

Sahte banka hesabı aslında bir nevi küçük çaplı yanıltmacaydı. Düzinelerce ip adresine sahipti, bu nedenle hesabı hep farklı bölgelerden sinyal veriyordu. Yani, izine ulaşmaları bariz bir şekilde imkansız gibiydi.

Siz şimdi bunları ne ara yaptığını merak edeceksiniz ve bende size söyleyeceğim. Aslında o hiçbir şey yapmamıştı.

Babası Amerikanın hatırı sayılacak en önemli hackercılarından biriydi çünkü ve artık babası olmadığına göre onun sahip olduğu şeyleri kullanmak Veronica'ya düşüyordu.

Vatanına yaptığı hizmetler fazlaydı babasının. Fakat babası, onların yaptırmak istediği kötü şeyleri reddetse bile kafasına silah dayayıp zoraki bir şekilde yaptırıyorlardı ve Veronica bu konuda bir şey yapamıyordu.

O, babasının her zaman yanında olacacağına dair söz vermişti. Ne olursa olsun, kötü şeyleri yapmış olsa bile, içinden geldiği için değil, zorla yapmış olduğunu biliyordu. Babasının yaşadığı bu kabus dolu hayatı, onlara ödetecekti. Kendi vatanı bile olsa bunu onlara yapacaktı.

Onun hiçbir şeyden korkusu yoktu artık. Ailesini kaybettikten sonra korku onun için hiçbir şeydi.

''Sırayla her şeyi halledeceğim, baba.'' Gözünden yaş aktığında zırhla bütünleşmiş olan elleri ile sildi yaşlarını.

Sistemden çıktı ve yazılımını kapattı. Masaüstündeki küçük dosyaya tıkladı ve Gazze'ye girdi. Çaldığı paranın az bir miktarını Gazze'ye aktardı. Eğer hepsini yollasaydı bu yine bir savaş demek olurdu çünkü İsrail paralarının Gazze tarafından çalındığını düşünürdü. Bu da onun pek istediği bir şey değildi.

Bilgisayarının başından kalkmadan önce İsrailin resmi sitesini hackledi ve birkaç bir şey yazdı.

''Sadece birkaç saat içinde tüm paranızı çaldığım doğrudur. Üzgünüm, şey aslında üzgün değilim. Sizi uyarıyorum, bu yaptığım küçük çapta bir uyarı! Yaptığınız zulmlere bir son verin eğer vermezseniz şayet yapacaklarımdan korkun! Bir daha sizi uyarmamı istemiyorsanız, sakince bir hayat yaşayın.''

En alta ise takma adını yani Monica'yı ekledi ve sitede yayımladı.

Bilgisayarını kapattı. Artık tüm dünya tarafından tanınacaktı. Tebessüm etti. Bilgisayarını çantasına attı ve gizli bölme olduğunu düşündüğü yere sakladı. Birazcık kestirmenin ona iyi geleceğine karar verdi.

Birkaç saat sonra uyandı ve yattığı yerden -betonda kartonun üstünde yatıyordu- kalktı.

Kapüşonunu kafasına geçirdi ve eldivenlerini giydi ve maskesini taktı. Kapıyı kilitlediğinden emin olduktan sonra dışarı çıktı.

Meydana indi ve koca ekranlardan yansıyan son dakika haberlerini izlemeye başladı.

''İsrail hacklendi!'' Yazısını okuduğunda, sonunda yaptığı işten haberleri olmuştu. İsrail devlet başkanının açıklamasını okumaya başlamadan önce dilini damağıyla arasında oynatarak 'tok' sesiyle üç kez ritim tuttu.

''Bu yapılan şey cezasız kalmayacaktır! Bunun hesabı sorulacak, istihbarat teşkilatımız duruma el koyacaktır! Yazılımın takibine çoktan düşmüşlerdir. Tarih boyunca görmediğimiz bu saldırının üstesinden gelebilecek güçteyiz. Asla telaş etmeyin milletim!''

Ardından Amerikanın yani ülkemin yapmış olduğu basın açıklamasına geçildi.

''İstihbarat teşkilatımız CIA, dostumuz İsraile yapılmış olan bu saldırı karşısında yanında olacaktır. Monica adlı korsanı yakalamak için Demir Adamı'da devreye sokacağımızdan şüpheniz olmasın.''

Yüzünde hafif bir tebessüm yer etti.

''Beni asla bulamayacaksınız. Demir Adam denilen şahıs herkimse o bile beni bulamayacak. Eğer bir istisna olursa...''

Herkese merhaba! Yeni bölümle karşınızdayım! Umarım beğenirsiniz...
yorumlarınızı görmeye sabırsızlanıyorum! Ve hepiniz kocaman öpüyorum tatlişler!!!

hacker | Tony StarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin