Hachishakusama, çocukları kaçıran uzun bir kadındır.
Hachishakusama Türkçe'de "sekiz fit boyunda" anlamına gelir, ki bu da kadının 8 fit boyunda olduğunu gösterir. Hachishakysama, beyaz bir şapka ve uzun beyaz bir elbise giyer. Ayrıca "Po... Po... Po..."ya benzer bir ses de çıkarır.
Kendisi, benzer görünüme sahip olduğundan, Slenderman'ın Japon versiyonuna da benzetilir.
Hachishakusama çocukları kandırmak ve daha kolay yakalayabilmek için çocuğun akrabalarındanmış gibi görünebilir. Onu gören çocuklar birkaç gün içinde ellerinde ölmeye mahkumdurlar.
Onu gördükten sonra kaçmanın tek yolunun, onunla bir araya gelmemek ve daha sonra Japonya'yı tamamen terketmek gibi bazı karmaşık kurallara uymak olduğu söylenir. Ve eğer Japonya'ya geri dönersen, Hachishakusama bir yetişkin olsan bile, Japonya'ya ayak bastıpın anda seni anında bulur. O bir çocuğu sevdiğinde, on yıl geçse bile ruhunu almaya çalışmayı asla bırakmaz.
Ayrıca bu efsaneye eşlik eden ve oldukça popüler bir hikaye de vardır. Bu hikaye 26 Ağustos 2008'de, Japonya'daki bir web sitesine, 1998 yılındaki çocukluk döneminde başlamış bir dizi garip olayı anlatan "VFtYjtRn0" adlı bir kullanıcı tarafından gönderilmiş. Biraz uzun bir hikaye ama çevirmeye çalışacağım:
Babamın ailesi, yaşadığımız yerden iki saat uzaklıkta, tarım arazileriyle çevrili küçük bir köyün biraz uzağında yaşıyorlardı. Yaz tatili ve kış tatili sırasında sık sık orada kalırdım ve benimle oynamak her zaman mutlu ederdi... Ama onları son ziyaretimden bu yana 10 sene geçti, lisede sadece 3. sınıftaydım. İlkbahar tatilimdi ve davet edilmiştim; hava iyi olduğu için bisikletimi evlerine sürmüştüm.
Oraya vardıktan sonra biraz üşümüştüm, bu yüzden ılık ve güneşli bir yerde uzanmıştım. Sonra garip bir ses duydum...
"Po.... Po, Po... Po, Po... Po, Po... "
Mekanik bir ses değildi; garip gelmişti... İnsan sesine benziyordu. Gürültünün nereden geldiğini görmek için ayağa kalkıp ve çitin oraya baktığımda beyaz bir şapka görmüştüm. Şapkanın, beyaz elbise giyen bir kadın tarafından giyildiğini gördüğüm zaman, şapka hareket etmişti. Kadın uzun boylu olmalıydı, çitler iki metre yüksekliğindeydi. Bunları düşünmeden önce, kadın gitmişti, daha çok ortadan kaybolmuştu. Tuhaf sesler de gitmişti. Onun uzun ayakkabılar giymiş bir kadın olduğunu veya kadın gibi giyinmiş bir adam olduğunu düşünmüştüm. Tuhaf, ama hepsi bu kadardı.
Daha sonra, büyükannem ve büyükbabam ile çay içerken, travesti olduğunu düşündüğüm tuhaf kişiden bahsetmiştim... ama sonra, garip "Po...Po...Po" sesinden bahsettiğimde paniklemişlerdi. Gürültü, büyükannem panikledi. Büyükbabam aniden bana şu soruları sormaya başlamıştı: "Bunu ne zaman gördün?", "Çitlerden uzun muydu?", "O SENİ gördü mü?" Olabildiğince çabuk cevap vermeye çalışmıştım, sonra koridordaki telefona koştu ve sürgülü kapıyı kapattı, böylece konuşmayı duyamamıştım. Oda aniden çok sessizleşmişti. Büyükannem biraz gülümsemişti, ama bir nedenden dolayı titriyordu. Büyükbabam kısa bir süre sonra geri gelip bana tüm geceyi onlarla geçireceğimi söylemişti. Ben ne olduğunu anlamamıştım ve o garip kadının ne kadar kötü olduğunu sormuştum. Büyükbabam "Büyükannen sana söyleyebilir" dedi. Daha sonra büyükanneme bakmıştı ve "K-san" adında birisini getireceğini söyleyip evden çıkmıştı.
Büyükannem titrek bir sesle şöyle demişti: "Hachishakusama seninle ilgileniyor gibi görünüyor... ama endişelenmemeliyiz. Büyükbaban bunu düzeltiyor." Kısa bir süre sonra, büyükannem Hachishakusama'nın bir insan olmadığını söylemişti; o nir canavardı ve yüksekliği yüzünden ona Hachishakusama deniyordu... 8 shaku* uzunluğundaydı. "hachi" [8] "shaku"[birim] "sama"[kişi]. Görünüşünü değiştirrbilirmiş, bazen genç bazen yaşlı, ama her zaman anormal derecede uzun olur ve her zaman ürkütücü sesi olurmuş... " Po... Po... Po..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Japon Şehir Efsaneleri
HorrorŞehir efsanelerine ilgili misiniz? Japon şehir efsanelerini hiç duymuş muydunuz? Her kültürde görülen doğaüstü yaratıklar tabii ki Japon kültüründe de yer almakta. Hatta bu efsaneleri anlatmak geleneklerinde yer alıyor. Genelde bir odaya toplanıp he...