xvii

242 44 16
                                    

20.11.2018

Seni özledim, çok.

Dün, seni sonsuzluğa uğurlamamın ardından dördüncü defa evine; boş ve sessiz, sensiz evine gittim.

Rafların ve kitapların toz içinde kalmış Jimin, her birini tek tek özenle temizledim.

Odana girdim ve bu, sensiz üçüncü girişim oldu.

Buraya ilk gelişim sen uyurken, gizlice olmuştu. İkincisi ellerimden gittiğin zamana, üçüncüsü de düne ait.

Oda, duvarlar ve her yer hâlâ sen gibi kokuyor; kokunu yanında götürmemişsin, her yere kendinden bir parça bırakmışsın adeta.

Dokunmaya dahi kıyamadığım eşyaların üzerinde seni gördüm, ruhun odanın bir köşesinde beni izliyor gibi hissettirmişti.

Bir yandan kalbimin hızlanmasına, diğer yandan da içimde büyüyen huzursuzluğa engel olamadım. Hâlâ seninle karşılaşacak yüzüm ve gücüm yok ve hâlâ senden cümlelerim yüzünden çekiniyorum fakat kalbim sana olan aşkımdan yanıp tutuşmaya devam ediyor.

Büyük bir karmaşanın, fırtınanın içinde sağa sola çarpıyorum ve çok yoruldum Jimin.

O gün, kaç saatimi boş duvarlar arasında düşünerek ve ağlayarak geçirdiğimi bilmiyorum fakat üzerine kıvrandığım tüylü halının üzerinde uyandığımda, saat gece yarısını geçmek üzereydi. Odanı sessizlik ve karanlığına bırakırken evime döndüğüm yollarda attığım adımlar sanki sarhoş bir adama ait gibiydi.

Bütün hücrelerimle duyduğum âşık olunası kokun, başımı döndürmüş, beni tepeden tırnağa sarhoş etmişti ve o evime giden kısacık yolda keşke demiştim defalarca; keşke yanıma gelebilsen de kokunu daha yakından duyabilsem.

Jimin, seni özledim, çok.

i lie to you, pt.2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin