i lie to you, pt.2

xix

12.12.2018

Bugün son kez evine gittim, odanda yok olmaya başlamış kokunu son kez içime çektim, fotoğraflarına baktım, yüzünü imkanı olabilirmiş gibi daha da zihnime kazıdım.

Gitmeden evvel düzenlediğin yatağına dokundum; uyurken seni izleyebilmeyi, çalışma masanda oturmanı, dolabının önünde dakikalarca kıyafet seçmeni düşledim.

Seni düşündüm, seni andım ve seni yaşadım Jimin.

Belki de son kez; göz yaşlarımla birlikte.

Odanın soğuk ve yalnız zeminine çökmüş ağlarken kapıyı açıp gelmeni, bana sarılmanı, kulağıma o tatlı sesinle fısıldamanı bekledim.

"Ben geldim Taehyung, yanındayım artık ağlamana gerek yok."

Jimin.

Jimin'im, bir tanem, kıyamadığım güzelim; ben sesini unutuyorum, seni unutuyorum.

Sesini ve seni unutmak istemiyorum.

Keşke gelseydin, gelebilseydin; keşke geri gelseydin, keşke bana geri dönseydin.

Dudaklarımdan adın ve geri gelmeni dilemem harici sözcükler çıkmaz oldu ve sen aşkım, hayatım, kesilen nefesim oldun.

Geri gelmeni istiyorum, geri gelmeni çok istiyorum.

Lütfen, geri gel ve yanımda ol.

Lütfen.

Eğer yanımda olsaydın Jimin, yerle bir ettiğimi söylediğin bütün dünyaları ayakların önüne serebilmek için canımı bile verirdim.