Tolga

16 0 0
                                    

Telsizden adamlarından biri konuştu. "İş tamamdır patron."dedi O zaman burda kalmamızı bir anlamı yok. "Belki birgün aynı tarlayı paylaşırız."dedim." "Sen niçin buralardan almakta ısrarcısı söyle bakim." "Buranın topraklarının iyi olduğunu duydum." "Kimden!" Anlaşıldı. Yakayı ele verdik. "Köylülerden." Birçok köyü dolaştık. Gezdik. Eleştirdik. Size de bakalım dedik." "Aç mısınız?"dedi adam." Yok ağam biz daha fazla rahatsızlık vermeyelim. Hadi eyvallah." Deyip adamlarımla Urfa'dan İzmir'e geldik. Adam da değişik sezgiler hissettim. Bi yandan bana çok yakın ve bi hayli uzak gibi. Sanki beni tanıyormuş gibiydi. Adamlarıma "Kız nerde?"dedim. "Bagaj da." "Oğlum eşkıya mıyız biz? Kız nefes alamıyacak. Kenara çek arabayı."Arka arabadan kız indirdik. Tabii ki de doğal olarak "Kimsiniz siz !Niye kaçırdınız beni?" Kıza yaklaştım. "Sakin ol. Benim adım Tolga ve seni sevdiğine kavuşturmaya geldik. Hele sen bana şunu söyle sen doktoru seviyor musun?" Kızın gözleri doldu. "Hayatımdan daha çok seviyorum."dedi "Hele sen bana de nasıl götüreceksin beni ona?" Gülümsüyorum. Arabanın kapısını açıp elimle içeri oturmasını teklif ettim."İzle ve gör." Kız tuhaf tuhaf baktı ve arabanın içine girdi. Ben de girdim. "Siz onu nerden tanıyorsunuz?" Dedi "Sizin eşiniz beni sevdiğimin hayatını kurtardı. Ona teşekkür borçluydum." "Sen çok iyi birisin. Emin'imi sevdiğinle hayatında çok mutlu olacaksın. Ama dikkat et. Sevenleri ayırmak isteyen çok olur. Örnek olarak çevrene bak. Ne demek istediğimi anlayacaksın. Eğer bu kızı seviyorsan ,gerçekten ciddi olarak seveceksin. Burda ki mesajı anladın sen." Sanırım anladım. Şoför "abi takip ediliyoruz. Kızı kaçırdığımızı anlamışlar. "Kahretsin." "Babam beni de sizi de diri diri gömecek." "Sakin ol. Oğlum sende yokla şu pedalı." "Tamam patron." "Anayola gir. İzimizi kaybetmemiz daha kolay olur. Arabalarla makasa girdik. Solladığımız araba sayısı 9'u aştı.Sarı ışık yanıyor. Zorlasak geçeriz. Mehmet ağa nın arabasıyla aramızda 4 araba var. "Gaza bas!"diye bağırdım. Ve işte başardık! "Atlattık."dedim. Kız sesli bi şekilde " ohh"çekti. Biraz uyuyarak kendimi dinlendirdim. Gözlerimi açtığımda İzmir'e geldiğimizi tabelalardan anlıyorum. Yarım saat geçtikten sonra hastaneye geldik. "Hazır mısın?"dedim. Kız "Bilmiyorum. Yıllar sonra onu görecem ve ne diyecem bilmiyorum." "Aklınla konuşmana gerek yok ki. Kalbinle konuş. Rahat bırak kalbini . İçinde ki o sarmaşık aşkın bulmacası çoktan sona erdi. Artık beyaz umutla bak. Sade masum ve güzelliklerle dolu bi aşkın tutkusuna vurulduğunu kabul. Ruhunu Özgül bırak. Bırak kalbin içinden gelenleri söylesin. İnan bana bi daha kimse sizi ayıramayacak." Kız göz yaşları içinde sarıldı. "Bu kadar iyi olmak zor değil mi? Sana bi hayat borçluyum. Sen bana hayatımı verdin. Sana minnettarım." "Saçmalama senin kocan bu borcu bana ödedi. Sen hiç merak etme." Arabadan indik. Hastaneye girdik. Adamlarıma fısıldayarak "Herşey hazır mı?" "Evet patron." "Güzel." 3. Kata asansörle çıktık. Asansörden çıkarken her taraf balonlarla kaplı. Doktorlar kızın üstüne gül yaprakları döküyor. Yolun sonunda doktorla buluşuyorlar. İkisinin de gözü yaşlı. Doktor,cebinden yüzüğü çıkardı. Kızın karşısında diz çöktü. " Benimle yarım kalan mutlu hayatımıza geri dönmek ister misin? Benimle evlenir misin?" Kızın gözleri doldu. "Evet!"diyerek belinden silahı çekti ve havaya ateş ederek "Evet!Eveet!"diye bağırmaya başladı. Güvenlikler gelip zorla kızın elinden aldı ama bi sorun çıkmadı. İkisi elele tutuşup yanıma geldiler. "Sen mükemmel bi insansın. Bize hayat verdin. Sana nasıl teşekkür edeceğimizi bilmiyoruz." Gülerek "Borcunuz olsun."dedim.

By UkalâHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin