AU: Red riding hood and wolf
Tür: Fluff
"Ah, benim kırmızı başlıklı oğlum..." İç çekti sahnenin bir köşesinden bir elini alnına yaslamış olan kahverengi saçları omuzlarına dökülen kız. Gözleri kapalıydı ancak arada sırada hafifçe aralayıp diğer elindeki prova kâğıdına göz atıyordu. "Büyükannen çok hastalanmış."
Kırmızı başlığı, giydiği kıyafetlerine ve aşağı doğru taranmış saçlarıyla uyumlu olan çocuk, seke seke ilerledi annesinin yanına. Yüzündeki gülümseme yerini endişeye bırakırken annesi alnındaki elini indirip yerdeki sepeti tuttu. Oğluna uzattı.
"Bunu ona götürmen gerekiyor." Kirishima sepeti alıp sıkıca kavradı Uraraka konuşmaya devam ederken. Sevimli kız gözlerini irileştirip oğlana eğildi biraz. "Ancak sakın unutma, oyalanmadan ve kimseyle konuşmadan git!"
Hızla başını aşağı yukarı salladığında sahnenin köşesine doğru seke seke ilerledi ve perde kapandı.
İkinci perde açılmadan hemen önce, sahne dekorasyonuyla ilgilenen öğrenciler, ev görünümü veren karton maketleri kaldırıp vakit kaybetmeden orman görüntüsünü veren ağaç maketleriyle doldurdular sahneyi. Sahne açıldığında Kirishima seke seke ilerledi sahnenin ortasına.
Elleri arasındaki sepeti sağa sola sallayarak ilerliyor, pek etrafa bakmıyordu.
Sonunda sahnenin diğer köşesindeki suflörler ittirdi sahneye doğru sarı saçlarının üzerindeki kulakları kendisini belli eden kurdu.
Kirishima son birkaç aydır sıkıca çalıştığı mimik hareketleriyle şaşkınlığını belli ettiğinde fısıldadı kurt, okul pantolonunun ceplerine ellerini sokarken, "Bu çok aptalca..."
Rejisör olan Aizawa, ellerini birbirine çırpıp oyunu yarıda kesti. "Bu rolü oynayacak mısın, oynamayacak mısın? Zamanımızı çalmak yerine düzgünce cevapla." Başını diğer tarafa çevirdiğinde sinirden köpüren Bakugou'dan habersizdi. "Sahneyi baştan alacağız. Jirou ve Momo, müziği kapatın."
Bakugou yumruklarını sıkıp sesini yükseltti ve bağırmaya başladı. "Bana bak-" Kirishima sözünü kesene kadar.
"Üzgünüm, ona bu rolü ısrarla ben vermiştim." Kızıl oğlan, başlığını indirip ayaklarına baktığında bütün sınıf duraksadı.
Perdeleri tutan Shouji merakına düşüp sordu, "Neden illa kurdun Bakugou olması için tutturdun ki, Kirishima?" Yakut gözlü çocuk gözlerini araladı, yüzü saç ve kıyafet rengine bürünürken gülümsedi.
"Şey, onunla eş olmak oldukça güzel bir his ve... Bunu değerlendirmek istedim." Sınıftaki bazıları, duyduğu cümle ile şaşırsa da bazıları "Aww," tarzı sesler çıkardı. Bakugou ise şimdi sinirden mi kızarıyordu, bilinmez. Aizawa saçlarını karıştırıp iç çektiğinde kollarını göğsünde birleştirdi.
"Erkek arkadaşın fazla umutlu görünüyor... Bakugou, yapacak mısın? Kurt olacak mısın?" Bakugou elinde patlamalar oluşturmaya başladığında sesini yükseltip tiyatro salonunda yankılanmasına neden oldu.
"K-kapa çeneni!" Başındaki kulakları düzeltip devam etti. "Diğer sınıflar çoktan provaları bitirmiştir bile. O ekstraların arkasında kalmaya niyetim yok. Ayrıca sözleri t-tek ben biliyorum!" Bulundukları yerde kısa süreli sessizlik oluştuğunda Midoriya tek elini havaya kaldırıp fısıldadı,
"Aslında ben de biliy-"
"Kes sesini lanet inek!" Bakugou'nun sesi, herkesin kulaklarını tıkamasına neden olmuştu. Sarışın oğlan bakışlarını kaçırıp hafifçe kıkırdayan sınıf arkadaşlarına hırladı. "Her neyse, baştan alalım ve gülmeyi kesin, lanet olasıcalar!"
Onun bu sinirden patlayacak kişiliği birçok kişinin sinirini bozmuştu ancak sesini çıkarmamışlardı. Çünkü inkâr edilemez bir gerçek ki, kurdu en iyi o oynayabilirdi.
Gösteri zamanı kurt beklendiği üzere 'daha az sinirli' bir davranış sergilemişti -Bağırıp çağırmak yerine daha sinsi görünüyordu ve bu çok daha iyiydi- bu, sınıftakileri ve diğer sınıflardan Bakugou'yu tanıyanları aşırı şaşırtmıştı ancak nedeninin kırmızı başlıklı oğlan olduğu herkesin bildiği bir şeydi.
(Kelime sayısı: 470)