-7-

4 0 0
                                    

Takımla soyunma odasında oturmuş her şeyin üstünden son kez geçiyorduk.

Maçımız vardı.Atahan Koleji'nin en büyük rakibi Saraç Koleji ile.

Erkek basketbol takımı bizi çok iyi çalıştırmıştı.

Kazanıcaktık,yani kazanmalıydık.Yoksa Mirza ve Alaz çok iyi karşılamayabilirlerdi.

"Gençler,ilk defa maça çıkmıyoruz sonuçta.Karşı takımın oyuncularının zayıf noktalarını da biliyoruz.Ve bu takımda olduğunuza göre gayet de iyi oynuyorsunuz,kendinize güvenin. Karşı takımın kızları sataşırsa çok şey etmeyin,ceza almanız için sataşacaklardır zaten.Oyunlarına kanmayın." deyip gözlerimi hepsinin üstünde gezdirdim.

"Aynen arkadaşlar.Kazanırsak takıma benden hamburger!" diye bağırdı Yaprak.Hepimiz güldük.

Formalarımızın üstüne okulun hoodiesini geçirip ısınmak için sahaya çıktık. Altımızda basketbol şortu vardı.

Sahaya çıktığımda kenarda Alaz ve Mirza'yı gördüm.

Yanlarına gittim.

"Takımın durumu nasıl?" diye sordu Mirza.

Ellerimi hoodienin ceplerine geçirip konuştum.

"İyi.Motivasyonları çok yüksek."

"Karşı takımın hareketlerini önceden kafanda kurgula. Çok güzel fake atıyorsun,sürekli yapmaya çalış.Ve çok fazla fake yiyorsun,yememeye çalış." demişti Alaz.

Gözlerimi devirdim.Moral düşürmede bir numaraydı.

Sahaya çıkıp takımımla ısınmaya başladım.

-  -  -  -

Hakemin düdüğüyle son kez Alazlar'a bakıp oyuna döndüm.

Top benim elimdeydi,yavaş yavaş sektirerek ilerliyordum.Elimi kaldırıp '4' işaretini yaptım.

Hızlanmaya başladığımda karşıma karşı takımın oyuncusu çıktı. Eğilip topu hızlıca sektirmeye başladım, o da topu takip etmeye çalışıyordu. Hızlıca sağa atıldım,oraya doğru zıpladığında soldan koşarak geçmiştim. Öyle kalırsın göt gibi.

Elimdeki topu Revna'ya atıp o topu Yaprak'a atmasını bekledim.

Bir oyuncu arkadan Revna'ya çarptı.Ama top çoktan Revna'nın elinden çıkmıştı fakat çarpmanın etkisiyle ileri atamamıştı.Top Yaprak'a ulaşamayacaktı. Hızla topun oraya koştum.Karşı takımdan biri daha koşuyordu topa doğru.

Tüm gücümle zıplayıp topu Yaprak'a doğru ittim.

Yaprak topu aldığı gibi basket atmıştı. Yaprak'la ellerimizi tokuşturup koşmaya devam ettik.

****

Skor 85-84 dü. 84 olan bizdik. Son periyottaydık,bu maçı almalıydık.

Alaz'a baktığımda sertçe bana bakıyordu. Gözlerimi devirdim. Basketbolda hatayı kabul etmiyordu.

Takımı yanıma çağırdım ve konuşmaya başladım.

"85'e 84 arkadaşlar.Toparlanmamız lazım. Bu maçı farkla kazanmalıydık! Ama şuan öne geçmeye odaklanıcaz,tamam mı? Üçlük ve ikilik atmaya çalışın." deyip Buse'nin omzuna vurdum.

Top elimdeydi. Köşeden koşarak çıktım. Yavaş gidecek zamanım yoktu. Karşıma çıkan herkesi atlattığımda topu kendim potaya atmak istemiştim. Üçlük çizgisindeydim. Takımım ne yaptığımı anladığında potanın yakınına toplanmışlardı,kaçma ihtimaline karşın.

Işığın İziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin