Platonik

10 3 4
                                    

Dükkanın çaprazına bir kafe açıldı bu kafe benim resmen rakibim çünkü benim müşterilerimi çalıyor müşteri sayısını artıyor. İlk başlarda yerimiz olmadığı için paket alıp gitmek zorunda kalanları aldı sonra sıra diğer müşterilerime gelince artık son raddeye gelmiş bulundum. Dükkanı bizimkinden büyük olduğu için kendi müşterilerinin yanı sıra benim müşterilerimi çalıyor. Tamam benim müşterim olup oraya giden tekrar gitmiyor benim yemeklerim kadar tatlı olmadığını söylüyorlar ama gene de yaptığı terbiyesizlik. Dükkanına bir hışım gittim ama hayat bana fren yaptırdı.

Karşımdaki çocuk kumral uzun boylu kahverengi gözlü bir çocuk. Yakasında adı yazıyor Steve..

*Bana bak Steve müşterilerimi çalma. Hoş sana gelen müşterilerim bana geri dönüyor benim yaptıklarım kadar lezzetli değilmiş yaptıkların ama bunu yapma terbiyesizlik bu ben seni müşterilerini çalıyor muyum!?*

'Adımı nereden biliyorsun.'

*Sen aptal mısın rol yapıyorsun be salak yaka kartında yazıyor ya*

'Ah pardon hanım efendi yoğunluktan unutmuşum. Ben sizin müşterilerinizi çalmıyorum yeriniz olmadığı için benim dükkanıma geliyorsa suç benim mi?'

Çocuğa bak amk benimle konuşuyor ama suratıma bakmıyor saygısız. (Ne diyon lan sen yaşlı teyze misin amk?)

*Benimle konuşuyorsun elinde içeri girdim gireli pis bezle sildiğin bardakla değil. En azından saygı gereği bu tarafa bakarsan..*

Steve bir hışımla elindeki bardağı ve pis bezi tezgaha sert bir şekilde vurdu ve bana döndü önce gözleriyle baştan aşağı beni süzdü bardakları benden taraftan aldığı için pek dikkat etmediğim gamzeli suratıyla bir süre bana baktı derin bir nefes alıp..

ÇiRKiNEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin